Bu yıl bari değişsin bir şeyler
Geçen sene yılı bitirirken son gün tam da şöyle yazmışım:
“Vay be…
Şaka değil. Göz açtık, kapattık geldi 2020.
Geçmişe dönüp ne değişti diye düşünüyorum da, son bir haftadır. Hangisini saysam.
Hiçbir şey eskisi gibi değil.
Bir sürü şey var değişen.
İlk aklıma gelenleri sıralıyorum.
-İstanbul gece hayatı.
-Sosyal medya insanları.
-Dost dost gibi değil, arkadaş arkadaş gibi değil, eş eş gibi değil, sevgili sevgili gibi değil.
-İş adamı da “İş insanı” oldu.
-Kadına artık neredeyse herkes “Bayan” diyor.
-Anne ve baba artık çocuklarına “Annem, babam” diye sesleniyor. Dizilerde de artık böyle kullanılıyor.
-Kadına şiddet had safhada. Bitecek diye ayaklanılıyor. Yok bir ilerleme. Her gün üstüne koyuyor.
-Artık televizyondan daha çok YouTube izleniyor.
-Eski starlardan daha çok yeni starcıklar türüyor.
-Günü birlik şarkılar çıkıyor.
-Teknoloji her gün üstüne hızla koyuyor. Yavaş yavaş değil hızla.
-Merkür, Venüs, Neptün derken astroloji dinlemeden hareket edemez olduk. İmzalar artık Merkür e göre atılıyor, ayrılıklar ona göre düzenleniyor.
Yani anlayacağınız 2020 çok hızlı geldin. Bundan sonra nasıl ilerleriz, nasıl ve daha yenilikler karşılaşırız bekliyoruz.
O zaman herkese iyi seneler. Güzel geçsin, mis geçsin sorunsuz geçsin” demişim…
Ve hatta:
“Bu sene liste yapmıyorum çünkü...
Her sene yeni sene gelirken yapılacak ve istediklerimin listesini yaparım.
Ama bu sene canım istemiyor.
Nasıl istesin Allah aşkına!
Ben zaten geri zekâlı ve salak yerine konuyorum her sene liste yaparak.
Kendimi daha fazla kandıramayacağım.
Çünkü hiç bir şey değişmiyor.
Bu kadar çok kadın cinayeti sıra sıra her gün çoğalıyorken.
Bu kadar çok çocuğu şiddet, taciz uygulanıyorken.
Bu kadar çok hayvana zarar veriliyorken ne listesi.
Ne listesi!!!
Ha bir de bu kadar çok “Hangi partiyi tutuyorsan?” gibi cümleler kuruluyken.
Azalacağına çoğalıyor.
Tuttuğum partiye göre iş alıyor, ya da koltuk kapıyorken. Ve cebini yüklü yüklü dolduruyorken.
Ne listesi.
Memleket tek, memleket bizim.
Memleket için en doğruyu bulmak gerekiyorken partililer koltuk kaybetmemek için kavga ediyor.
Kavgalar her gün çoğalıyor.
Mecliste kocaman adamlar birbirlerine bağırıyor. Artık el falan kaldırıyorlar.
Gerçekten son yıllarda her gün mecliste bir akrabam olmadığı için şükrediyorum.
Yoksa acayip utanırdım.
Elbet aralarında vicdanlı ve memleketi düşününler var. Ama maalesef çoğunluk yüzünden onlarda görülmüyor.
Yani anlayacağınız liste yapıp, kendimi kandırmak içimden gelmiyor.
Çünkü kadınlar öldürülürken, çocuklar tacize ve şiddete uğruyorken, hayvanlar arabaların arkasına bağlanıp süründürüyorken Meclis'ten bir karar çıkartılamıyor.
Ama tabii gece yarısı çıkan kararlar yok değil. Tabii o ayrı.
Onlara benim aklım ermiyor.
Çünkü ben geri zekâlıyım. Ve salağım. Çünkü yıllardır bizleri ve salak yerine koyuyorlar.
O yüzden de 2020’ye girerken bir liste yapıp umutlanmak ve daha fazla salak yerine konmak derdinde değilim.
Siz yapmak istiyorsanız buyurun listenizi yapınız efendim” de demişim…
Bu yazıya tek eklenen “Covid 19” olmuş
Ve evet…
Okudum yazdığım yazıyı.
Bir kez daha okudum.
Tekrar tekrar okudum.
Hiçbir şey değişmemiş.
Eklenmiş hatta.
Covid 19’lu günler hayatımıza eklenmiş.
Kadın cinayetleri artmışta artmış.
Önceki gün bu yazıdan bahsedecektim yüreğimiz yandı. Kadınlarımız öldürüldü.
Yani değişen hiçbir şey olmamış.
Daha da beter olmuş…
Kusura bakmayın ama bu yıl için “Şöyle olsun, böyle olsun” demek içimden gelmiyor.
Okuyucumun da çok akıllı olduğunu biliyorum.
O yüzden hepinize sağlık diliyorum.
Önce sağlık…
Ve akıl, zeka…
Gerisi gelir inan.
İyi ve güzel yaşamak istiyorsanız, güzel bir dünyada ve memlekette yaşamak istiyorsanız.
Adımlarını akıllı ve mantıklı atın efendim…
İnanın o zaman güzel olur her şey…
Sevgiyle….
Sağlıklı yıllar…
