Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Onların iPhone’u varsa öbür tarafın da Samsung’u var, Venüs’ü var, Vestel’i var” açıklaması yapmış gözleri yerli malına çevirmişti.

        Cumhurbaşkanı bu açıklamayı yaptığı gün aklıma 2015 yılında 55’inci kez düzenlenen Berlin IFA Fuarı’na katıldığım gün geldi.

        O gün işadamı Ahmet Nazif Zorlu fuar alanında benim elimdeki telefonu görüp, “Neden yabancı telefon kullanıyorsun? Türk malı, yerli malı kullan. İşte üretiyoruz” diye dertlenmişti.

        Konuyla ilgili Ahmet Nazif Zorlu ile yaptığım uzun bir röportaj ve yazı 10.09.2015 tarihli köşemde yer alıyor. Açıp okuyun derim.

        Bugün geldiğimiz noktayı ve “Yerli malı kullanmanın” neden önemli olduğunu anlatan önemli bir yazı.

        Geçen hafta Cumhurbaşkanı'nın açıklaması çok etkili oldu. Satışlar arttı ve en önemlisi gözler yerli malına çevrildi.

        Hatta yeni Venüs bile yolda.

        Önceki gün 58’incisi düzenlenen Berlin IFA Fuarı’na katıldım. Vestel 22 farklı yeni ürünle fuarda yerini almış.

        Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan eşliğinde yeni ürünleri gördük. Ama haliyle ilgimizi çeken yeni telefon oldu.

        Venus Z30 ekimde Türkiye’de satışa çıkacakmış. Henüz fiyatı belli değilmiş ancak gördüğüm kadarıyla telefonda yok yok.

        Turan Bey, “Bizim tüketicimiz yerli malı olunca içinde herşey olsun ama ucuz olsun istiyor” dedi.

        Adı üstünde “Yerli malı yurdun malı” az biraz ucuz olsun kullanalım kontenjanından olsun isteniyor ama yerli malına sahip çıkmamız gereken günlerdeyiz.

        Bunu da buraya koca harflerle not etmek gerek.

        Hepimiz için…

        ***

        Alexa sesimi duyuyor musun?

        IFA’yı gezerken dilimde sürekli, “Robotlar bizi ele geçiriyor, robotlar bizi ele geçiriyor” cümleleri vardı.

        Turan Erdoğan ile fuarı gezip yeni ürünleri gözlemlerken her seferinde “Yok artık” dedim.

        Gerçekten robotlar bizi ele geçiriyor.

        Turan Bey, “Esin gel Alexa ile tanış” dediği anda ben neye uğradığımı şaşırdım.

        Fuar alanında camdan bir odaya girdik. Bildiğiniz bir salon düşünün.

        Siz televizyon ile konuşuyorsunuz. İşte:

        -Selam Alexa bana taksi çağır.

        -Selam Alexa bugün hava durumu nasıl?

        -Selam Alexa bana pizza söyle.

        gibi komutlar veriyorsunuz.

        Evet evet şaşırmayın.

        Bunu salonda tek başınıza televizyonunuza yapabiliyorsunuz.

        Oturduğunuz yerden.

        Hiç kıpırdamadan.

        Adı da Alexa.

        Bu durumlara geçtik anlayacağınız.

        Sonra odada dönüyorsunuz klimanıza “Kapat, açıl” diyorsunuz.

        Sonra yine dönüyorsunuz buzdolabınıza “Open the door” falan diyorsunuz.

        IFA'da Vestel alanında ben "Allahım aklıma mukayyet ol. Neler oluyor?” derken buluyorum kendimi.

        Uzay yoluna mı ışınlandık. Mr. Spock mı geldi biz mi ona gittik, benim mi haberim yok; nasıl oldu?

        Hangi yıl aralığında geldik buralara.

        Ben hala dolar, Euro hesabı yapıyordum oysa ki.

        Zaten moralim bozuk. Uzun süre sonra bu Euro farkı ile yurt dışına çıkmak çok moralimi bozdu.

        Bir şeyleri çarpmaktan bitap düştüm. Ellerim bomboş geriye döndüm.

        En son zaten fuar alanında robot çiftetelli oynuyordu onu gördüm daha da moralim bozuldu. Yakında “Erik dalı gevrektir” oynayacak biliyorum.

        Hazırım tamam hazırım.

        Robotlara da hazırım.

        Geliyorlar tamam…

        ***

        Uzun süre sonra yurt dışına çıkacaklara

        1-Önce sakin olun.

        2-Derin bir nefes alın.

        3-Çarpım tablosunu bir kere unutun.

        4-Türk Lirası-Euro-dolar karşılaştırması yapmayın.

        5-Yaparsanız uykunuz kaçmayı bırak nefes alamaz bir saniye sonrasını göremeyebilirsiniz.

        6-Yanınıza alacağınız para kadar yetinmeye bakın.

        7-Ya da bavulunuza kıyafet yerine yemek doldurun.

        8-Parkta, bahçede gezip bavulunuzdaki yemekleri yiyin.

        10-Mağazalara girmeyin ve tekrar ediyorum sakin olun.

        ***

        Ne 50 Euro yani 378 TL mi?

        Önceki gün bir mağazaya girdim. Küçük bir şey sordum. Sıradan bir şey.

        Fiyatı 50 Euro yazıyor.

        Hesapladım. O anki kur tabii 378 TL diyor.

        (Bu yazı çıktığı an kur ne olur bilinmez)

        Ama o sorduğum şey 378 TL değil 150 TL falan da etmez. Eskiden olsa zaten o kadar olmazdı. Ancak 70 TL falan olurdu fiyatı.

        Gerçekten artık Avrupa’dan bir şey almanın hiç bir anlamı ve mantığı yok. Kendi ülkemizden özellikle yerli malı bir ürün almak daha mantıklı ve hesaplı.

        Özellikle buralara gelip bu karşılaştırmayı yapınca daha açık ve net anladım şahsen. Benim gibi aklı karışanlara küçük de olsa anlatabilmişimdir umarım.

        Daha çok örnek verebilirim ama yeterli olduğunu düşünüyorum.

        Şahsen ben bir mendil dahi alamadan döndüm hayatımda ilk kez bir seyahatten.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar