Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Konserinde imam hatip liselilere yönelik sarf ettiği sözleri nedeniyle tutuklanan, daha sonra itiraz üzerine "Konutu terk etmemek" şartıyla tahliyesine karar verilen ve sahnelerden uzaklaştırılan Gülşen hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlenmiş.

        Gülşen hakim karşısına çıkacağı güne kadar aslında tutuklu... Evinden çıkamayacak.

        Tam da bu kararı okurken sabah gazetelerde okuduğum bazı başlıkları hatırladım. Ve sürekli şunları sayıkladım;

        -2 aylık eşini öldürdü.

        -Avluda vahşet.

        -Vicdansız.

        -Sevgilisini bıçakladı.

        -Cinayet.

        -Bak maganda!!!

        -Dört günlük gelini öldürdü.

        -Uzaklaştırma kararı Şermin'i kurtarmadı.

        -Gelinlikle girdiği evden cenazesi çıktı.

        -Eski koca vahşeti...

        Diye uzayıp gitti.

        İçim acıdı. Hangi noktada bu kadar vahşiliğe büründüğümüzü ve bu canilere neden bu kadar çabuk adalet sisteminin uygulanmadığını düşündüm.

        Olmuyor işte... Bu kadar hızlı ilerlemiyor bazı olaylara hukuk sistemi. Hep bekleniyor, hep erteleniyor.

        Tek istediğim, tek temennim her suçun cezalandırılması. Gülşen'in söylemi de suçtu. Tamam bunu kabul ediyoruz. Ama tutukluluk muydu? İşte ben hep bu sorunun yanıtını arıyorum hakim bey.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Hangi ara bu kadar saygısız olduk

        Hangi ara bu kadar saygısız olduk
        0:00 / 0:00

        Bakın şimdi Musa Eroğlu saçmalamış..

        Hangi ara bu kadar bir başkasının dinine, diline, ırkına saygısızlaşma noktasına geldik ben bunu çözemiyorum. Neden ve niçin bunda kendinize hak buluyorsunuz?

        Kime ne, size ne? Sizin fikriniz böyle diye biz bu fikri kabul etmek zorunda mıyız? Neden bir başkasının dini inancına saygı göstermeyi bilmiyorsunuz. Neden bu size öğretilmedi gerçekten anlamak mümkün değil.

        Gülşen'in de yaptığı yoruma hepimiz karşıyız. O ayrı ama tutuklanmasına da bir o kadar karşıyız. Yıldız Tilbe, Gülşen'in tutuklanmasına şiddetle karşı çıkmış ve bu konu hakkında da düşüncesini direkt açıklamıştı. Gülşen'in hemen serbest bırakmasını istemişti.

        Bakın şimdi de Musa Eroğlu için çok ağır konuşmuş.

        Yani gerekli olana tepki vermek bence böyle bir şey.

        Doğru tepki, olayı doğru anlamak ve doğru yorumlamak. Bazı konularda doğru yorumlamasa da bazı konularda nokta atışı yapıyor Yıldız Tilbe.

        Kime göre güzel, kime göre kötü

        Kime göre güzel, kime göre kötü
        0:00 / 0:00

        Ben de daha çok yeni yazdım Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç'un düğün sonrası yapılan eleştirilerin haksız ve yersiz olduğunu. Demet Özdemir de ilk kez, "Her şey eleştirilir, her şey kötülenir maalesef ama gerçek anlar! Ne eleştiri, ne kötüleme o anları gölgeleyebilir!" demiş. Ve ardından da, "İyi bakın fotoğrafa, ne çok sevgi var!" demiş.

        O kadar haklı ki!!!

        Bir kere gelinliğinden tutun da, damadın ayakkabısına kadar didik didik didiklendi ciddi bir olay haline geldi Demet ve Oğuzhan'ın düğünü. Ayrıca Allah aşkına her gelin güzeldir. Çuval giyse yakışır. Gerçekten çok ayıp değil mi bu kadar didiklemek. Yoksa bir tek bana mı ayıp geliyor bu durum?

        Düğün sonrası, "Üç gelinlik de çok kötüydü" demek bana sadece kıskançlık gibi geliyor kimse kusura bakmasın. Ayrıca kusura da bakın bence. Bu kıskançlık ciddi ciddi!

        Sürekli, "Halı kaydırmaz gelinlik giydi" demek tamamen hasetlik gibi geliyor. Ve sosyal medya insanların ruhundaki kıskançlığı, hasretliğe aşırı derece ortaya çıkarttı. Artık çoğu insan bu duyguyu bastıramıyor gibi geliyor bana. Bastıramadığı için, inanılmaz şiddetli bir şekilde de bu duygusunu ortaya koyuyor.

        Gerçekten korkunç bir noktadayız. Ben artık çoğu insanın hasetlik ve kıskançlıktan kendilerine zarar vereceğini düşünmeye başladım.

        Arkadaşlar, 'an'lar güzeldir. Giydiğin gelinliğin, damatlığın bir anlamı olmaz. An'lar güzelse sağlıklı zaman geçirildiyse tamamdır. Daha ne olsun Allah aşkına. Bir de üstüne iki insan birbirine aşıksa tadından yenmez.

        Giyilen kumaşın ne önemi olabilir.

        Ayrıca gelin onları beğenmiş, giymiş. Kendine de yakıştırmış. Ayrıca ben hepsine bayıldım. Bu kadar didiklemenin ne alemi var? Ve gerçekten de yok.

        Sevgi her şeyi çözümler. İnanın az biraz sevgi bulun etrafınızda. Sevgi bulursanız hayat daha da güzel gelecek gözünüze emin olun.

        Diğer Yazılar