Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        -Arkadaşıma bir şey anlatıyordum. O yüzden çenemde duruyor maskem.

        -Ama yürürken daralıyorum. Ne yapayım nefes alamıyorum.

        -Ceza mı geldi? Tamam tamam çıkartmam artık. Tamam ben de merak etmeyin.

        -İstanbul da yasak değil. Maske takma zorunlu değil. Aa geldi mi?

        -Eyvah ceza mı geldi?

        -Maskeniz burnunuzu kapatmıyor hanımefendi: Ben hemşireyim. Sorun yok.

        -Dükkanda unuttum. Çok acil çıktım almayı unutmuşum. Gidiyorum şimdi takacağım.

        Bunlar önceki gün yapılan haberlerde gördüm. İnsanların söylediği cümleler.

        Şöyle ki:

        Takriben 15 Mart itibariyle başladı Covid 19 ile maceramız.

        Ve o günden itibaren de gece-gündüz demeden profesörleri dinledik dinledik en ufacık detayları bile öğrendik.

        Yani ben öyle zannediyorum.

        Artık sular seller gibi ezberledik.

        Bunların en başında da:

        -Nasıl önlem alacağız.

        -Hijyene nasıl dikkat edeceğiz.

        -Ve maskeyi nerelerde takacağız.

        -Mesafeyi koruyacağız.

        -Sarılıp, öpüşmeyeceğiz. Temas etmeyeceğiz.

        Düşünün günlerce dinledik. Aylarca dinledik.

        Sokak kısıtlamaları yaşadık. Evlere hapsolduk.

        Nisan ayının başında ise, “Sürekli maske takılmalı”, “Maske sürekli takılmasına gerek yok” tartışmaları başladı.

        REKLAM

        Bunu da günlerce dinledik, izledik.

        Sonunda da maske bazı illerde zorunlu hale getirildi.

        Ve önceki gün de İstanbul’u da kapsayan bir zorunluluk geldi.

        Yani artık maskesiz sokakta yürüyemeyeceğiyiz, bulunamayacağız.

        Eğer maske takmazsak cezası var.

        Polisler ilk maskesi olmayanı uyarıyor. Hemen yakalayıp ceza kesmiyor elbet.

        Direnip maske takmayana ceza kesmek zorunda kalıyor.

        Durum bu yani.

        Anlaşılmayan bir şey var mı?

        Gayet açık ve net!

        Ve maske takmayı da iyice öğrendik.

        Artık biliyoruz.

        Yani ağzımız, burnumuz kapanacak. Ağzımızı kapatıp burnumuzu açıkta bırakmayacağız.

        Kafamıza, kolumuza takmayacağız.

        Cebimizde taşımayacağız.

        Düşünün bugün 19 Haziran.

        Yani 15 Mart-19 Haziran arası.

        Çocuklar öğrendi. Maşallah tüm çocukların maskeleri yerli yerinde.

        Ama büyükler bu maske olayında maalesef sınıfta kalıyor.

        Önceki gün ben de Nişantaşı-Taksim arası yürüdüm. Hem gidiş-geliş.

        Ve gözlemlerimle gördüklerimi aktarıyorum.

        -Maske takmayan çoğunluktaydı.

        -Takanların da çoğunluğunun çenesindeydi.

        -Kimisi polisi görünce maskeyi hemen ağzına götürdü.

        -Maskeyi takanların bir kısmı sadece ağızlarını kapatıyor. Burunlar açıktı.

        -Kimisi maskeyi aralıyor. Bir nefes alıyor tekrar kapatıyor.

        -Kimisinin maskesi tuhaf takılıydı. Ağız ve burun bölümünde sıkıştırılmış. Çene tamamen açıkta. Tuhaf takılanlar var maske ile.

        Kısacası anladığım.

        Maske sorun… Maske sorunu da çözülecek gibi gözükmüyor.

        Öğrenmek istemiyor bir kesim. Öğrendiğini de uygulamak istemiyor.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Neden direnir insan?

        Neden direnir insan?
        0:00 / 0:00

        Evet evet maske takmamak için direnen insanlar var.

        Dediğim gibi polis hemen ceza kesmiyor. Önce uyarıyor.

        Eğer direnen olursa kesiyor.

        Önceki gün de Esenyurt’ta, polis ekiplerine direnmiş bir kadın.

        Daha önce de biri direnmişti.

        Cezayı da yemişti.

        Bu kadın da yemiş. Gülerek almış 3 bin 150 TL’lik idari para cezasını.

        Güler misin ağlar mısın?

        Böylelerinin:

        -Ya çok parası var.

        -Ya hiç parası yok hava atmak için yapıyor.

        -Ya da gerçekten beyinleri sulanmış.

        Aklı yok falan demeyeceğim. Akılsız insan da yapmaz bunu. Bu başka bir şey.

        Yani artık bu tipleri adlandıramıyorum.

        Neyse ne yapıyoruz? Maskesiz sokağa çıkmıyoruz…

        Güne başlıyorsun güzel umutlarla

        Güne başlıyorsun güzel umutlarla
        0:00 / 0:00

        “2019 pek parlak geçmedi, olsun 2020 süper olacak” derken olanlar ortada.

        Ki astrologlar “Daha bu yaşadıklarımız fragman. Asıl film şimdi başlıyor” açıklaması yapıyor.

        Düşünün sürekli hazır olda bekliyoruz.

        Ama akıl sağlığımızı yitirmiyoruz.

        Sadece “Sağlığımız olsun da hallolur” diyoruz.

        Aylardır da zar zor da olsa uykuya dalıyoruz.

        Sabah oluyor “Hadi hayırlısı güzel bir gün olacak, inanıyorum” diyoruz.

        Güne başlıyoruz.

        O da ne!

        Sapığın biri köpeği bir ay alıkoymuş. Tecavüz etmiş ve o ağzı var, dili yok köpek ölmüş.

        Güne nasıl okkalı küfürlerle başlıyorum.

        Ben bile kendime inanamıyorum. O küfürler nereden çıkıyor. O duygular nasıl fışkırıyor.

        Akşama kadar berbat bir ruh hali ile dolanırken akşam oluyor.

        Hadi güzel bir akşam olsun. “Olacak olacak” diyorsun.

        O da ne!

        Bir babanın 20 yaşında gencecik çiçeğine, kızına kıydığını duyuyorsunuz.

        Hadi buyurun.

        Nefes al, nefes ver. Rahatla.

        İçinden 10’a kadar say…

        Gerçekten öyle günlerden geçiyoruz ki, ruh halleri darma duman.

        Gece olunca gel de uyu.

        Gel de güne umutla uyan.

        Gerçekten şu Mayalar'dan sürekli kehanetler sıralanıyor ya, işte dünyanın sonu gelecek falan diye.

        REKLAM

        Ben anlamam.

        İşte ben bu haberleri okudukça dünyanın sonunu yaşıyor gibi nefes alamıyorum.

        O derece!!!

        Engin Günaydın kafası

        Engin Günaydın kafası
        0:00 / 0:00

        Engin Günaydın “Ben 13 yıldır karantinada yaşıyormuşum. Onu fark ettim” demiş ya.

        İşte bu Engin Günaydın kafasında yaşayan çoktu.

        Ben karantina günlerinde bir iki arkadaşıma “Dünyayı kendinize benzettiniz” demişliğim vardır.

        Onlar hep böyle evde yaşarlar. Asosyal yaşarlar.

        Ve çoğunluk kimseyle görüşmezler.

        Yani Engin Günaydın kafası çok kişi var. Onlar hep karantinada…

        Diğer Yazılar