Ortadoğu'nun yeni Paris'i
Paris katliamı, yeni dönemin de habercisi...
Saldırı, bölgesel kalacağı varsayılan terörün, Paris’i de Ortadoğu’ya taşıdığının en açık göstergesi.
Hatta çok daha güvensizi.
Çünkü Bağdat’ta terörden arındırılmış güvenli bölgeler varken, Paris’in her tarafının yumuşak karın olduğu önceki akşam yaşanan olayda bir kez daha görüldü.
Hem de ekimin başından bu yana IŞİD terör saldırısının olacağına ilişkin eldeki tüm verilere karşın...
Bunlar işin bir yönü...
YENİLGİYİ BASTIRMA
Bir başka tarafı var ki, bu da IŞİD’in geleceğe ilişkin bugüne kadar varsayılan bütün teorileri ve algıları alaşağı etmesiyle kendini gösteriyor.
Öncelikle şurası kesin ki, IŞİD bölgede ne zaman güçlü bir yenilgiye uğrasa anında daha büyük bir terör eylemiyle o olayın üzerini kapatma gayreti gösteriyor.
Telabyad yenilgisi sonrası Suruç, Deyrizor’un ardından Diyarbakır ve Cerablus, Rakka sonrası da Ankara saldırılarında görüldüğü gibi...
Burada da Şengal’de yenik düşmesini Paris saldırısıyla kapatmaya çalıştı.
Şengal’de yenilgisiyle içinde bulunduğu durum tartışılacakken, Paris’te yarattığı terörle tekrar “yapabilirlik gücü” konuşulur hale geldi.
Çünkü, IŞİD’in bugüne kadar uyguladığı öncelikli politikası, bölgeyi Müslümanlaştırmak, oradaki kâfirleri yola getirdikten sonra uzak düşmana yönelmek üzerine kuruluydu.
Yani El Kaide gibi bölgesiyle birlikte uzaktaki düşmanı da doğrudan hedefine almıyordu.
Dolayısıyla Batı açısından IŞİD, kendisini öncelikli hedef yapmadığı için uzak düşman, El Kaide ise doğrudan hedefine koyduğundan dolayı yakın düşmandı.
Ayrıca IŞİD bölgede bir devletleşme süreci yaşadığı için devletlerle savaşmayı önceliğine koymak istemiyordu.
EL KAİDELEŞME
Gelinen noktada ise IŞİD de El Kaide gibi davranabileceğini, bölgeden terör ihracında bulunabileceğini, Paris’in göbeğinde hem de 7 yerinde birden eylem gerçekleştirebileceğini gösterdi.
IŞİD’in tabii ki geçmişte de Batı’da eylemleri vardı; ancak onların hiçbiri merkezi emirle yapılmış değildi, daha çok sempatizanlarının yarattığı eylemlerdi.
Oysa burada merkez komutanlığının talimatı ve canlı bombalar aracılığıyla eylemini gerçekleştirdi.
Bu yeni duruma, IŞİD’in Şengal’deki başarısızlığını örtme çabası olarak görmenin yanında, bölgede gittikçe sıkışması veya olası kara harekâtından vazgeçirmeye dönük “kontur kart” eylemi olarak da bakılabilir.
Yani, uyuyan hücreler diye anılan, “yalnız kurtlar” olarak isimlendirilen militanları aracılığıyla Avrupa başkentlerinde teröre yöneleceğini gösterdi.
Yeni durumun yaratacaklarının bunlarla sınırlı kalmayacağını da son açıklamalar gösteriyor.
Şurası kesin ki, başta Fransa olmak üzere Avrupa, yabancılar için güvenlik açısından yaşanması çok daha zor hale gelecek.
Suriye’de kara harekâtı isteyenleri cesaretlendirecek.
Çare konusunda belirli aşamaya gelmiş Suriyeli mültecilerin dramını çözüm yerine yeniden belirsizliğe itecek.
Daha önemlisi, kaygı ve şüphe üzerine kurulu dünya düzenine güç katacak, o da yaşadığımız coğrafyayı daha çekilmez kılacak.