Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BRÜKSEL

        Geçen yıllardaki unsurların hepsi eksiksiz yerli yerinde...

        Dev çam ağacı yine Büyük Meydan’ın (Grand Place) tam ortasına yerleşmiş, çevresinde yine köy hayatını canlandıran heykeller sergilenmiş.,

        Tek eksiği ise meydanın her daim neşeli, coşkulu insan kalabalığı...

        Bir zamanlar yer bulabilmek için ayakta dakikalarca beklenilen La Roy’da ise bizimle birlikte sadece 3 masa var.

        Arkadaşlarım Afşin Yurdakul ve Alpcan Sayılı ile servis yapan garsonla alt kat cam kenarındayız.

        Afşin “Meydan çok boş” deyince garson derin bir iç çekti, “Terör...” deyip sustu.

        O an içimden “Kaygılanma, ekimde tıklım tıklım dolar, çünkü biz geliyoruz” demek geçti...

        Belki garson mutlu olurdu ama 60 yıllık yol haritasının izahı da uzun zaman alır düşüncesiyle vazgeçtim.

        AB Bakanı Volkan Bozkır ile geldiğimiz Brüksel’in ilk akşamının bizde bıraktığı izlenim kaygı, korku, endişe yüklüydü...

        YÜZDE 30’A DÜŞTÜ

        Brüksel yolunda Bakan Bozkır ile de bu konuları konuştuk.

        Özellikle de endişeli bir memnuniyet içinde beklenilen vizesiz Avrupa konusunu.

        Bir tanıklığımı buradan kayda geçirmeliyim ki, Bakan Bozkır vizesiz Avrupa için çok emek harcadı, hem de AB ülkelerinin dilinden mücadelesini verdi ve önemli bir aşamaya getirdi.

        Ekim 2016’da bu işin olacağına kesinlikle kâni...

        Bozkır 72 maddelik yol haritasından sadece 8-9’unun kaldığını, 2 kanun çıkarılması ve AB ile varılan mutabakatların Meclis’te onayı halinde tamamlanacağını bildirdi.

        Başbakan Davutoğlu’nun, eskiden “Türkiye’nin dostları” diye tanınan “Like Minded Countries” (Aynı Düşünen Ülkeler) olarak anılan Almanya, Avusturya, Benelüks ülkeleri ve Yunanistan’ın da içinde bulunduğu 8 ülke ve AB Komisyonu ile mülteciler konusunu gözden geçirmek için 17 Aralık’ta Belçika’da buluşacağını da açıkladı.

        “Eskiden yüzde 95 olan AB uyumu siyasi mekanizmalar işlemeyince yüzde 30 oranına geriledi, şimdi mekanizmalar çalışırsa yüzde 50 oranına ulaşır” dedi.

        VİZESİZ AB

        Vizesiz Avrupa konusunda ise Bozkır umutlu konuştu.

        Öncelikle pasaportların değişeceğini bildirdi.

        “Biyometrik verili ve parmak iziyle bağlantısı kurulmuş yeni pasaportlarla vizesiz giriş mümkün olacak, yeni pasaport alınacak” dedi.

        Pasaportların yeni değiştiğini, alınmış olmasına karşın parmak izlerinin defterlerin üzerine işlenmediğini bildirdi, kişisel verilerin korunması kanunu ile bazı düzenlemelerin yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

        TÜRKİYE KARAR VERECEK

        Bunun karşılığında Türkiye’nin de Geri Kabul Anlaşması’ndan doğan yükümlülüklerini yerine getireceğini kaydetti.

        Kamuoyunda oluşan bir yanlış algıyı da düzeltti:

        “2 yılda bir 3 milyar Euro destek verilmesi karşılığında bütün göçmenleri alacağız gibi bir değerlendirme yanlış. Almanya Başbakanı Merkel, pazar günkü zirvede göçün önlenemeyeceğini açıklıkla ifade etti. O nedenle AB’nin Türkiye ile bu anlaşmayı imzalamakla ulaşmak istediği nokta, illegal göçün legal ve sistemli bir hale getirilmesidir.”

        Zirvede Türkiye’deki kampların kalitesi övülünce Başbakan Davutoğlu’nun bir sonraki zirveyi meseleyi daha iyi içselleştirebilmek için kamp bölgesinde yapmayı önerdiğini de açıkladı ve önemli bir detayı da paylaştı:

        “İllegal yollarla Avrupa’ya giden vatandaşlarımızı Geri Kabul Anlaşması olmadan da alıyoruz. Burada asıl tartışma, Türkiye üzerinden Avrupa’ya gittiği iddia edilen kişilerin iadesiyle ilgili. Gerçekten Türkiye üzerinden gidip gitmediğinin tespitini de Türkiye’nin kuracağı, sadece Türklerden oluşan bir komisyon karar verecek. Ayrıca Birleşmiş Milletler’in göçmenlerle ilgili sözleşmesinde bizim coğrafi çekincemiz var. Biz güney hudutlarımızdan gelen göçün bu kapsama girmediğini çekince olarak belirttik. Yani Suriyeli mülteciler Geri Kabul Anlaşması kapsamında değil.”

        DÜNDAR VE GÜL

        Zirvede Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanması konusunun gündeme gelmediğini de bildirdi.

        Yasama, yargı ve yürütme organlarının bağımsız bir şekilde birbirlerinden etkilenmeden işleyebilmesinin demokrasinin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirtti, hükümetin de esas olanın tutuksuz yargılama olduğu görüşünü dile getirdiğini anımsattı.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar