Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

MECLİS’te görüşülen torba yasaya konulan iletişimin engellenmesine ilişkin madde, 1997’de ABD’de uygulanmış olsaydı Monica Lewinsky olayının ortaya çıkması olanaksızdı.

Çünkü, başlangıçta büyük gazetelerin yayınlamaktan çekindiği olayı, Drudge Report internet sitesi duyurdu.

O günden bu yana da Oval Ofis hikâyeleri bitmedi.

Benzer durum Ebu Gureyb Hapishanesi’nde yaşanan işkenceler için de söz konusu olurdu.

Çünkü ilk sosyal medyada görülmüş, gazeteci Seymour M.Hersh’ün New Yorker Dergisi’nde yazdığı makaleyle de ayyuka çıkmıştı.

Bunlar ortaya çıktı diye kimse de internet sitelerini suçlamadı, “4 saat içinde yayını kaldır, kaldırmazsan 50 bin liradan başlayıp 500 bin liraya kadar para cezası, ısrarın halinde de hapis cezasına çarptırılsın” demedi.

Bunları yazmamın nedeni, TBMM’de dün Genel Kurul gündemine gelen torba yasanın içine yine konulan internet yayınlarının engellenmesine ilişkin düzenleme.

İlginçtir, 2007’den bu yana hükümet düzenlemeyi çıkarmakta ısrar ederken, yüksek yargı da her defasında iptal etti.

Son hüküm de 2 Ekim 2014’te Anayasa Mahkemesi’nde verildi.

Hem de iletişimin özgürlüğü konusunda ders olabilecek nitelikte bir gerekçeyle.

Üstelik bunun da arasında bulunduğu kararları dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’ne, yıllardır Türkiye’ye ağır eleştiriler getiren Venedik Komisyonu da ödül verdi.

DAHA AĞIRI GELDİ

Bunlar olmamış gibi, torba yasanın içine Anayasa Mahkemesi kararına aksi yönde yeni bir düzenleme daha eklendi.

İptal edilen yasada teknokratlığı nedeniyle tarafsızlık algısı bulunan TİB Başkanı’na verilen yetkileri, yeni düzenleme Başbakanlık ve bakanlıklara devrediyor:

“... gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Başbakanlık veya milli ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili bakanlıkların talebi üzerine Başkanlık (TİB) tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine karar verilebilir.”

Başvurudan itibaren 4 saat içinde içeriğin çıkarılması hükmü de maddeye eklenmiş.

Daha ilerisi bilgiyi yeniden paylaşanların, yani retweet yapanların da aynı suçu işlemiş kabul edileceği hükme bağlanmış.

İşin ilginç tarafı, bunların takipçisi olmakla yükümlü Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin tüzüğünü de geçen hafta Danıştay iptal etmişken...

GECE KARARI

Konu üzerinde çalışanlarla dün sohbet ederken, CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger iki önemli tespitte bulundu.

İlki, her seçim öncesi benzer bir yasayla karşılaşılması.

İkincisi ise uluslararası bir servis sağlayıcının başına gelenler...

Yasa üzerinde ciddi çalışan Aksünger’in aktardığına göre, TİB gece yarısı uluslararası bir servis sağlayıcıya uyarı yazısı göndermiş.

Ancak gece yarısı ofisinde konuyla ilgili çalışanı bulunmayan servis sunucu, uyarıyı görmediğinden dolayı, istenilen sürede veriyi ayıklayamamış.

“Zamanında içeriği ayıklamadınız” diye servis sağlayıcıya ağır para cezası kesilmiş.

Anayasa Mahkemesi’nin 2 Ekim kararına bakarsak, bu yasayı da iptal etmesi gerekir.

Ama olan da Türkiye’nin her geçen gün yıpranan imajına olur.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar