Jesus hatasını anladı
Fenerbahçe kritik deplasman maçını harika bir geri dönüşle kazandı.
3-1'lik galibiyet şampiyonluk yarışında çok önemli bir adım oldu.
Uzatmalar ile 110 dakikalık müthiş bir mücadele izledik. Penaltı golleri, verilen, verilmeyen kırmızı kartlar, VAR'ın kafaları karıştıran kararlarının olduğu ilginç bir karşılaşma şüphesiz haftanın en çok konuşulacak maçı oldu.
Öncelikle hakem Mete Kalkavan ve VAR hakemlerinin sınıfta kaldığını söyleyelim.
Fenerbahçe'nin Rossi ile kazandığı golün iptal edildiği VAR çizgisinin belirsizliği, tartışmanın odak noktası oldu.
Alanyaspor'un attığı golün; VAR'ın çok net ofsayt çizgisi ile geçerli sayılması, neden Fenerbahçe’nin iptal edilen golünde aynı netlikte değildi?
Bu tür yanlış kararlar ne yazık ki maçın önüne geçti.
Karşılaşmaya gelince, şunu çok net olarak herkes gördü.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jesus, Sevilla maçı sonrası takımı gibi yorulmuş.
Sahaya çıkardığı ilk 11’in ne kadar yanlış olduğunu geç de olsa fark etti.
İkinci yarı başlarken yaptığı 3 değişiklik galibiyeti getirdi.
İrfan Can, Arao ve Pedro’yu oyundan alan Jesus, Emre Mor, King ve Zajc’a formayı verdi.
İyi ki, öyle yaptı. İkinci yarı bambaşka bir Fenerbahçe izlemiş olduk.
Aslında oyunun 14. dakikasında Oosterwolde’un sakatlanması ile oyun kurgusunun değişmesi oldukça işe yaradı. Ara transferde büyük paralar karşılığında alınan bu oyuncunun neden alındığı bir başka soru. Şimdiye kadar sıradanlık dışında bir çıkış göremedik.
Bu sakatlık sonrası, Osayi’nin sağbek görevini üstlenmesi, Ferdi’in sola geçmesi ideal bir diziliş oldu.
Pedro ve Gustavo’nun vasatın altında oyuncu olduklarını bir kez daha vurgulayalım. Bu iki oyuncuda ısrar çok anlamsız.
Maça gelince; Alanyaspor ilk 45 dakika çağın çok ötesinde kalan bir futbol oynadı.
Attıkları gol sonrası ceza sahasına kapandılar. Etten bir duvar ördüler.
Ersun hoca, 4. dakikadan sonra bu saçma anlayışla maçı kazanacağını nasıl düşündü. Şaşırmamak elde değil.
Bu yarı bir kez korner atışı dışında Fenerbahçe yarı alanında hiç yoktular.
Fenerbahçe ilk yarıyı kadro yapılanması ve yanlış oyun planı ile çöpe attı.
Savunma oyun kurmakta sıfırı çekti. Yan toplar bıktırıcı denecek kadar çoktu.
Kenarları kullanmak istediler. Adam geçmekte zorlandılar.
Merkezden gelmeyi düşünmediler. Bunu yapacak oyuncu da yoktu açıkçası.
İkinci yarı yapılan değişiklikler oyunun temposunu arttırdı. Pozisyon çeşitliliği yaşandı.
Maça heyecan geldi.
Emre Mor’un kendine özgü çalımları, Osayi’nin ofansif hamleleri, King’in çalışkanlığı Alanyaspor’un direncini kırdı.
Penaltı golünden sonra biraz öne çıkmayı düşünen ev sahibi takım, Fenerbahçe’nin daha rahat pozisyon bulmasına neden oldu.
İki penaltı golü atarak, 29 gole ulaşan Valencia Fenerbahçe tarihine adını yazdırmayı başardı.
Fenerbahçe’nin en formda oyuncusu şüphesiz.
Emre Mor ise, harika bir vuruşla galibiyeti perçinlerken, Jesus’a “beni gör artık” mesajı gönderdi.
Fenerbahçe 3 puanın çok ötesinde bir sonuç aldı. Portekizli teknik adam, bundan sonraki maçlarda kadro seçiminde bir hata yapmaz ise şampiyonluk yarışı son ana kadar sürer.