"AKP'den oy, CHP'den sempati alıyoruz"
MERSİN
Selahattin Demirtaş'la iki il başkanlığının bombalanmasının hemen ardından buluştuk. Bütün teşkilat başkanlarını arayıp, “Gerilimden uzak durun” talimatını verdiğini belirterek söze girdi.
Bu arada Mersin il binasının bombalanmasıyla ilgili bazı detaylar da aktardı. Bombalı çiçek bir gün önce saat 15.00 civarı gelmiş. Daha ilerisi, il binasının kapı girişindeki kameraların bağlı olduğu bilgisayar da 17 gün önce gönderilen virüsle hack’lenmiş; hiçbir kayıt yapmıyormuş.
“Üç hafta var, hâlâ tedirginim” deyip ekledi:
“Başbakan ‘AKP’yi suçlamasınlar’ demiş. Oldu, Saadet Partisi’ni suçlayalım. ‘Sayın Kamalak’tan açıklama bekliyoruz’ diyelim. Saçmalık bu...”
MHP’nin tutumundan, CHP Mersin adayı Fikri Sağlar’ın da patlama sonrası il başkanlığına gitmiş olmasından duyduğu memnuniyeti aktardı.
Ardından sözü Cumhurbaşkanı’nın mitinglerine ve kendilerine yönelik eleştirisine getirdi:
“Erdoğan’ın meydanlara çıkmasının bir de yararı oldu. Bütün Türkiye tehlikeyi yakından gördü. HDP’nin inandırıcılığını artırdı. Sarayda sessiz sedasız otursaydı kimse tehlikeyi bu kadar net göremezdi. Konuşması da inandırıcılığını yitirmesine vesile oldu. Bir Cumhurbaşkanı olarak her şeye karıştığını ve karışmaya da devam edeceğini pratikte gösteriyor.”
Başbakan Davutoğlu ile ilgili de şunları söyledi:
“Erdoğan, ‘Ben meydanları boş mu bırakacağım’ diyor. Niye boş olsun; Davutoğlu meydanda işte. Partinin Genel Başkanı ve Başbakan’a hakaret ediyor yani. ‘Ben olmasam sen yoksun’ diyor; üzülüyorum Davutoğlu için...”
Demirtaş’a sorularımız ve yanıtları ise şöyle:
‘İLKİNİ KAZANMAK İSTERDİM’
■Biri Cumhurbaşkanlığı, diğeri Başbakanlık seçimine girdiniz. Hangisinde seçilmek istersiniz?
Bu haliyle Cumhurbaşkanı seçimini kazanmayı daha çok isterdim. Tehlikeyi erken önlemiş olurdum. İkisinden birini sorduğunuz için, yoksa ille de Cumhurbaşkanlığı hevesimin olduğu için değil.
■Cumhurbaşkanı’nın sahaya çıkmasını engellemek için bir girişiminiz var mı?
YSK ve Anayasa Mahkemesi’ne itirazlarımız var. Ama Cumhurbaşkanı’nı denetleyebilecek hiçbir makam yok. Ya kendisi özür dileyecek, ‘Ben hata yaptım, taraf tuttum’ diyecek. Ya da YSK ‘Bir dur’ diyecek. Ama söyleyemiyor. Daha önce oybirliği ile karar veriyorlardı, şimdi oyçokluğu ile karar alıyor. İtirazımız sürecek. Seçimler bittikten sonra şikâyetlerimizi nasıl değerlendireceğimizi tartışacağız, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götüreceğiz. TRT, RTÜK, YSK, bunlar en üst karar organları, ondan sonrası AİHM.
■Size en çok oy hangi partiden geliyor?
- En büyük oy kayışı AKP’den. Ama CHP’lilerden de çok büyük ilgi var. En yüksek sempati CHP’lilerden.
‘RİSK SINIRINDAYIZ’
■‘Barajı aştık’ diyebileceğiniz noktaya ulaştınız mı?
- Hayır. 12.5-13’ü bulmadan diyemeyiz. Bazı anketlerde 10.5-12 aralığında çıktı. Bu risk aralığıdır halen.
■Gülen Cemaati destek veriyor mu?
- TV yayın dökümleri geliyor. Bakıyorum, bize fazladan yer vermiş hiçbir kanal yok, sadece gazetecilik işini yapmışlar. Gülen veya Doğan Grubu’nu suçlayıp hakaret edeceklerine TRT ve kendi yayın kurumlarının ahlaksızlıklarına baksalar çok daha iyi olur. Çünkü TRT, yasa gereği bunu yapamaz.
‘BİR PUAN ARTARSAK AKP YOK’
■AK Parti’yi yüzde kaç görüyorsunuz?
Ben tek başına hükümet kuramayacakları noktaya geldiklerini görüyorum. Biraz daha % 1-1.5 puan artarsak AKP kesinlikle hükümet kuramıyor. Bunu gördüğü için provokasyonlar tertipleniyor.
■Daha önce AK Parti’ye oy vermiş seçmen, size niye oy verecek?
Vaatlerinin hiçbirini yerine getirmediler. Son dönem dini inancı çok çiğ bir şekilde istismar ettiler. Dindar, muhafazakâr kesim bundan rahatsız oldu. HDP’yi vurduğunu söylüyorlar, hayır tam tersine insanlar bu çiğlikten rahatsız oldular. Diyanet İşleri Başkanı dürüst bir insan, ama görevdeyken Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın emirlerini öne alıyor.
‘YARISI DA ÇEVREDEN DİNLİYOR’
■Mitinglerde ne görüyorsunuz?
Alanda toplananın yarısı kadar insan da çevrede toplanıyor, oradan izliyor. Yani ‘Ben beraber değilim ama seni de dinliyorum’ diyor. Kırşehir’de küçük bir grup ben ayrılınca saldırmış. Kırşehir MHP ve Ülkü Ocakları yetkilileri partiyi aramış. “Sayın Başkan’ın bilmesini istiyoruz, onlar bizimle alakalı değil” demiş. MHP’nin son patlamalarla ilgili açıklaması da memnun etti. Bir başka yerde seçim bürosuna saldırılıyor, aralarında AKP İl Başkanı’nın kardeşi var. Kaymakam da “Merak etmeyin kapatacağız” diyor. Kimi, neyi kapatacaksın? AKP seçim bürosu için de aynı olay olsa o sözü söyleyebilir misin? Ben Türkiye partisi olmak için uğraşıyorum; barışın, siyasetin diliyle konuşuyorum. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar tehdit ediyor.
■Seçim sürecinde yaşananlar çözüm sürecini etkiler mi?
AKP’nin çözüm sürecine geri dönmesi zor olacak. Güvenlik Yasası orada dururken, izleme heyetini nasıl kuracaklar, müzakereleri başlatabilirler mi? AKP ile yürütemeyiz.
- Dünyanın konsültasyon raporu...2 gün önce
- Fetvasını arayan İran…4 gün önce
- Gençleşemiyoruz...1 hafta önce
- Mr. Fico…1 hafta önce
- Elektrikli otomobil savaşı...1 hafta önce
- Anneler günü…2 hafta önce
- Güç savurması…2 hafta önce
- Nüfus kalmayınca2 hafta önce
- Columbia'nın "dış aktörleri…"3 hafta önce
- Mirasın geleceği…3 hafta önce