Rapçiler Voltran'ı oluşturdu

“Susamam” diyor 17 rapçi.

Birlikte çektikleri 14 dakikalık klipte konuşulmayan, ertelenen ne varsa anlatıyorlar tüm samimiyetleriyle.

Dört dörtlük bir klip yapmışlar.

Takır takır kadına şiddeti, hayvan haklarını, doğaya yapılanları, medyayı, Beyaz Türkleri her şeyi anlatıyorlar.

Youtube'a yüklendiği saatlerde 750 binden fazla kişi izlemiş.

Şimdilerde bu rakam çok yüksek tabii.

Çünkü klip gece yarısı yayına girdi ve sabah saatlerinde gündem olmuştu, ben bu yazıyı yazarken de herkes bu klipten bahsediyordu.

“Susamam” videosuyla eş zamanlı olarak rap dünyasının iki önemli ismi Ezhel ve Ceza’dan da klipler geldi.

Ezhel “Olay” dedi, Ceza’da Sayadar ve Önder Şahin ile birlikte “Komedi ve Dram” dedi.

Gerçekten “Olay” ekstra olay bir klip olmuş.

Gün boyu sosyal medyada “Susamam” ve “Olay” dendi de başka bir şey denmedi.

Peki neden?

Çünkü samimiler.

Çünkü gerçekler.

Çünkü uzun süredir yapılmayanı yapıyorlar.

Çünkü oldukları gibiler.

Çünkü korkmuyorlar.

Ve dinleyicisine de “Korkma” diyorlar.

Ben çok kısa süre önce “Rap gelir geçer ama pop müzik asla ölmez” demiştim.

Fakat dün Voltran'ı oluşturan rapçileri görünce popçulara üzülmeye başladım.

Lafımı da hızla geri alıyorum.

Pop aslında çoktan ölmüş haberimiz yok.

Uzun süredir beni bu kadar heyecanlandıran, içimi kıpır kıpır eden bir klip görmemiştim.

Bunun içimi kıpır kıpır ettirmesinin nedeni gerçek ve samimi oluşuydu.

Hani hep demiyor muyuz; “Gerçek ve samimi olmayan her şey bir gün gelecek yok olacak” diye.

Pop da gün geçtikçe yok oluyor. Rapçilerin bu ayağa kalkmalarını görünce bunu hissettim adeta.

“Susamam”da Fuat, Ados, Şanışer, Hayki, Server Uraz, Beta, Tahribad-i İsyan, Sokrat St, Ozbi, Deniz Tekin, Sehabe-Yeis Sensura, Aspova, Defkhan, Aga B, Mirac, Kamufle yer alıyor. Ve hepsini ayakta alkışlıyorum.

Kurguyu yapan, yönetmenliğini yapan herkesi de.

*

Susamam da

Özellikle, doğa katliamına, hayvan haklarına, kadına şiddet ve tecavüz, gibi gündemin en kanayan yaralarına parmak basılıyor.

Ki gerçekten kayıtsız kalan, “Susan”, “Susmaya çalışan” ve “Görmezden gelen” herkes suçludur.

Artık bunu gerçekten içten ve gönülden söylüyorum.

*

Danla’nın kilo ile imtihanı

Youtube fenomeni Danla Biliç gündemdeydi dün bir de.

Sebebi “Kilo!"

Kendisini seviyorum.

Çok eğlenceli, çok keyifli buluyorum.

Ancak, kilo ile takıntısının artık psikolojik bir sorun olduğunu düşünüyorum.

Mide ameliyatı oldu, güzelleşti diye bundan önceki hallerini unutup kilolu insanlara saldırmasını, dalga geçmesini de şiddetle kınıyorum.

Bir kadının, bir kadına bunu yapması, izinsiz görüntü paylaşıp dalga geçmesini asla kabul etmiyorum.

Üstelik Danla, tanınmıyorken, kimseler bilmiyorken kiloluydu. Hatta çok kiloluydu.

Yüzü gözü de bu kadar güzel gözükmüyordu.

Ama ne oldu?

İnsanlar “Aman bu kadın çok kilolu takip etmeyelim” demedi.

Çünkü farklıydı.

Kendini bir şekilde izletti.

Yapılmayanı yaptı.

Ve başarılı oldu.

Ciddi de para kazandı.

Ve tabii ardından geldi mide ameliyatı ve bir dizi estetik.

Bunları da saklamadı Allah için.

Ama niye bu nefret ve kin.

Neden bu çirkin dalga geçmeler.

Bunu bir “Erkek” yapsa kıyameti kopartırız.

Ki ben bir erkeğin böyle kadınların kiloları ile bariz bir şekilde dalga geçtiğine pek şahit olmadım.

En son Kaya Çilingiroğlu yaptı bir densizlik hemen geri adım attı.

Fakat bunu bir kadın yine bir başka kadına yapınca deliriyorum.

Üstelik geçmişini unutarak.