Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Ortada kocaman bir gerçek var ki; evet deprem ülkesinde yaşıyoruz. Bu bir bir daha iki. Fakat bunu düzeltmek için her hangi bir şey yapılmıyor. Her depremde bilanço daha da büyüyor.

Daha da felaket oluyor.

Bütün deprem bilimciler, sürekli; "Deprem olacak, deprem olacak" diye bangır bangır bağırıyor. Fakat ne oluyor? Hiçbir şey!!!

On ilimize deprem gece yarısı geldi. Hem de kara kışın tam ortasında. "Kış gelmedi, susuz kalacağız" derken kar yağışı başladığı haftada korkunç bir deprem oldu. Ve 24 saat geçmeden, kurtarma çalışmaları sürerken bir deprem daha oldu.

Ve klasik görüntüler; görkemli gözüken binalar kağıt gibi yıkıldı.

İçimiz açıyor, yüreğimiz parçalanıyor. İstanbul'da büyük deprem felaketi beklenirken, biz bu şehirde yaşayanlar sıcak evlerimizde görüntüleri izlerken utanarak oturuyoruz. Kabuğumuza sığamıyoruz.

Her saat başı can kaybının bilançosu artıyor. Yarın, öbür gün, diğer gün. Bir hafta sonra acı bilanço ne olacak bilmiyoruz. Daha köylere ulaşılamadı. İlçelere ulaşılamadı. Allah'ım sen yardım et.

Gerçekten aklımız, mantığımız durdu.

Biz bu acıyı ve üzüntüyü hak etmiyoruz. İnsanımız uykunun en güzel anında böyle korkunç bir acıyı hak etmiyor. Çoluk, çocuk, genç, yaşlı.

Gerçekten mantığımız, düşüncemiz her şey durdu. Saatler durdu. Dakikalar ilerlemiyor ancak hayatını kaybedenlerin rakamları sürekli artıyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar