Dünyanın en teknolojik terminalini inceledim
Terminale adım attığınız andan uçağa bininceye kadar, herhangi bir havalimanı personeliyle muhatap olmanız gerekmiyor. Kuyrukta bekleme sorunu yok. Çantalarınız ve üzeriniz didik didik aranmıyor. Evet, dünyanın en iyi havalimanı Singapur Changi’nin geçen yılın sonunda açılan 4’üncü terminaline (T4) hoş geldiniz.
Dünyanın tam otomasyona geçen ilk en teknolojik terminalini, açılışından yaklaşık 7 ay sonra gezip inceleme şansım oldu. “Hayran kaldım” ifadesi yeterli değil. Singapur Havayolları’nın da merkezi olan Changi Havalimanı zaten büyülüyordu, butik terminal mantığıyla ve en teknolojik olduğu iddiasıyla... T4’te mevzu başka bir boyuta taşınmış. Singapur’a günlük sefer yapan Türk Hava Yolları (THY) Changi’de terminal 1’i (T1) kullanıyor ama buralara yolu düşenler T4’e azıcık zaman ayırıp gezebilirler.
Yaklaşık 800 milyon dolara mal olan, 27 futbol sahası büyüklü- ğünde, 16 milyon yolcu/yıl kapasiteli dünyanın en teknolojik terminalinin açılışı birkaç kez ertelenmişti. Gerekçesi ise teknolojik yeniliklerin, konsept uygulamaların burada ilk defa deneniyor olmasıydı. Zaten T4’ün açılışıyla birlikte personel, yolculara self-servis check-in kiosklarını ve bagaj teslim noktalarını kullanmaya teşvik edip öğretmeye başlamıştı. Hâlâ bu öğrenim süreci devam ediyor.
KİMLİK SORULMADAN UÇAĞA BİNİŞ
Terminalin girişinden uçağa biniş kapısına kadar tüm işlemleri yolcuların gerçekleştirdikleri; Fastand Seamless Travel (FAST) konsepti uygulanıyor. Yeni güvenlik tarama cihazları sayesinde yolcular, soyunmadan, dökülmeden, eşyalarını ayrıştırmadan, kontrolden geçip uçağa biniyor. Tüm işlemler için harcanan zaman normal bir terminaldekine göre ciddi oranda azalmış. Yolcuyu germeden, keyifle uçağa binmesi sağlanmış.
EN İNSANİ VE EN ŞEFFAF TERMİNAL
İlginç pembe ışıkları başta olmak üzere aydınlatmasıyla, dekoruyla çok incelikli, hoş bir tasarıma sahip olan T4, yeşil ve gün ışığını iyi kullanıyor ayrıca ergonomik. Yolculuk öncesi veya uzun yolculuk sonrası bile rahat ve huzurlu hissettirecek bir tasarımı var. Koridorları, tavanları, kullanılan tüm ticari alanları oldukça geniş. Bilgilendirme tabelaları ve işaretlemeler ise çok iyi. Yolcular istedikleri yere varabiliyor. Bagaj teslim alma bölümünde, konveyörlerin hemen başındaki doğal yeşil alanlar bile insanı dinlendirmeye, gerginliğini azaltmaya yetiyor. Özel yolcu salonları (lounge) ve yolcu bekleme alanları da çok iyi tasarlanmış. Şeffaf pencereler, oturma alanları, isteyenin kahvesini yudumlayıp yolcusunu bekleyebileceği mekânlar var. T4 teknolojik olduğundan çok daha fazla insani ve insana dokunan bir terminal.
4 Adımda uçağa hızlı biniş
Check-In Kioskundan biniş kartı
Yolcular terminale geldiklerinde ilk önce otomatik check-in kiosklarından rezervasyon koduyla ve pasaportlarını taratarak biniş kartlarını alıyor. Biniş kartı işlemleri, koltuk seçimi, bagaj etiketinin basımıyla tamamlanıp hemen arkasındaki bagaj teslim bölümüne geçiliyor
Biniş kartı ve yüz tanıma ile bagaj teslimi
Bagaj teslimi, biniş kartı ve biyometrik yüz tanımanın eşleştirilmesiyle yapılıyor. Bagaj teslim cihazı yolcunun otomatik olarak biyometrik fotoğrafını çekiyor, pasaportundaki fotoğrafıyla eşleştiriyor. Eğer teslim edilen valizin ağırlık ve büyüklük olarak problemi yoksa yüz eşleştirmesinin onaylanmasıyla, yolcunun bavulunu teslim alarak uçağa yönlendiriyor.
Parmak veya yüz tanımayla pasaport kontrolü
Bagaj teslimi sırasında olduğu gibi burada da yolcunun pasaportundaki fotoğraf ile biyometrik kimlik eşleştirmesi yapılıyor. Otomatik pasaport kontrol noktası T4’te Singapur vatandaşları, Singapur’da oturma izni olan yabancılar ve Singapur’da bu uygulamaya kaydını yaptırmış olan 6 yaşından büyük yolcular faydalanabiliyor. Bunların dışındaki yolcular klasik pasaport kontrolünden geçiyor.
Hızlı güvenlik taraması, uçağa rahat biniş
Pasaport kontrolü sonrasında hızlı bir şekilde güvenlik taramasından geçiliyor. Sebebi ise tarama cihazlarından geçerken kemer, ceket, palto, şapka, ayakkabıların çıkarılıp tarama cihazına konmaması. Nasıl gelmişseniz, öyle geçiyorsunuz. Çantanız bile kurcalanmıyor. Bilgisayarınız, elektronik eşyalarınız çıkarttırılmıyor. Uçağa binmek için de kapıya geldiğinizde, cihazın yüzünüzü tanıyıp biniş kartıyla (boardingpass) eşleştirmesi yeterli oluyor. İyi uçuşlar...