AK Parti ve MHP'nin seçmen rekabeti
BİR ayı geçkin süredir Anadolu’yu dolaşıyorum.
Ege, Güneydoğu veya Akdeniz farkı gözetmeksizin siyasi parti teşkilatının genel durumunu şöyle özetleyebilirim:
Sahada cevval çalışan iki parti var: MHP ve HDP...
Bileşik kaplar gibi, biri çıkarsa diğeri de yükseliyor...
Seçmen geçişleri en yüksek partiler açısından AK Parti ve MHP ile başlarsam...
AK Parti milletvekilleri, tartışma programlarında görevi gazetecilere terk etmelerine benzer tutumu, meydanda da işi bürokrasiye bırakarak göstermiş.
İktidar rehavetine kapılmış.
Yerelde politika üretmek yerine, işi Genel Başkan, Başbakan Davutoğlu ve ekibinin sırtına yüklemiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahaya çıkmasından da memnun kalmış.
“Aman sızma olmasın” kaygısıyla yapılan Ankara odaklı liste de teşkilatı savsak çalışma modeline geçirmiş.
‘SUSKUNLUĞA ÇEKİLMİŞ’
Bir zamanlar evleri dolaşan, tepki göreceğini bildiği kapıyı dahi çalan, etkin kadınlarıyla her yere girip çıkan alan siyaseti silinmiş; yerine TV ekranında yer kapma yarışı başlamış.
Mersin Tarsus’ta olduğu gibi bazı bölgelerde geçmişi andıran çalışma tarzlarına rastlanıyor olsa da beklenen faydayı getirmemiş; çünkü aday sıralamasından kaynaklı tepkilerle yüz yüze kalınmış.
Seçmen de gözünün içine bakmadan elini sıkıp geçen adayla alakadar olmak yerine suskunluğa çekilmiş.
Her dönem sayısını artırdığı, ancak içinden birkaçını gerçekleştirebildiği yatırıma odaklı vaatleri de hem seçmeni hem de ona sunum yapan teşkilatı proje yorgunu yapmış.
Rakiplerinin emekliye çifte ikramiye, asgari ücret gibi ilk günden yarattığı geleceğe dönük sosyo-ekonomik beklentiler karşısında, son 10 yılda yaptıkları hizmet odaklı icraatı tekrarlamak da yorgunluğunu artırmış.
Üzerine bir de Suriyeliler sorunu binmiş...
Bu olumsuzluklara karşın AK Parti, RP’nin milli görüşü ile ANAP ve DYP’nin merkez sağ seçmeninin ağırlıklı bölümünün ilk tercihi olmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sahaya çıkana kadar MHP’ye kayan oyların bir bölümü de geri dönüyor.
Sahada her partiye en ağır sözlerle yüklenirken MHP’ye dönük bir tek olumsuz cümle kullanmaması da bundan kaynaklanıyor.
MHP CEVVALİYETİ
Geçmiş seçimlerin aksine MHP teşkilatı bu seçimde yerel politika üretmekte oldukça başarılı.
MHP’de teşkilat ile aday arasında uyum oluşmuş, seçilemeyen yerde olanlar bile, “Bu seçim diğerini getirecek” düşüncesiyle sahaya asılmış.
MHP mitinglerinde dikkat çeken ise kadın ve genç sayısının çok fazla olması; ağırlıklı bölümünün orta sınıf...
Her seçmenden teveccüh görüyor; sandığın koalisyonu zorunlu kılması halinde MHP’nin hem AK Parti hem de CHP ile olabileceğine yönelik algı bunda etkili oluyor.
İktidar kanadı, partisine ve kendisine yönelik herhangi bir olumsuz söz sarf etmezken, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı’nı hedefinin odağına koyan, AK Parti’ye yönelik ağır sözleri de seçmende “Bir tek o laf edebiliyor” algısına yol açıyor.
Bu da seçmeni MHP’ye yakınlaştırıyor.
Not: Yarın CHP ve HDP.