Biz kimden kaçıyorduk anne?
Aslında daha ilk yayına girdiği zaman izledim Netflix'in son günlerde en çok konuşulan "Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?" adlı dizisini. İlk olarak afişi dikkatimi çekti. Sonra oyuncular arasında Melisa Sözen'i görünce "Tamam" dedim.
Keza oyunculuk adına, "İlk beş say" deseniz mutlaka Melisa Sözen'i yerleştiririm. Oynamayıp yaşayanlardan Melisa Sözen. Bu dizi de farklı olmamış döktürmüş. Gözleriyle, mimikleriyle oynuyor. Bana göre Hollywood'da olsa şansı çok olacak oyunculardan.
Ve Perihan Mağden'in aynı adlı romanından uyarlanan "Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?" dizisinde de farkını ortaya koymuş.
Peki gerçekten bu anne-kız kimden kaçıyordu? Üstelik sürekli otellerde kalarak kaçak bir hayat süren gizemli bir anne ile genç kız hikayesinin anlatıldığı dizide, karşılarına çıkan tehditlerle de baş ediyorlar. Ve tüm bunlar olurken izleyici de geçmişlerinin üzerindeki sır perdesini aralamaya başlıyor.
Diziyi izlerken şunları sayıkladım;
-Ne güzel kaçıyorlar mis gibi.
-Kıyafetler ne kadar güzel.
-Aaa Büyükada'daki otel değil mi bu? Yer bulunmuyordu, bu diziden sonra hiç bulunmaz.
-Bu kız kim acaba. Ne kadar güzel gerçekten.
-İyi de parayı nereden buluyor bu anne ve kız.
-Aşırı gizemliler. Benim de kaldığım yerde, böyle bir anne ve kız olsa kesin dikkatimi çekerdi.
-Afiş çok güzeldi. Böyle güzel bir iş çıkacağı belliydi ama nasıl güzel kareler bunlar. Aşırı Avrupai bir iş olmuş.
Diye diye izledim.
Melisa Sözen'in kızını oynayan Eylül Tumbar geleceğin yıldızlarından şimdiden söyleyeyim. İMDB Starmetre sonuçlarına göre 11 milyondan fazla kişi arasında yer alan oyuncu Türk oyuncuları arasında da ikinci olmuş ki, adını sıklıkla duyup öğreneceğiz gibi.
Değişik bir yüz ifadesi var. Oyunculuğu da geliştirip katlarsa ekranlar yeni bir yüz kazandı demektir.