IŞİD aracılığıyla
Çok değil, 1 ay kadar önce yeni bir göç dalgasının Rakka-Deyrizor ve Suluk bölgesinden gelmekte olduğunu yazdım.
Çatışmanın bölgede şiddetinin arttığını, Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan her gün Türkiye nüfusuna kayıtlı 6-7 cenazenin geldiğini de aktardım.
Yakın zamanda Telabyad civarında bir yönetim değişikliğinin gerçekleşme ihtimaline de dikkat çektim.
Büyük sorunun, sınırın öte tarafındaki değişimde değil, bu tarafta yaşayanlarla uyumunda karşımıza çıkacağını da kayda geçirdim.
Hatta, bölgede “IŞİD ile PYD arasında anlaşmalı alan bölüşümü yapılıyor” iddialarını da o günlerde aktardım.
Bütün bunları yazmamın nedeni, önceki akşam Başbakan Davutoğlu’nun, “IŞİD ile PYD arasında bölüşüm anlaşması olduğuna” ilişkin sözleri.
Ancak mesele Telabyad ile bitmiş değil.
Yakın zamanda Afrin, Azez, Çobanbey, Müngüç ve Bab bölgelerinde çok daha sert çatışmaya herkes hazır olmalı.
2 MİLYON DAHA
Bu bölgelerin hepsinin ortak noktası, Türkmenlerin yurtları olması.
Yeni çatışma alanlarında da yine en çok etkilenecekler Türkmenler olacak.
Halep’i almak için Şam yönetiminin ağır güç kullanımı; IŞİD’in bölgeye tutunma çabası; Türkiye sınır bölgesinde de PYD/YPG’nin Afrin’i de ekleyip üç kantonu birleştirme mücadelesi, bölgede Türkmenler başta olmak üzere yeni göç dalgasını harekete geçirecek.
Bölgeyi çok iyi bilenlerin aktardığına göre, Türkiye desteğindeki ÖSO’nun sınırın diğer tarafında tampon bölge oluşturup akını durduracak gücü yok.
Zaten güçlü olabilmesi için başlatılan “eğit donat uygulamasının sonuç getirmeyeceğini” de dün ABD’nin en yetkili ağızları dile getirdi.
Dolayısıyla bu göç dalgasının öncekiyle eşdeğerde olacağını, bunun da 2 milyon civarında mülteci akınına yol açacağını bölgede görev yapan devlet yetkilileri söylüyor.
Beklenen ise yaz sonunda kuzeyde Kürt, güneydoğuda Sünni Arap ve güneybatıda Arap Nusayrilerin yaşadığı üçe bölünmüş Suriye...
Musul ve Kerkük’te de örneği görüldüğü gibi Suriye’deki Türkmenler de bunların arasında eriyip bitecek.
‘ALMAYINCA GİTTİLER’
Nitekim dün Ankara’da ziyaretime gelen Türkmen komutanlardan Dr. Ömer Dede de bu duruma dikkat çekti.
Telabyad bölgesinde YPG’nin Türkmenlere yerleşim hakkı tanımadığını ileri sürdü. “Oysa IŞİD geldiğinde yakınımızdaki Kürt köylerini ve Kürt dostlarımızı onlara karşı koruyan bizlerdik” dedi.
İlk günler sınıra gelen akrabalarının Türkiye’ye geçiş yapamadıklarını, uzun süre dışarıda beklemek zorunda kaldıklarını da vurgulayan Dr. Dede ekledi:
“Akrabalarım evini terk etmiş şekilde günlerce sınırda bekledi. Giremeyince aşağıdan gelmekte olan diğer Türkmen akrabalarımız, ‘Dede kendi ailesini Türkiye’ye sokamıyorsa biz hiç giremeyiz’ deyip IŞİD bölgesine doğru yönelmek zorunda kaldı.”
Dr. Ömer Dede, Türkmenlerin sorunu konusunda bugüne kadar Ankara’dan tek bir açıklama gelmemiş olmasına da tepki gösterdi.
Görünen o ki, Türk askeri sınırın ötesinde tampon bölge oluşturmakta zorlanıyor, Suriye içinde koalisyon güçleri ve PYD ile karşı karşıya gelmekten kaçınıyor.
Ortaya çıkan yeni durum ve göç karşısında ne yapacağına ilişkin de Ankara pozisyon arıyor.
- Dünyanın konsültasyon raporu...1 gün önce
- Fetvasını arayan İran…4 gün önce
- Gençleşemiyoruz...1 hafta önce
- Mr. Fico…1 hafta önce
- Elektrikli otomobil savaşı...1 hafta önce
- Anneler günü…2 hafta önce
- Güç savurması…2 hafta önce
- Nüfus kalmayınca2 hafta önce
- Columbia'nın "dış aktörleri…"3 hafta önce
- Mirasın geleceği…3 hafta önce