Soygun kardeşliği

“Şanslı Logan” (Logan Lucky), otomobil yarışlarında gişelere akan nakit parayı çalmaya çalışan kardeşlerin öyküsünü anlatan bir soygun filmi. İnce mizah duygusuyla öne çıkan filmin yönetmeni Steven Soderbergh

Steven Soderbergh, “Behind the Candelabra”dan (2013) sonra yönetmenliği bıraktığını açıklasa da bir soygun filmiyle yeniden karşımızda. Soygun öyküleri, “Ocean’s” filmleriyle kayda değer gişe başarıları yakalayan Soderbergh’e yabancı değil. “Ocean’s” serisi, ince planlar yapan profesyonel suçlular dünyasını konu alıyordu. “Şanslı Logan” ise geçim derdi, kronik başarısızlık, terk edilmişlik, şanssızlık gibi sorunlarla boğuşan ve alt sınıftan gelen karakterler üzerine bir film. Ama suç dünyasıyla ilgisi olmayan Jimmy Logan’ın (Channing Tatum) hazırladığı soygun planı, yabana atılacak gibi değil. Hatta öyle girift bir plan ki, içinde tecrübeli bir kasa hırsızını hapisaneden kaçırıp geri getirmek dahi var. Asıl önemlisi, birçok soygun filminde olduğu gibi, planın bütününü, ayrıntı ve inceliklerini finale doğru ancak kavrayabiliyor olmamız...

YAPBOZ GİBİ SOYGUN PLANI

Senaryonun cazibesi, bir yapbozun parçaları gibi inşa edilmiş bu soygun planından geliyor. Ama film asıl enerjisini karakterlerinden ve onların geçmiş öykülerinden alıyor. Bu arada, senaryonun Rebecca Blunt gibi tanınmayan birine ait olduğuna kimsenin inanmadığını belirtelim. Hollywood’da dolaşan dedikodular, senaryonun Soderbergh ve eşi Jules Asner ile komedyen John Henson tarafından yazıldığını söylüyor.

KARDEŞ DAYANIŞMASI

Senaryonun hoş yanlarından biri, “ahlaki gerekçe” meselesine filmin içinde de yer vermesi... Malum, Hollywood soygun filmlerinde hırsızların başarılı olmasını öteden beri belirli kurallara bağlamıştır. Yazılı olmayan kodlara göre, “iyi kalpli hırsızlar ancak ahlaksız ve kötü hırsızlardan para çalarlarsa başarılı olabilirler”. Filmin bir yerinde Bang kardeşler, Logan kardeşlere “Ahlaki gerekçeniz ne?” diye soruyor. Finalde en çok kimin para kaybettiği ortaya çıktığında, seyirci adına “ahlaki gerekçe” de yerli yerine oturuyor aslında... Sonuçta her şeyin, Jimmy’nin “bir ayağı sekiyor ve sigorta bu riski kabul etmiyor” gerekçesiyle işten atılmasıyla başladığını hatırlamak gerek.

Clyde Logan’ın (Adam Driver) ilk bölümdeki bar sahnesinde sözünü ettiği “Logan Laneti” muhabbetiyle filme hâkim olan buruk ironiyi de unutmayalım. Her şey biraz da “kardeş dayanışması”yla ilgili... Sonuçta, hayatta hiçbir işte dikiş tutturamamış Logan ve Bang kardeşlerin bir araya geldiği bir soygun bu... Soderbergh, karakterlerin hüznünü ve içlerindeki saf yanı country şarkılarıyla yansıtıyor. Zaten en duygusal sahne Jimmy’nin kızının Rihanna’nın “Umbrella” sı yerine bir Batı Virginia halk şarkısı söylemesi değil mi?

Film, “Game of Thrones” esprisi hariç açıkçası öyle büyük kahkahalar attırmıyor ama ironi duygusu hiç kaybolmuyor. Kasa hırsızı Joe Bang’de Daniel Craig’in içindeki komedyeni ortaya çıkardığı filmde Seth McFarlane de filmin en matrak karakterlerinden küstah ve densiz İngiliz’i oynuyor. Riley Keough’un becerikli kız kardeş Mellie’yi canlandırdığı filmde yan rollerde Katherine Waterston, Hilary Swank ve Katie Holmes gibi ünlü isimler var. Öyküye birkaç dakikalığına giren yardımcı oyuncular dahil tüm ekibin çok iyi performanslar çıkardığı “Şanslı Logan”, mütevazı ama sağlam bir suç komedisi.

Filmin Notu: 7