Altın günleri kilo aldırıyor!
Size bir diyetten bahsedeceğim, ismi ‘gün diyeti’. “Bu diyet de nereden çıktı, yoksa yeni bir liste mi?” diye merak ediyorsanız, hayır. Bu, her gün duyduğunuz binlerce listeye ilave yeni bir diyet değil ama sıkıntınızı hafifletecek, ihtiyacınız olan bir liste...
FARK ettim ki çok yaygın bir âdet, bir gelenek olan, çok da sevdiğim, ev hanımlarının vazgeçilmezi altın günleri yani kadınların buluşmaları hakkında epeydir yazmamışım. İş hayatında sosyal ortamlara katılıp “Hayır” diyememek neyse, evdeki arkadaş buluşmalarında güzel sofralarda oturup cebinden çıkardığın 2 bisküviyi yemek de odur. Hatta bence daha zordur.
Dışarıda yemek yemekteyseniz mönüden size en uygun yemeği seçebilirsiniz. Sadece ızgara balık ve bol domatesli, rokalı bir salata yemek bile sizi mutlu edebilir. Ama günlerdeki mönüler öyle mi? Pasta, kıymalı börek, otlu börek, patatesli poğaça, tiramisu, cheesecake, mozaik pasta, un kurabiyesinden elmalısına kadar kurabiyeler... Ah ah! Ben de olsam dayanamam. Nasıl güzel ve çekici hepsi!
DİYETİ BOZALIM MI?
Ve günlerde belki de herkes diyetten konuşuyor. Komik değil mi? Konuşmayı da seviyoruz karışmayı da. Şöyle bir ortam düşünün; 10 kadın var, hepsi koşa koşa güne gelmiş. Ev sahibi özene bezene hazırlanmış. Masada yok yok! Siz de oradasınız ama diyettesiniz! Diyetisyeniniz de size “Sakın diyetini bozma!” demiş. Bu durumda 3 seçeneğiniz var:
1. O anlığına diyeti bozmak ve akşam dikkatlice devam etmek.
2. O hafta diyetisyen kontrolüne gitmemek, “Bir sonraki hafta daha iyi diyet yapar ve öyle giderim” diyerek diyeti bozmak.
3. Diyeti asla bozmamak, sofraya yaklaşmamak.
BU KONUŞMAYI YAPIN
Durun, durun! 1 seçenek daha var: Sofraya biraz müdahale etmek! Arkadaşlarınız yabancı değil sonuçta öyle değil mi? Onlarla konuşabilirsiniz. Günde buluştuğunuz arkadaşlarınızın karşısına geçip şunları söyleyin:
“Sevgili arkadaşlarım. Sizlerle her hafta buluşmak benim için büyük bir keyif, çok eğleniyorum. Hepiniz beni evlerinizde çok güzel ağırlıyorsunuz, birlikte çok iyi vakit geçiriyoruz. Bu, hepimize iyi geliyor. Ama her seferinde o kadar çok şey yiyoruz ki! Bu durum çoğumuzun kilo almasına ya da uygulamamız gereken diyet listesini bırakmamıza sebep oluyor. Bunun arasını bulalım. Yani hem güzel şeyler yiyelim hem de kilo almayalım. Ne dersiniz?”
Bu konuşmadan sonra muıtlaka size hak verecek ve destekleyecek kişiler çıkacaktır. O zaman ‘Ne yapalım?’ listesine geçebiliriz.
***********
ALTIN GÜNÜ DİYETİ
- Güne gideceğiniz sabah ekmek yemeyin. Kahvaltınızda sadece 1-2 yumurtayla yapılmış bir omlet, yanında da bol yeşillik olsun.
- O gün, bir önceki gün ve bir sonraki gün mutlaka yürüyüş yapın.
- Bol su içmeyi unutmayın. Günde 2 litre içmelisiniz.
- Sofrada mutlaka şeker kullanmadan yapılmış bir tatlı olsun. Meyveden yapılmış da olabilir. Şekersiz ve unsuz seçenekler önemlidir. Üstelik farklı lezzetler denemek herkesin hoşuna gider.
- Mutlaka kısır, mercimek köftesi, buğdaylı salata, kinoalı salata ve mercimekli salata gibi bir çeşit olsun.
- Domates, salatalık, biber gibi sebzeler olsun.
- Bazen börek-çörek yerine simit + kaşar + domates-biber gibi seçenekler bulunsun.
- Pasta yerine kek, un kurabiyesi yerine tam buğday unuyla yapılmış elmalı kurabiye çok daha iyi olur.
- Çay ve kahvelerde şeker kullanmayın.
- Yoğurtlu kabak, yoğurtlu pancar, yoğurtlu havuç gibi yoğurtlu bir sebze mutlaka olsun.
- Baklava ve kadayıf gibi ağır tatlılar yerine muhallebili, kakaolu ve az şekerli tatlıları tercih edin.
- Kıymalı börekteki kıymayı, cheesecake’teki peyniri saymazsak, gün sofralarında genelde protein seçeneği olmaz. Peynirli salata, peynirli kabak dilimleri, kaşar peyniri ve kuru meyvelerle minik kanepeler, minik köfteler veya tavuklu bir salata hazırlayabilirsiniz.
Artık bu listeyi birbirinize yollamak ve yeni tarifler geliştirmek sizin elinizde. 1 günlük mola verirken çok da abartmadan, yine sağlıklı seçeneklerle diyetimize devam edebiliriz. Gündeki tüm arkadaşlara benden selam söyleyin...
