Önceki gün haberlere bakarken sayıkladıklarım
-Eninde sonunda her şey iyileşir, her şey güzel olur.... Önemli olan sabırlı olmak, doğru adım atmak, doğru karar almak değil mi?
-Oh rahatladınız mı? Hazar Ergüçlü ile Onur Ünlü ayrılmış. Yıllardır uğraştınız e bi keyif kahvesi içersiniz artık.
-Merve Boluğur, alkol şişesini almış Akmerkez'de hiç tanımadığı birinin masasına oturmuş. Ne yalan söyleyeyim kıskandım. Nasıl bir kafa yaşıyorsa artık. Hayır ben de o kafaya erişmek istiyorum. Malum etrafta olan biteni kaldırmak zor... Merve kafasına geçmek gerek.
-Tansel Öngel "Benim özel ilgi alanım mezarlıkları gezmek" deyince fark ettim ki, kimsenin özel ilgi alanlarını merak etmiyormuşum. Şükür iyi ki etmiyormuşum. Benim sevdiğim kararlarım.
-Yapay zeka uygulaması ile kendi avatarını yapanlar modası bitince bana haber verir misiniz Instagram'a gireceğim.
-Aslı Enver, "Konuşmaya çekiniyorum" demiş. E kız haklı.... Yeni evli, üstelik hamile. Ne desin!!! Daha önce konuştu da ne oldu!... Bu işin sırrı susmak.. Ben onu bilir onu söylerim. Nazar var nazar... Kem göz çok.
-Bizim insanımız için bir ünlünün yanında poz versin yeter. Kim olduğuna bakmadan, ne iş yaptığını düşünmeden çat diye basıyorlar gazete sayfalarına. Yapmayın etmeyin...
-Birilerinin sonunda çenesi kilitlenmiş. E kurban olduğum Allah'ım... Ne büyüksün.
-Kötülük için ne makyaj, ne botoks, ne ameliyat, ne yüz germe, ne kaş kaldırma, ne dudak dolgusu hiçbir şey fayda etmez. Kesin bilgi yayanın.
-"Yılbaşında ne yapacaksın" soruları başladığına göre az biraz moda girsem iyi olacak. Oysa ki, en sevdiğim ay Aralık ayı içindeyiz. Ama neden mutsuzum bilen var mı? En sevdiğim ışıklara bile bakmak istemiyorum. Hoş göremiyorum ama olsun yine de güzel beee yılbaşı ışıkları.