Üç büyükleri kıskandıracak Gençlerbirliği belgeseli
Gençlerbirliği’nin 1970-1983 arasındaki çöküş dönemini şahitlerin yorumları eşliğinde ele alırken, kulübün köklü tarihine yakışan bir belgesel… “Döğüşenler de Var Bu Havalarda”, arşiv belgelerini, animasyonları ve röportajları zekice harmanlarken, iç burkan bir başarı öyküsü de sunuyor. Geçtiğimiz yıllarda vizyona giren Fenerbahçe, Galatasaray ve Bursaspor’un belgesellerini sollarken zorlanmıyor. Belgeseli Pazartesi 27. Ankara Film Festivali’ndeki gösteriminde izledim.
Bilmeyenler için hatırlatalım, Gençlerbirliği 1923’te Ankara’da kurulmuştur. Türk futbol tarihinin en köklü kulüplerindendir. İki kez yüzleştiği düşme macerası dışında sürekli 1. ligde tutunmuş bir çınardır. “Döğüşenler de Var Bu Havalarda”, bu kulübün bilmediğimiz geçmişine, 1970-1983 arasında yaşadığı sendroma, kapanmanın eşiğine gelmesine, düşüş dönemine bakıyor.
ANİMASYON, BELGELER VE GÖRÜNTÜLER
Hasan Şengel, Rafael Demircan, Cemalettin Sakallıoğlu gibi geçmişte yer etmiş isimlerin röportajlarına Kutay Yeşilöz’ün yönetmenlikteki özeni ekleniyor. Aslında aralara giren bilgiler bir yana el çizimi animasyonlar da Gençlerbirliği’nin ruhunu temsil ediyor. Gazete kupürleri, görüntüler ve daha nicesi hüzünlendiren bilgi sağanağını destekliyor.
“Döğüşenler de Var Bu Havalarda”, seyircisi sınırlı kulübün 1. ligdeki ilk senelerinde ve 2. ligden çıkma maçlarında dolu tribünlere oynamasını göstermesiyle bile değerli. Bu açıdan da aslında 1970’deki küme düşmenin ardından yaşananları önümüze seriyor. Yavaş yavaş esas kadrosunu kaybeden takımın, yanlış kararlar ve maddi sorunlar sebebiyle bunalıma sürüklenen dönemi ele alınıyor.
ELİ YÜZÜ DÜZGÜN FUTBOL BELGESELİ BÜYÜKLERİ KISKANDIRACAK
Aslında odaklanılan yıllar hüzünlü, ama bir ‘başarı öyküsü’ de kullanılıyor. Belgesel, bu sayede “Eski Açık Sarı Desene” (2003), “Takım Böyle Tutulur” (2005), “Adı Aşk Bu Eziyetin” (2010) gibi ne yöne kayacağını bilemeyen belgeselleri sollarken zorlanmıyor. Yönetmen en azından ne yapacağının farkında, malzemeleri de çok iyi kullanıyor. Böylece eğer mercek altına alınan dönem sinemaya uygunsa, Türkiye’de futbol belgesellerinin de eli yüzü düzgün yapılabileceğine dair bir belge bırakılıyor.
Elbette kimi zaman atlamaları kafa karışıklığı yaratıyor. Ama arşiv görüntülerinden röportajlarına, animasyonlarından yaşattığı duyguya kadar her konuda net bir çalışma var karşımızda. Bu durum da Galatasaray, Fenerbahçe ve Bursaspor’un vizyona giren belgesellerinin kolaylıkla sollanmasını sağlıyor. Sarf edilen emek, Onursal Başkan Hasan Şengel’in kulübe verdiği emek kadar değerli olmasa da tatmin ediyor.
İLHAN CAVCAV GERİ PLANDA
Zira ülkemizde sporla ilgili böylesi arşivlik belgeseller görmek kolay olmuyor. Taraftar kitlesi kısıtlı olan bir kulüpten de ‘Ankara ruhu’nu yansıtan bir eser çıkması yerinde bir hamle. “Döğüşenler de Var Bu Havalarda”, hiçbir şeyle ilgili bağırıp çağırmadan, yeri geldiğinde başkan arayışını ti’ye alabilen ve odaklandığı zaman diliminin nabzını tutabilen bir çalışma...
‘Kurtarıcı’ olarak adı geçen İlhan Cavcav’ın röportajlarda karşımıza çıkmaması ise bir tercih. 1970-1983 arasında kulüp için yapılan fedakarlıkları öne çıkarmak ve o dönemin emekçilerinin hakkını vermek için... Onun hegemonyası öncesinde olup bitenler, dibi görmenin getirdiği umutsuzluk ve dayanışma ruhu öne çıkıyor. Ankaralı danışman Tanıl Bora’nın varlığı ise projeye bir profesyonellik katmış.
FİLMİN NOTU: 6.1
Künye:
Döğüşenler de Var Bu Havalarda
Yönetmen: Kutay Yeşilöz
Süre: 65 dk.
Yapım yılı: 2016