Ve yine birileri adına utanıyoruz
-Birinci derece deprem bölgesi diye bangır bangır bağıran, profesörleri dinlemeyenler adına utanıyoruz.
-Bina dahi yapılmaması gereken yerlere on katlı binalar yapan aç gözlü müteahhitler adına utanıyoruz.
-Onlara izin verenler adına çok fazla utanıyoruz.
-Küçücük yavrucaklarımıza sıcacık yataklarında bu şoku yaşatanlar adına utanıyoruz.
-Deprem bölgesine yardım ulaştırmak isteyenleri engelleyenler adına utanıyoruz.
-Deprem bölgelerine abiye elbise, terlik, şort gibi giyilmiş kıyafetlerini gönderenler adına utanıyoruz.
-Göçük altında küçük yavrucukların, yaşlı insanların, kadınların, erkeklerin, gençlerin, kedinin, köpeğin olduğunu bile bile sıcacık evimizde otururken utanıyoruz.
-Uyumaktan utanıyoruz.
-Yemek yemekten utanıyoruz.
-Gülmekten utanıyoruz.
-Yürümekten utanıyoruz.
-Saçımızı taramaktan utanıyoruz. Daha doğrusu yaşamaktan utanıyoruz.
Ve bu utanmalar hep başkaları yüzünden. Ve bizim sorumluluğumuz olmadığı halde utanıyoruz.
Ve yine yarın biz o göçük altında olabiliriz.
Ben, sen, o... Hepimiz olabiliriz.