'İngilizler bu yıl da gelecek...'
Geçen hafta Washington’dan 19 şehir için gelmişti, dün buna Londra eklendi.
Londra’nın listesi 10 şehirle sınırlı ve sadece “Aşırı dikkatli olun” kapsamında kalsa da sonuçta bir uyarı.
Nitekim, dün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Gölbaşı tesislerinde AB büyükelçileriyle öğle yemeğinde buluşmada İngiltere Büyükelçiliği’nin üst düzey diplomatıyla karşılaşınca sabah yaptıkları uyarıyı anımsatıp sordum:
“Cambridge’in Sowston kasabasında yaşayan, iki yıl önceden tatilini Türkiye’de geçirme planı yapmış İngiliz olsam, Dışişleri Bakanlığı’nın, ‘Başka saldırıları da muhtemel buluyoruz’ uyarısı sonrası tatil planımı devam ettirir miydim?”
Açık ve gizli kaynaklardan gelen bilgiler sonucu “mümkün olan en alt seviyede kalarak” uyarıyı yaptıklarını söyledi.
İNGİLİZ TAKSİCİ
Soruma göndermede bulunup devam etti:
“Diyorum ki uyarıya rağmen Türkiye’de tatil yapmaya gelecekler. Çünkü, Londra’da bindiğim taksici Türkiye’de yaşadığımı öğrendiğinde, ‘harika bir ülkede yaşadığımı’ belirtip bu yıl da tatil için geleceğini söyledi. Terör saldırılarını anımsattım. Bana, ‘Türk dostlarımı yalnız bırakmamı kimse benden istemesin’ karşılığını verdi.”
Görünen o ki terörün Türkiye’de yarattığı kaygının etkisi, başka ülkelerde veya geçmişte olduğu gibi çok uzun vadeye yayılmıyor.
BOZKIR’IN TESPİTİ
Nitekim AB Bakanı Volkan Bozkır’ın bir gözlemi de bunu teyit eder nitelikte.
Yüzünün güneşten yandığını görünce espriyle karışık, “Güneş kötü çarptı” dedi.
Hafta sonu Fenerbahçe maçına gittiğini, İstanbul’un turistik bölgeleri dahil hemen her yerini yürüyerek dolaştığını anlattı.
İki tespitte bulundu:
“Futbol maçları iki hafta önce sıkıntılıydı, giden yoktu. Ama Fenerbahçe maçına binlerce kişi gelmişti. Bu da korkunun çabuk atlatıldığını gösteriyor.”
Ardından Ortaköy, Bebek, Taksim, Karaköy civarlarında gördüklerini sıraladı.
Herkesin sokağa çıktığını, sahil kenarında yürüyüş yaptığını, kahvehaneler ve pastanelerin de tıklım tıklım dolu olduğunu belirterek şu yorumu yaptı:
“Türk insanı önce bir tedbirini alıyor, sonra yaşamına çabuk dönüyor. Biraz da kaderci bir toplumuz. Çoğu konuda ‘Olacağına varır’ bakışı içinde hareket ediyoruz. Bu da Türkiye’yi diğer Batılı ülkelerden farklı kılıyor. Brüksel’de, Paris’te hâlâ sokaklarda silahlı asker var ve aylardır da insanlar sokağa çıkmaya çekiniyor. Biz kısa sürede atlattık.”
Bakan Bozkır’ın tespitini, dün Habertürk’ün manşetinde yer alan veriler de doğruluyor.
Benzer durum Ankara için de söz konusu; Kızılay, Tunalı Hilmi ve civarına kimse gitmek istemiyordu.
Nitekim televizyoncu bir arkadaşım o kadar para verip bilet almış olmasına ve bizlerin “Kaygılanma git” dememize karşın internette dolaşan asılsız bir bilgiye inanıp hafta sonu konsere gitmedi.
Ertesi gün bir şey olmadığını görünce sürekli hayıflanıyordu.
Belki de bundan dolayı terör algısını kırmak, kuşku duyduğumuzda da “Bana ne!” yaklaşımı göstermeyip gereğini yapmak gerekiyor.
Çünkü terör algı, vehimler üzerinde büyüyor, onlar yok olduğunda yenilgiye uğruyor.
- Gençleşemiyoruz...3 gün önce
- Mr. Fico…5 gün önce
- Elektrikli otomobil savaşı...1 hafta önce
- Anneler günü…1 hafta önce
- Güç savurması…1 hafta önce
- Nüfus kalmayınca2 hafta önce
- Columbia'nın "dış aktörleri…"2 hafta önce
- Mirasın geleceği…2 hafta önce
- Metal yakalılar, mavi yakalıları yakalayamaz...3 hafta önce
- Evrenin Antarktika'da kaybolan büyük sırları3 hafta önce