Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Üşenmem işimi gücümü bırakır koşa koşa giderim. Mevzu arabesk olursa akan sular durur. Ki ben öyle, gizli gizli dinleyenlerden de hiç değilimdir. Açık açık, bangır bangır da söylerim.

Önceki gece de "Yargı"nın komiser Eren'i Uğur Aslan'ın Arabesk Müzikali Afara'nın sahnesine bu sebepten işimi, gücümü bırakıp koşa koşa gittim.

İlk gecesiydi ve bu proje ile birlikte Uniq Box da kapılarını açmıştı.

Mekana gitmeden önce ne yalan söyleyeyim, "Arabebsk de böyle kuru kuru izlenmez ki tiyatro sahnesine oturup. Şimdi efkarlanacağız. Zaman da zor geçecek" derken masa düzenini görünce "Oh be" dedim.

"Mis gibi bir program bizi bekliyor belli ki, sahne de tam gazino havasında. Özlediğimiz gazino ortamı kurulmuş" diyerek kuruldum sandalyeme.

Uğur Aslan, elinde bir bavul, siyah gömlek ve beyaz takım elbisesi ile sahnede belirip, Orhan Gencebay'ın "Ömür boyu bitmeyen derdimle yoğrulmuşum" diyerek "Bir Teselli Ver"iyle start aldı.

Ardından İbrahim Tatlıses'in "Bir Kulunu Çok Sevdim"e girerek devam etti. Daha neler neler.

Uğur Aslan, şarkılar arasında Adana Amik Ovası'nda başlayan, dokuz çocuklu bir ailenin en küçüğü olduğu hikayesinden başladı. Günümüze geldi.

Mutluluklarını, coşkusunu, heyecanını, hayallerini. Babasını. En çok da babasını anlattı.

Güzeldi, keyifliydi ancak kendi hikayesi uzundu.

Şahsen bir izleyici ve arabesk sever biri olarak gönlüm Uğur Aslan'ın kendi hikayesini biraz kısaltıp şarkılara daha çok yer vermesinden yana.

Çünkü ortaya şahane bir iş çıkmış.

Masa düzeninde oturup, bir şeyler içerken bir de konu arabesk şarkılar ise, sohbetten ziyade şarkılara dem vurmak istiyor. Bu sebeptendir ki, Uğur Aslan'ın yaptığı proje mükemmel ve bunu devam ettirmek de pek güzel olur.

Biraz daha bol şarkıyla kapıda kuyruk olur. Benden söylemesi.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar