Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BURSA

        “DÜŞMANLARINIZI affedin, bu bir büyüklüktür, ama onları unutmak büyük bir aptallıktır...”

        AB Bakanı Volkan Bozkır ile Ermenistan’la futbol diplomasisinin başlama vuruşunun yapıldığı Bursa’da sohbet ederken, 24 Nisan sonrası ne olacağını sorduğumuzda J.F. Kennedy’nin bu sözünü anımsattı.

        Ardından da ekledi:

        “Herkesin eteğindeki taşı dökmesini bekliyoruz. Sonrasını değerlendiririz...”

        Bozkır, diplomaside geçen 38.5 yıla dayanarak başta Papa olmak üzere Avrupa Parlamentosu’nun (AP) aldığı kararın sonuç getirmeyeceğinden emin.

        Nedeni de AP’nin 18 Haziran 1987’de aldığı benzer kararından yola çıkarak açılan davada Avrupa Adalet Divanı’nın 17 Aralık 2003’te, “AP kararı siyasidir, hukuki değildir” diyerek davayı reddeden hükmü.

        Böyle bir hüküm ortada dururken, ülkelerin Türkiye’ye dönük bir yaptırımda bulunma yoluna gidemeyecekleri inancında.

        Bozkır, buna örnek olarak da Fransa’yı gösterdi, “Hükümeti parlamento kararı doğrultusunda davranabildi mi?” sorusunu yöneltti.

        OBAMA NE DER?

        ABD Başkanı’nın yarın yapacağı açıklamada “soykırım” ifadesini kullanmayacağı tahmininde bulunup ekledi:

        “Aklın yolu bu kelimeyi kullanmaması gerektiğini gösteriyor. Eğer kullanırsa, bunun geleceğe ilişkin önemli sonuçları olacaktır.”

        Bugüne kadar alınmış kararların Türkiye’ye bir etkisinin olmadığını, tam tersine Ermenistan halkını sıkıntıya soktuğunu vurgulayıp uyarısını da yaptı:

        “Biz 24 Nisan’a kadar herkesin eteğindeki taşları dökmesini bekliyoruz. 24 Nisan’dan itibaren de bütün bunları değerlendireceğiz. 100 yıllık acının geride bırakılmasını arzu ediyoruz. Bir 100 yıl daha tarihin siyaset tarafından istismarını sona erdirmek istiyoruz. Bizim Ermeni kardeşlerimizle 1000 yıllık geçmişimiz var.”

        Meseleye tek başına 1915 yerine, 1870- 1920 arasında yaşanmış tüm olaylar cephesinden bakmak gerektiğini de söyledi.

        Türkiye’nin arşivlerinin açık olduğunu, ancak Ermenistan hükümetinin kendi arşivlerini açmadığı gibi Türkiye’de inceleme yapmak isteyen akademisyenlerine de izin vermediğini bildirdi.

        HALK ZARARDA

        Ermeni diasporasının takıntılı halinin Ermeni halkına zarar getirdiğini de belirtti.

        Petrol ve doğalgaz boru hatlarından tren yoluna kadar birçok konuda Ermenistan’ın bu tutumu nedeniyle dışta kaldığını anımsattı, “Türkiye’nin adımı beklenmekten ziyade Ermenistan’ın atacağı adım önemli” dedi.

        Bozkır’ın bu aşamada dikkat çektiği bir nokta daha oldu.

        O da Ermenistan’ın 100. yılında yapabileceklerinin bugüne kadar olandan daha ileri gidemeyeceğini görmüş olması umudu.

        Görünen şu ki, her iki tarafın da yaşanan acının sürekli zinde tutulmasından dolayı ağrı eşiğinin aşıldığının farkına varması gerekiyor.

        Bu ağrıyla daha fazla yol alınamayacağını halklar çok önceden gördü.

        Bunu anlamak için her gün Erivan’a kalkan uçaklara ve İstanbul başta olmak üzere Ermenistan’dan gelip çalışan sayısına bakmak yeterli.

        Dilerim diplomasinin muhteşem yetisi harekete geçip 2009 şartlarını tekrar oluşturur ve kaldığı yerden tekrar başlatır.

        Bozkır’ın 1916’dan bu yana Ermeni kilisesinde her 24 Nisan’da yapılan törene bu yıl katılacak olması da bunun için önemli bir adımdır.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar