Benzeşlerin mücadelesi
Siyaset uzun süredir aynı tabana hitap eden benzeşlerin mücadelesine tanıklık etmedi.
En yoğunu da 1990’lı yılların başında ANAP ile DYP, sonrasında da CHP ile DSP arasında yaşandı.
Birinin siyaset sahnesinde eski gücünü kaybetmesi veya ANAP-DYP olayında yaşandığı gibi ikisinin DP ismi altında bütünleşmesiyle yarış birinin lehine sonuçlandı.
AK Parti’nin 2001’de siyaset sahnesine girmesiyle birlikte de benzeşlerin mücadelesi, merkez sağ açısından eksilerek son buldu.
FP’nin parçalanması, MHP’nin baraj altı kalması, ANAP-DYP bütünlüğünün de baraj altı kalması merkez sağda AK Parti’yi hâkim duruma getirdi.
Merkez solda da SHP’nin solda bütünleşmesi, DSP’nin Ecevit sonrası oylarını artıramaması, CHP’yi solun en etkin partisi yaptı.
Bu durum da benzeşlerin kendi arasındaki rekabetini tüketti, zıtların mücadelesini öne çıkardı.
2007’den sonra kurulan sandıkların hepsinde de benzeşlerin öne çıkan mücadelesine tanıklık edilmedi.
MHP’nin baraj sorununu çözmesi ve %14 üzerini yakalaması da aynı toplumsal tabandan beslenen iki partinin mücadelesini fazla öne çıkarmadı.
PRİMSİZ SİGORTA
Bu belki de toplumsal tabanının MHP’ye yetecek kadar oy vermesi, geri kalanının da AK Parti içinde kendine ikbal arıyor olmasından kaynaklıydı.
Emekli Büyükelçi Deniz Bölükbaşı’nın sözünde olduğu gibi, “MHP’yi ülkenin ihtiyaç duyduğunda başvuracağı sigortası olarak gördü, ancak sigorta primini yatırmaktan da hep kaçınan davranış sergiledi”...
2011 seçimlerinde MHP milletvekilleri hakkında çıkarılan kasetlerle AK Parti ile toplumsal tabanı arasındaki makas da açılmaya başladı.
KIRAN KIRANA
Bir süredir Anadolu’yu geziyorum, dikkatimi çeken AK Parti ile MHP kadrolarının kıran kırana yarıştığı.
Her ikisi de birbirlerinin tabanına oynuyor.
Bunda belki de AK Parti’nin tek başına iktidar olabilmek için birlikte dayandıkları toplumsal tabandan daha fazla oy kapma çabası neden oldu.
Veya Doğu ve Güneydoğu’da büyük bölümünü HDP’ye kaptırdığı oylarını, Batı illerinde milliyetçi oylarla konsolide etme çabası...
Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, 10 yıl sonra sahada benzeşlerin mücadelesi kıran kırana sürüyor.
Propaganda zıtlar yerine, benzeşlerin birbirine karşı kullandığı zeminde ilerliyor.
Özellikle de Orta Batı Anadolu’da bu mücadele had safhasına ulaşmış bulunuyor.
AK Parti, milliyetçi oyları yanına çekebilmek için siyaset silahlarını MHP yönetimine karşı yöneltmiş bulunuyor.
MHP teşkilatı ise başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AK Parti yönetici ve kadrolarının eylemleri üzerinden yükleniyor.
Biri ötekini, “Hükümete girmedi, her şeye karşı çıktı, dövizin ve terörün yükselmesine yol açtı” diye suçluyor.
Diğeri ise çözüm sürecinde PKK’nın güçlenmesi, koalisyon için ortaya koyduğu 4 şart yerine HDP ile seçim hükümetini tercih etmesinden yola çıkarak kıyasıya eleştiriyor.
CHP ise kenara çekilmiş, uzlaşmanın ana odağı algısını daha da güçlendirerek benzeşlerin kavgasını izliyor.
Uzun yıllar sonra birçok açıdan geçmişte kalan, unutulmuş, keyifli bir seçim süreci yaşanıyor.