Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Bundan iki ay önce, “Kilo aldığım dönem kapak çekimine gidip, sonrasında iç sayfalara alındığımı öğrendiğim oldum. Dizi sektörü de kilolu diye kadına başrol vermiyor” diyen Hazal Kaya’dan sonra şimdi de Pelin Öztekin, “Kilolu kadınlara başrol verilmiyor” diyerek bu sıkıntıyı yeniden gündeme getirdi.

Yani büyüklerimizin “Bir dirhem et bin ayıp örter” lafı tarih oldu.

Yeşilçam'daki balık etli kadınların, hafif göbekli jönlerin dönemi de yok oldu.

Artık:

Zayıfsan ekrandasın.

Zayıfsan başroldesin.

Zayıfsan gündemdesin.

Zayıfsan güzelsin.

Zayıfsan başarılısın dönemi başladı.

93 kilo veren Pelin Öztekin, “Başrolün 50 kilo olup jönün çok yakışıklı olması gerekmiyor. 100 kilo olan biri aşık olmaz mı, acı çekmez mi? Ne kadar sempatik olursanız olun kiloluysanız size başrol verilmiyor” demiş.

Ben son yıllarda, hiç hatırlamıyorum mesela ülkemizde kilolu bir başrol oyuncusu.

Ya da göbekli bir jön.

Dizilerde yataktan ful makyaj ve saçları yapılı kalkıp, 7-24 topuklu ayakkabı ile dolaşan kadınlar var.

Kadınların çoğu da davete gider gibi giyiniyor.

Genelde hepsi zengin.

Hepsinin lüks arabaları ve evleri var.

Yani yapılan işlerde doğallık sıfır.

Bu yüzdendir ki, bizler hala eski Türk filmlerini izliyoruz.

Kopamıyoruz.

Çünkü doğal, olduğu gibi, bizden. Hayatın tam da içinden filmlerdi.

Fakat şimdi dizilerde yaşanan hayatlar bu dönemi asla yansıtmıyor.

Yansıtmadığı gibi de sektör kiloya takmış durumda.

Kilolu olan başarılı oyuncuya da olsa, rol vermiyor.

Kiloyu dayatıyor da dayatıyor.

Yani diyeceğim odur ki, bu kafalar değişmezse bu kilo muhabbeti de bitmez efendim.

Milleti de, sektörü de dar bir alana sıkıştırdılar. Güzel zayıf kadın, yakışıklı jön. Zengin kadın, zengin erkek, yalılar, güzel kıyafetler. Ful makyajlar.

Falan filan...

Mevzu böyle dönüp dolaşıyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar