Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Başta Iron Man, Kaptan Amerika, Thor, Hulk olmak üzere birçok süper kahramanı bir araya getiren “Avengers: Sonsuzluk Savaşı” (Avengers: Infinity War), evrenin nüfusunu yarıya indirmeye çalışan Thanos’a karşı verilen mücadeleyi anlatıyor

MARVEL Studios, 2008’deki ilk “Iron Man”den bu yana, hikâyeleri itibarıyla birbirini takip eden filmler yapıyor. “Avengers: Sonsuzluk Savaşı”, 10 yıldır süren ve Marvel Sinema Evreni (The Marvel Cinematic Universe) olarak adlandırılan bu serinin yeni halkası... Seri boyunca karşımıza çıkan süper kahramanların ya da ana karakterlerin çoğunun bir araya geldiği bir film bu... Sevdiğiniz karakterler çıktığında içinizden tezahürat yapmak dahi geliyor. Thor’un Galaksinin Koruyucuları’yla karşılaştığı sahne ya da Iron Man ile Doctor Strange’in ego çatışmalarını izlemek eğlenceli, komik anlara vesile olabiliyor. Benzer anlar ve duygusal karşılaşmalar, filmin en büyük avantajı. Daha ilk anlardan itibaren kendinizi “tanıdık bir evrende” gibi hissediyorsunuz ama bu avantajın hakkıyla kullanıldığını söylemek mümkün değil.

ORTAK HEDEF THANOS

Birçok süper kahramanın bir araya geldiği bu tür filmlerin dezavantajı, ana karakter sayısındaki fazlalıktır. Sorunu aşmak için, senaryo genellikle ortak bir düşman üzerine kurulur ve kötü adam hikâyenin en güçlü odağı, hatta gizli ana karakteri haline gelebilir. “Altı taş”ı bir araya getirerek evrene hükmetmeye çalışan Thanos, tam da böyle bir karakter... Bizimkilerse küçük ekipler halinde farklı cephelerde ona ve adamlarına engel olmaya çalışıyor. Süper kahramanların daha büyük bir güç karşısındaki zayıflığı ve çaresizliği, “Yenilmezler: Ultron Çağı”nda yeterince iyi işlenmişti. Burada aynı konu, fiziksel dövüş ve söz dalaşıyla anlatılıyor.

DIŞ KABUĞA ODAKLI…

Thanos’a baktığımızda, evrendeki nüfus artışından şikâyetçi birini görüyoruz. “Gezegenlerin nüfusunu yarıya indirelim, huzura kavuşalım” diyor. Herhangi bir ırkı, sınıfı ya da halkı hedef almıyor. Tam olarak insansevmezliğin bir temsilcisi. Gamora’yla (Zoe Saldana) ilişkisini bir yana bırakırsanız, psikolojik anlamda iç çatışmalara sahip bir karakter değil. Ara sıra ilginç laflar yumurtlasa da genellikle düz biri. Diğerlerinin de bütün derdi onu yok etmek olunca “Avengers: Sonsuzluk Savaşı”, Thanos gibi düz bir film haline geliyor. Oysa ilk iki Yenilmezler filminin yazarı ve yönetmeni Joss Whedon, süper kahramanların zayıflıklarını, suçluluk duygularını ortaya koyan, karakterlerin psikolojilerini deşen öykülerle karşımıza gelmişti. Ama hayranların çoğu, süper kahraman filmlerinde psikolojik sorunları olan, iç çatışmalarıyla uğraşan sorunlu kahraman istemiyor. Daha çok maceraya, hikâye örgüsüne, aksiyon ve dövüş sahnelerine bakıyor. Yani filmin alt metinlerine değil, “dış kabuğu”na odaklanıyor.

YARIDA KALMIŞ GİBİ

Marvel bu nedenle “Kaptan Amerika: İç Savaş”ta olduğu gibi yenilikçi çabalardan uzak, klişelere ve formata bağlı bir yaklaşım benimsemiş. Öte yandan, iki buçuk saatlik süresini hissettirmeyen, baştan sona ilgiyle izlenen bir film olduğunu söylemeliyim. Anthony ve Joe Russo’nun yönettiği filmin en şaşırtıcı yanıysa finali... Ama 2019’daki bir sonraki Yenilmezler filmini görmeden önce bu finali yorumlamak anlamlı değil. Bu haliyle, yarıda kalmış bir film aslında...

Filmin Notu: 6.5

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar