Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

İnternet ortamında yapılan yayınlara ilişkin kanun bugün sabah saatlerinde yasalaştı.

Uzun süredir, özellikle sosyal medya platformlarının kullanım biçiminden rahatsız olan siyaset, yasa ile yeni sınırlarını belirledi.

Soru ise yasa ile belirlenen kuralların sosyal medya platformları tarafından ne denli kabul göreceği.

Yani, yasa ile getirilen yükümlüklere hangi oranda ulaşacakları...

Bunun altını çizmedeki amacım, facebook, twitter gibi sosyal medya platformları, Rusya, Hindistan ve Endonezya'nın getirdiği kurallara uymama kararı.

Moskova içeriklerin ülkesinde kalması konusunda yasa çıkarmasına karşın, uygulatma başarısını gösteremedi.

Çünkü facebook, verilerini ülke ayırmadan 5 farklı merkezde biriktirdiğini, bunların da güvenlik açısından birbiri ile bağlantılı olduğunu; yani birinin başına bir iş gelirse, aynı veriye bir diğerinden ulaşma olanağı sağlandığını belirtti.

Bu kapsamda bir ülkede üretilen içeriği ayıklama olanağının bulunmadığını vurguladı.

KOBİ'LERİN DURUMU

Peki, bu yapılmadığı takdirde TBMM Genel Kurulu'nda dün görüşmesine başlanan Kanun'a göre getirilecek ceza uygulanabilir mi?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel'e göre olanaksız; nedeni de cezaların uygulanması veya bant daraltma yoluna gidilmesi halinde bundan en fazla zararı Türkiye'deki küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) görecek olması...

Adıgüzel'in elinde bulunan verilere göre, 1 milyon 700 bin KOBİ satış ve reklam amaçlı olarak facebook kullanıyor.

İnternet üzerinden yapılan ticaretteki oranı Türkiye'nin %55'ine denk geliyor.

Bu yolla elde ettikleri kazanç ise 15 milyar 300 milyon Türk Lirası...

Sağladıkları istihdam ise 209 bin kişi...

KOBİ'ler 2018 verilerine göre yurt dışındaki 135 ülkeden de talep alıyor.

Yani bant daraltması veya reklam kısıtlaması yoluna gidilmesi halinde bundan en fazla zarar görecek olan Türkiye'deki KOBİ'ler...

AK Parti de dün bu uyarıyı dikkate aldı ve kanun teklifinin 6'ıncı maddesine eklediği, "cezaların ödenme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde Türkiye'de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin sosyal ağ sağlayıcısına 3 aya reklam vermeleri yasaklanır" hükmünü yeniden düzenleme eğilimi belirdi.

ÖNEMLİ SORUN GÖRMÜYORUZ

Peki, sosyal ağ sağlayıcıları bu kurallara uymayı kabul etti mi?

AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı ile dün Meclis kulisinde sohbet ederken yasanın aceleye getirilmediğini belirtti.

Yasa ile ilgili olarak sosyal ağ sağlayıcıları görüşmelerin yapıldığını da belirten Bostancı, "Ağırlıklı olarak Türkiye'de temsilci bulundurmayı kabul ettiler. Bir tek twitterdan henüz cevap vermedi, onda da önemli bir sorun görmüyoruz" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim temel derdimiz bu ülkede yaşayan insanlarla sosyal medya platformları arasında hukuka tekabül eden düzgün bir ilişki kurulması. Buranın, aklına esenin kullandığı bir alan olmaktan çıkarılması. Onun için iyi bir ilişki kurulması lazım. Sosyal medya platformları da temelde itiraz etmiyorlar. Bir takım değerlendirmeler olabilir. Ama nihai olarak hepsinin gelmesine ilişkin bir problem görmüyoruz. Yürürlük tarihi 1 Ekim olduğu için o tarihe kadar zaten bir uzlaşı sağlanır. Bir sorun da görünmüyor. Dünyadaki bütün ülkeler de zaten sosyal medya platformları ile ilgili hukuki zeminini hazırlıyor. Muradımız bir muhataplık ilişkisinin kurulması. Bu ülkenin hukuki çerçevesi içinde, bu ülkenin insanlarının haklarının kullanılması. Görüşmeler sonucunda hepsinin temsilci getirmesini bekliyoruz. Önemli bir problem görmüyoruz..."

Temsilci bulunması halinde bir kişinin hakkında çıkan olumsuz yayınları ortadan kaldırması için başvurabileceğini, 48 saat içinde de bunun kaldırılacağını da sözlerine ekledi.

Sosyal ağ sağlayıcıların Rusya'da olduğu gibi bazı hükümlere uymama durumunda ne olacağı konusunda ise "Önemli bir sorun olacağını sanmıyorum" yanıtını vermekle yetindi.

Farklı çevrelerden gelen haberlere bakılırsa twitter ile yapılan görüşmede ağırlıklı olarak Türkiye'de açacağı temsilcilikte çalıştıracağı eleman sayısı konusunda tereddüt belirtmiş.

Twitter'ın dünyada 3 bin 900 personel çalıştırdığını, Türkiye'de ofis açması halinde en az 30 kişi çalıştırmak zorunda kalacağını, toplam personel sayısı içinde bunun ağırlıklı bir yekûn tutacağını belirttiği aktarıldı.

Ancak Kanun 1 Ekim tarihinde yürürlüğe gireceği için bu süre içinde yapılacak görüşmelerle bir çıkış bulunması hedefleniyor.

UNUTULMA HAKKI, BİLGİ HAKKININ ÖNÜNDE DEĞİL

AK Parti, getirdiği düzenleme konusunda ağırlıklı olarak Fransa ve Almanya'nın düzenlemelerini gösteriyor.

Özellikle de yasa üzerinde farklı kesimlerle 2 yıl görüştükten sonra düzenlemeyi yapan Almanya örneğini veriyor, çünkü Fransa Anayasa Mahkemesi çıkardığı yasanın bazı hükümlerini uygulanamaz kıldı.

Ancak dün yeni bir gelişme yaşandı; Meclis'te görüşülen yasa ile de getirilen "unutulma hakkı" ile ilgili olarak Alman Yargıtay'ı önemli bir karar aldı.

İnternette hakkında var olan verilerin silinmesi ile ilgili her başvuranın talebinin yerine getirilemeyeceğine hükmetti.

Google'dan bilgilerinin silinmesi için başvuran kişinin "unutulma hakkı" ile ilgili talebini geri çevirirken, "kamuoyunun bilgi alma hakkının kişisel verilenin korunması hakkından üstün olduğuna" hükmetti.

Yüksek Mahkeme, her davada tekrar tekrar hangi özgürlüğün daha ağır bastığına bakılması gerektiğini belirtirken, kişisel verileri koruma hakkının önceliğinin bulunmadığını da belirtti.

"Google başvuran kişinin hakkındaki verileri silmek yükümlülüğünde değil" hükmünü verdi.

Dikkat çeken ise Avrupa Adalet Divanı'nın prensip kararında "internette unutulma hakkı" olduğu konusunda hükmünün bulunması.

Türkiye'de Anayasa Mahkemesi de "unutulma hakkına" ilişkin iki önemli davaya imza atmış ve ders niteliğinde bir karar yayınlamıştı.

GOOGLE TÜRKİYE KARARI

Google Almanya'da önemli bir kazanım elde ederken, uzun süredir Türkiye'de Rekabet Kurumu ile arasında yaşadığı problem nedeniyle dün önemli bir karar aldı.

İnternet ile adı özdeşleşen Google, 10 Ağustos'tan itibaren arama motorunda çıkan alışveriş reklamlarını kaldırma kararı aldı.

Rekabet Kurumu, sadece anlaşmalı şirketlerin adının verildiği, dolayısıyla kullanıcıların arama yaptığı ürünleri satan başka sitelerin hakkının yendiğini ileri sürerek Google'ın reklam almasını rekabete aykırı bulmuştu.

İSTİHBARAT ÖRGÜTÜNÜN VPN'İ

Gelelim bir diğer noktaya...

Ağırlıklı olarak 10 ile 30 milyon lira olan cezaların ödenmemesi halinde ilk aşamada %50, sonrasında %90 gidilecek bant daraltmayı genişletmek veya yasak sitelere ulaşmak için, sanal özel ağın baş harflerinden oluşan (Virtual Private Network) VPN kullanılıyor.

Türkiye 4 yıl önce VPN kullanımını da yasakladı, ancak her bir adımda yeni bir şirket kendi VPN yazılımını piyasaya sürdüğü için bunu engellemek olası hale gelemedi.

VPN kullanmanın bir sakıncası var mı derseniz; Onursal Adıgüzel'in iddiasına göre her birinin bir ülkenin istihbarat örgütü tarafından üretildiği bilinen bir gerçek.

Yani biz birini kapatırken, aslında bir diğerinden kişisel verilerinizi saçmaya devam ediyorsunuz...

Özetle ağ toplumu ile global köye dönen dünyada, sosyal ağları nereden sıkarsanız hortlayacak bir yer buluyor...

Veri madenini güvenceye alayım derken, veri kaçışına yol açılıyor...

Dolayısıyla kanunu çıkarmaktan çok daha önemli hale, ne derece uygulayabileceğiniz geliyor...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar