Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

KELİME anlamındaki gibi Nevruz, siyaset için de yeni bir günün başlangıcı oldu.

Ankara’da MHP Kurultayı, Diyarbakır’da HDP öncülüğündeki kutlama ve Öcalan’ın çağrısıyla noktalanacak sanılırken, asıl sürpriz hükümetten geldi.

Erdoğan’ın izleme komitesine karşı çıkan duruşuna, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Hükümetimiz bunu faydalı görmektedir” diyerek noktayı koydu.

Bununla da kalmadı, kişisel görüşü olduğunu “Hükümetimiz adına değil” diye ifade etmiş olsa da Erdoğan’a ilk davranışını sürdürmesi halinde “yıpranacağı” uyarısında da bulundu.

Bugüne kadar hiç kimsenin söz söylemeye cesaret edemediği, partinin doğal lideri olarak kabul gören Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı 7 ay sonra hükümetinden ilk karşı duruş da böylece gelmiş oldu.

MHP’DEKİ DİNAMİZM

Günü baştan alırsam...

Ankara’da yapılan MHP Kurultayı, bugüne kadar gerçekleşenlerin en kalabalık ve dinamik olanıydı.

Hâkim parti kimliği Orta Anadolu’nun dışına taşmış, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu’dan da çok sayıda insan otobüslerle kurultaya taşınmıştı.

Erkek egemenlik azalmış, kadın sayısında artış ortaya çıkmıştı.

MHP’nin geçmiş kurultaylarının aksine düzenliydi; coşkuluydu.

MHP bu dinamizmi sandıkta oya çevirebilir mi, onu 7 Haziran akşamı göreceğiz.

BAHÇELİ’NİN SÖZLERİ

Ancak şurası kesin ki MHP bugüne kadar uyguladığı politikaları farklılaştıracak.

Bunu da tek aday olarak girdiği yarıştan 11 oy eksiğiyle tulum çıkarıp 1149 oyla genel başkan seçilen Bahçeli’nin sözünde buluyoruz.

Bahçeli’nin politika değişikliği şu iki cümlede özetlenebilir:

“Son noktasına geldik, sabrımızı taşırmayın... Bıçak kemiğe dayandı...”

Bu iki cümlenin salondaki okunması açık; bugüne kadar uyguladığı soğukkanlı ve uysal politikadan gerekirse vazgeçmekten kaçınmayacağının ilanıydı.

Çünkü Bahçeli, başarıyı sokakta kazanmaya alışkın kadrolarını, salonda da kazanılacağına ikna etmiş ve son 15 yılda eylemden uzaklaştırmıştı.

Şimdi ise “sürpriz yapabileceğini, gerekirse sokakta da var olabileceğini” söylüyor...

Bahçeli’nin konuşmasındaki önemli bir diğer nokta ise toplumsal tabanı olan Türk-İslamcı kesime yolladığı mesajdı.

Özellikle de MHP’de yıllardır “Hiracılar” diye adlandırılan mütedeyyin kesime...

Onu da yine ilginç bir şekilde kadrolarının içinde bulunmasına müsaade etmediği Gezi süreci üzerinden yolladı:

“Bunlar camide siyaset yaparlar, Kabataş yalanından ve başörtüsü istismarından medet umarlar. Kilisede haç çıkarırlar, havrada mum yakarlar; Papa heykeli altında sırıtıp batıla yancılık yaparlar. Şahsi ve siyasi ikbal ve menfaat dışında mukaddesat tanımazlar...”

Milliyetçilik konusunda da yaklaşımı farklı değildi.

Farklı bir taktikle Davutoğlu ismini sadece üç kez geçirdiği konuşmasının tamamını Erdoğan karşıtlığı üzerine kurdu.

Milliyetçilik üzerinden Erdoğan’ı hedef alırken, MHP politikasını vatanperverlik üzerine oturttu.

Nevruz siyasette yeni bir sürecin de başlangıcı oldu.

Sonucunu ise 7 Haziran gösterecek.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar