Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

AK Parti dün 18 yaşına girerken, ilk kez seçim kaybetmiş olmanın ve iç parçalanma sorunlarını gidermek için uğraşıyor.

Önce milletvekilleri, ardından teşkilat ile buluşup sorunlarını masaya yatırdı.

Farklı kesimleri dinledi, yerel seçim başarısızlığının nedenlerini araştırdı; bir yılını dolduran başkanlık sisteminin aksayan yönlerini görmeye çalıştı.

Tam da 18 yaşına girdiği gün AK Parti’nin içinde bulunduğu durumu, gelecek siyasetini ve öteki partilere bakışını partinin ikinci ismi Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ile konuştum.

Düşündüğünü her zamanki gibi eğmeden bükmeden söyledi, yakın geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirip, beklemeye bıraktığı “Türkiye İttifakına” yeniden dönülmesi gerektiğini söyledi.

“Yeni Türkiye yelpazesi” diye tanımladığı yol haritasında milli meselelerde CHP dahil her kesimle diyalog içinde olmaları gerektiğini belirtti.

“Babacan ve diğerlerinin ne yapacağı değil, AK Parti’nin bundan sonra nasıl yol alacağıdır esas soru…” dedi.

“AK PARTİ SERÜVENİ ÇIKMAZ”

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dostlarım dün bitti, geçti gitti. Bugün yeni bir gündür. Aydınlık Türkiye için geleceğimiz için yeniden yollara düşme günüdür” çağrısını yaptığı dün Kurtulmuş ile partinin yol haritasınailişkin düşüncelerini de kapsayan sohbetimizde sorularıma yanıtları şöyle oldu:

Soru: AK Parti 18. yaş gününü kutlarken, bölünme sancısı da yaşıyor. Siz yeni parti çabalarına nasıl bakıyorsunuz?

Kurtulmuş:Politikada birçok şey henüz görünmüyor. Yeni parti kurma çalışmasında olanlar iktidara gelmek için değil, AK Parti zaafı üzerinden yürüyor, Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklı bir politika yürüteceğe benziyor. Cumhur İttifakı’nın yüzde 52’si üzerinden 3-5 puan alma hesapları var. Ama başarı şanslarını ben görmüyorum…

Yeni parti kurma çabasından bir AK Parti serüveni çıkmaz. Fazilet Partisi’nden AK Parti’yi kuranlar ayrıldığında iktidara gelecekleri belliydi. Erbakan Hoca’dan ayrılan iktidar olacaktı, Erdoğan gibi güçlü bir lider vardı. Ama ben bu yeni harekette böyle bir şey görmüyorum.

Ama önemli olan onların ne yapacağı değil; AK Parti’nin bundan sonra nasıl yol alacağıdır esas soru...

DAHA KAPSAYICI DİL VE DEMOKRATİKLEŞME

Yol konusunda Cumhurbaşkanımız da bunun ilk adımını attı ve Türkiye İttifakı dedi. Daha kapsayıcı bir dil, milli ve yerli olmak, demokratikleşmek öncelikli hedeflerimiz olmalı.

Önümüzde daha 4 yıl var. Bu sürede seçim olmadığı için çok köklü icraatlara imza atılabilir.

Yeni bir sisteme geçildi. CHP de aynı çabada nitekim Genel Başkan Kılıçdaroğlu öteki çembere ulaşmak gerektiğini söylüyor, yüzde 50+1 önemli diyor.

YENİ TÜRKİYE YELPAZESİ

Bundan sonra politika nasıl oynanacak… Dil, üslup ve demokratikleşme yolunda adım atılırsa yeni bir Türkiye yelpazesi oluşabilir.

Hem genel seçim hem de yerel seçimde oylarınız ittifaka rağmen azaldı.

Ama 31 Mart tablosu da kalıcı değil. Erdoğan düşmanlığına yönelik bir birlik tablosu oluştu orada. Ama henüz nasıl bir politika izleyecekler onu göremiyoruz. Tamam, AK Parti kaybetti ama 31 Mart’ta gelenler bundan sonra AK Parti karşısında başarılı bir politika izleyebilecek mi? Seçmen oy verdi, kredi verdi ama beklentilerini de koydu; bir zamanlar Tayyip Erdoğan’ın başardığı gibi hemen bu başarılarını ortaya koyabilecekler mi? Unutulmamalı ki birbirine zıt karşıt gruplardan oluşuyor bu cephe…

OYLARI GERİ ALMAK İÇİN YAPILACAKLAR BELLİ…

Yüzde 10 barajı çerçevesinde sıralı duruyor olsalar da sizden ayrılacak, Saadet, İYİ Parti ve CHP karşınızda geniş yelpazeli blok oluşturacak. İstanbul seçimi de bunun yansıması değil mi?

Doğru, İstanbul seçmeni Türkiye seçmenini yansıtır. Biz muhafazakar Kürtlerden, Cuma cemaatinden, şehirli milliyetçi kesimden oy kaybettik. Ama bunları geri alabilmek için de vakit var; bu sürede yapacaklarımız da belli.

Başkanlık sisteminde bir düzenleme olur mu?

Hayır sistem konusunda bir sorun yok.

Yeni bir hükümet modeli olur mu?

