Acıların üzerinde tepinmek
Bizler çoğu zaman mesleğimiz gereği, "Boşanıyorlar", "Boşandılar", "Davalar açıldı", "Ayrıldılar", "Barıştılar", "Küstüler", "Kavga ettiler" tadında haberler yapıyoruz evet.
Ancak bazı durumlar vardır ki, beklemek, anlayışlı olmak, zamana bırakmak gerek. Mesleğimiz bu olsa da. Ve işte Alişan ve Buse Varol'un durumu da bu noktada.
Çünkü Alişan ve ailesi ciddi bir acı yaşıyor.
Bitmeyecek, unutulmayacak, kolay kolay da geçmeyecek bir acı.
Son üç-beş aydır haklarında, "Boşanıyorlar" haberleri çıkıyor. Bana da sıkça soruldu. Kimi görsem, "Boşanıyorlarmış doğru mu?" dedi.
Ne Buse'ye ne de Alişan'a sordum.
Çünkü yaşadıkları acı bizlerin kolay kolay anlayamayacağı bir acı. Ölüm adı üstünde, son nokta. Biraz durmak gerek. Anlamak gerek. Empati yapmak gerek.
Ki, Alişan da önceki gün, "Dilekçeler verilmiş... Kararlar alınmış...Yok o haklıymış, yok bu haklıymış... Kardeş kaybetmenin acısını yaşarken, daha yeni yeni toparlanmaya çalışırken, her gün gözyaşı döken annemi, eşimi, rahmetli kardeşimin eşini, çocuklarımı, yeğenlerimi ne olur rahat bırakın... Her ailede yaşanabilecek şeyler bunlar... Biz bir karar verirsek açıklarız söyleriz... Ama bizim adımıza karar vermeyin lütfen... Ne olur artık senaryolar üretmeyin yorum yapmayın, bizi bize bırakın... Kararı biz verelim... Sonra ne isterseniz konuşursunuz yorum yaparsınız..." dedi.
Evet biraz susmak gerek. Acıların üzerinde tepinmemek gerek.
Alişan ve ailesinin acısı var. Duyguları karışık.
Bu duygularının karışıklığını ancak onlar çözebilir. Onlar dile getirebilir.
Evet bir şeyler karışık.
Buse bir şey yapsa Alişan ve ailesi yanlış anlayacak.
Alişan bir şey yapsa, Buse ve ailesi yanlış anlayacak. Tam da belli ki, o noktadalar. Keza hayatını kaybeden Selçuk'un eşi ve kızları da yanlış anlayacak.
Acı derin.
Mevzu karışık.
Bu yüzdendir ki, bazen beklemek, sessiz kalmak ve verilen karara saygı göstermek gerek. İşte tam da Alişan ve Buse'nin durumunun özeti budur.
Saygı göstermek en büyük erdem. Bence topluca bunu yapmak gerek.