'Ordu demokrasiye bağlılığını gösterdi'
ÖNCE bir noktanın altını çizdi.
“Siyasiler, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni sıcak siyasetin içine çekmemeli...”
Ardından Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı operasyon hazırlığında oldukları iddialarına birkaç saat kadar önce yanıt veren Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına sözü getirdi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, genel merkezdeki odasındaki dünkü sohbetimizde şöyle dedi:
“Kullandıkları dil, yazdıkları yazılarla orduyu belli konularda cevap verir noktaya getirmemeleri lazım. Ama havuz medyası bu konuda orduyu sürekli tahrik ediyor. Bunu eleştirmesi, açık net tavır koyması gereken Davutoğlu tavır koyamıyor.”
Bildirinin içeriğine sözü getirip noktaladı:
“Genelkurmay bildirisinin içeriğinde belli duyarlıklara vurgu yapılıyor. Demokrasiye, Anayasa’ya bağlılık ifadesi yer alıyor; bu önemli...”
YÖK VE YARGI
Kılıçdaroğlu ile sohbetimize taslağını hazırladıklarını açıkladığı Anayasa konusuyla devam ettik.
Daha önce hazırlığını yaptırdıkları taslak üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Hükümetin başkanlık sistemini öngören Anayasa’sının toplumsal gerilimi artıracağını vurguladı, devam etti:
“Zaten AKP’nin değil, Saray’ın baskısıyla yapılan bir Anayasa... Koskoca AKP’nin bir kişinin vesayeti altına bu denli girmesi demokraside kabul edilemez.”
SORUN 100. MADDE
Dokunulmazlık konusundaki tutumlarının değişmeyeceğine vurgu yapıp ekledi:
“Bakanların dokunulmazlığıyla ilgili 100. madde de kapsama alınmalı. Meclis’te görevli milletvekili yolsuzluk yapamaz. Yolsuzluk yürütme organının başındaki kişi ve ekibi tarafından yapılır. Yani icra organı, devletin kaynaklarını harcayan birim tarafından yapılır.”
Bütün bunlara karşın, CHP’nin ve hükümetin önerdiği düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olacağına dönük hukukçu görüşlerini sıralayıp şunları söyledi:
“En kalıcı çözüm 83’üncü maddenin yanında 100. maddeyi düzenlemektir.”
‘DARBEYE KALKTI’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD gezisini de değerlendirdi. Sorunun gerisinde Suriye ve PYD olduğunun altını çizdi.
“Bu dış politika, Türkiye’yi felakete sürükleyen bir dış politika” deyip sözlerini sürdürdü:
“Darbeye karşı olduğunu söyleyen hükümet Suriye’de Esad hükümetine karşı darbe yapmaya kalktı. Silah göndererek, onların içişlerine karı- şarak yaptı. Ve çıktı TBMM kürsüsünden ‘Esad’ın ömrü şu kadar kalmıştır, biz gideceğiz Emevi Camii’nde cuma namazı kılacağız’ dedi. Açıkça dünyanın gözü önünde darbe yapmaya kalktı.”
CHP’nin PYD’yi nasıl tanımladığını sordum.
“Türkiye Cumhuriyeti hükümeti PYD’yi terör örgütü olarak kabul ediyor; devletin istihbarat birimleri onların elinde” yanıtını verip devamını getirdi:
“Anlayamadığımız şey; PYD terör örgütü ise Salih Müslim hangi gerekçeyle Ankara’ya davet edildi? Neden tutuklanmadı? ‘Esad’a karşı savaşın’ dediğinde Esad’a karşı savaşmadığı için mi terör örgütü oldu? Esad’a karşı savaşsaydı terör örgütü olmayacak mıydı?”
DÜNDAR VE GÜL
İstanbul’da bugün görülecek olan Can Dündar ile Erdem Gül davasına ilişkin de şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi kararıyla Türkiye’de yargıçların olduğu konusunda hepimizin yüreğine su serpti. Umuyorum yerel mahkeme Anayasa Mahkemesi kararlarına uyar, yargı hiyerarşisinin kendi içindeki doğruluğunu ortaya koyar.”
Odasından ayrılırken yeni astığı bir tablo dikkatimi çekti.
Muhammed Yalçın adında engelli bir genç hediye etmiş; bir anısını da paylaştı.
Aktardığına göre Altındağ Belediyesi Yalçın’ı işe almış ve “masaları silme” görevi vermiş.
Ancak Muhammed Yalçın, “Ben ressamım...” diye itiraz etmiş.
Anıyı paylaştıktan sonra tabloya bakıp gülümsedi, olumlu cümleler sıraladı.
CHP lideri bu tablonun hikayesini anlattı
- Dünyanın konsültasyon raporu...22 saat önce
- Fetvasını arayan İran…3 gün önce
- Gençleşemiyoruz...1 hafta önce
- Mr. Fico…1 hafta önce
- Elektrikli otomobil savaşı...1 hafta önce
- Anneler günü…2 hafta önce
- Güç savurması…2 hafta önce
- Nüfus kalmayınca2 hafta önce
- Columbia'nın "dış aktörleri…"3 hafta önce
- Mirasın geleceği…3 hafta önce