Hayır olmaz. Sonuçta Başkan’ın yetkisinde olan bir durum. Parlamento dışından da bakan alınabilmesi müthiş bir esneklik getiriyor. Ne zaman isterse kendisi dilediği gibi yapılandırabilir. Sistem eskisi gibi değil ki… Teknik bir mesele. Sisteme ilişkin çalışmalar da bitirilince tekrar ele alınacak. Bir yıllık tecrübe süresince nerelerde eksiklikler yanlışlar var, bunlara bakılıp düzeltilir.

HALKIN BEKLENTİSİNİ KARIŞLAYACAKLAR MI

Gelecek beklentiniz nedir?

Şimdi burada belediyelerde bir hizmet ortaya çıkabilecek mi? İYİ Parti ile HDP’nin beklentileri farklı. O konu nasıl halledilecek? Bir sürü sıkıntı var. Dolayısıyla 31 Mart’ta AK Parti karşısında ilk kez bir başarı kazanılmış oldu ama bu nasıl bir siyaset üretecek henüz bunu bilmiyoruz. Halk oy verdi, kredi verdi bunda şüphe yok. Ama halkın beklentilerini kısa süre içerisinde karşılamalılar. Bir de birbirine taban tabana zıt politik gruplar var. Erdoğan’a karşı safları birleştirmek kolaydı, ama biz MHP ile bir program etrafında birleşiyoruz, ittifak yapıyoruz. Bakacağız göreceğiz. Karşı tarafın da ittifaktaki sınavı orada (belediyelerde) olacak.

İstanbul seçimi de sizin açınızdan 2 puan kaybedip, yüzde 49’a gerilemiş bir Cumhur İttifakı’nı da yaratmış olmuyor mu?

Doğru İstanbul Türkiye seçimini yansıtır. Biz birçok kitleden oy kaybettik. Şehirli milliyetçi kesimden oy kaybettik ama iyi tahliller yapar oralara tekrar ulaşabilirsek gerekli performansı ortaya koyabilirsek düzelir. Vakit var, tablo çok net. Bunlara göre inşallah gerekli adımlar atılır.

S-400 MİLLİ BAĞIMSIZLIK TARİHİNDE ÖNEMLİ AŞAMA

AK Parti’nin bundan sonraki yol haritası ne olur?

Zor bir dönem olduğundan hiç şüphe yok. Bir de tabii burada Türkiye iç siyasi tartışmaları yaparken esas meseleyi atlamamak lazım. Hakikaten bir var oluş mücadelesi veriliyor. Fırat’ın doğusu konusu tuzak içinde tuzak; elli bin tane şey var. Ben hiçbir zaman hayali bakışta olmam ama bu S-400’ün gelmesi Türkiye bakımından milli bağımsızlık tarihinde önemli bir denemeydi. Ama bunu unutmadılar. Herkes yazdı bir kenara. Ama biz bunları buradaki gücümüzü kaybetmeden Türkiye 5-6 sene daha bu kendi gücünü devam ettirsin, kendi savunma sistemini geliştirsin önemli bir noktaya geliriz.

CHP İLE DE DİYALOG İÇİNDE

Türkiye ittifakı konusunda benim bakışım da o.

Hatta CHP ile bile temel meselelerde, arkadaş mesele bu meseledir biz sizin bu konuda şurada durmanızı istiyoruz diye öyle bir diyalog oluşturmak lazım.

Geçmişte Dışişleri veya Başbakanlık Müsteşarı gider muhalefeti bilgilendirir, hükümetin beklentilerini aktarırdı. Siz buna dönülmesi gerektiğini mi söylüyorsunuz?

Bu askerlik sistemi ile ilgili konuda son dönem oldu, Milli Savunma Bakanı gitti parti liderlerini bilgilendirdi. Bu doğru bir şey. Bunun olması lazım. İlla bizi desteklemesi gerekmiyor muhalefetin. Ama temel meselelerde onlar da işin bir tarafında dursunlar.

AK PARTİNİN YENİ YOL HARİTASI…

Türkiye İttifakı konusu farklı anlaşıldı, ilk aşamada frene basıldı…

Sanki mevcut Cumhur İttifakı gibi algılandı. ‘Türkiye İttifakı nereden çıktı, acaba yeni bir arayış mı?’ diye bir endişe ortaya çıktı. Ama bir reform ajandası oluşturup oradan gidilmeli. AK Parti’nin en büyük özelliği bu. Geçen şöyle bir geçmişe baktım, hakikaten büyük işler yapılmış reform anlamında. Bayramdan sonra Adalet Reformu geliyor, askerlik reformu kamuoyu ile paylaşıldı ama öyle detaylı anlatılamadı. AK Parti 18 yıl geçmiş olmasına rağmen reform yapabiliyor, böyle bir iradesi ve gücü var. Bu bizim için çok kıymetli bir şey. Sonra o kuşatıcı dil, üslup, Kürdü, Alevi, Suniyi de buluşturan bir dil oluşturulursa- zaten seçim de yok- bu ittifak üzerindeki bloklaşmaları Türkiye’nin milli menfaatlerine de çevirir. Mesela Doğu Akdeniz meselesi, milli meseleler üzerinden çok birleştirici bir mesele olması lazım. Herkesin birleşmesi lazım; bunun üzerinden bir Türkiye’ye nefes ve yol aldıracak bir çalışmanın olması gerektiğini düşünüyorum.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar