Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Malumunuz son yıllarda o kadar çok sosyetik düğünler yapılıyor ki, özünümüzden çıkmış uçuşa geçmiştik ki, Bengü bize “Durun” dedi.

Hatta taktı koluna Trabzon hasırı geçti karşımıza.

Sosyal medya ahalisi de başladı, “Bengü de olsan o Trabzon hasırını takacaksın”, “Oh be sonunda tam bir Türk işi düğün, gelin”, “Gelinsen o hasır takılacak”, “Hasır bileklikler takılmış işte düğün budur”, “Bengü gelin gibi gelin olmuş” diye diye twit atmaya.

Gerçekten son yıllarda gördüğüm en güzel düğünlerden biriydi.

Sade, şık, kasıntısız, görgüsüzlükten uzak, abartıdan tamamen uzak, huzurlu ve tam kıvamında.

İnsan sayısı olması gibiydi. Ne çok fazla, ne çok az.

Tam düğün gibi bir düğündü.

Bengü tam gelin gibi bir gelindi.

Kenan Doğulu, Eda Güzelcik, Revna Demirören, Beliz Şen, Fatih Narin, Fatih Kıral’in nikah şahitliğinde yapılan tören sonrasında çift tek tek masaları dolaştı.

Keselere altınlar toplandı.

Sonrasında horonlar tepildi, halaylar çekildi.

Kenan Doğulu, Bengü için sahneye çıkıp “Gel gelinim gönlüme gel”i söyledi. Unutulmaz dakikalar yaşattı.

Bengü “Ustam” diyerek Kenan Doğulu’ya teşekkür edip “Bugün gözyaşlarımı tutmaya çalıştım ama ilk kez tutamayacağım” diyerek ağladı.

Serdar Ortaç’lı, Berkay’lı, Ziynet Sali'li, Ece Seçkin’li bol ünlülü bir düğündü.

Ve gerçekten uzun süredir gördüğüm en keyifli en güzel düğünlerden biri oldu.

Saatler 02:30’u gösterdiğinde insanlar pistte hala dans ediyordu.

Hiç kimse yerinde bir saniye bile oturmadı.

Gecenin yıldızı Beren ve Kenan’dı

Düğünün yıldızı tabii ki gelin ve damattı ama onlardan sonra kesinlikle Beren Saat ve Kenan Doğulu çifti geliyordu.

İkisi de etrafa enerji yaydı. Bir saniye bile oturmadan dans edip eğlendiler.

Beren Saat gülücükleriyle herkesi kendine hayran bıraktı. Kenan Doğulu dostları ile dans edip Bengü’nün bu mutlu gününde gecenin sonuna kadar onu yalnız bırakmadı.

İkinci çocuk için haber veririz yakında

Gecenin ikinci yıldızı bana göre Berkay ve Özlem çiftiydi. İkili de hiç yerinde oturmadı. Ortama ayak uydurup sürekli dans ettiler.

Enerjileri ile ilgi odağı oldular. Özlem, kızı Arya’yı dünyaya getirdikten sonra forma girip zayıflamış fıstık gibi olmuş. Bana “İkinci çocuk için hazırlık yapıyorum” dedi.

Berkay’da “Yakında ikinci bebek müjdesini vereceğiz inşallah” dedi.

Arya bebeğe kardeş gelecek. Berkay ve Özlem çiftinden ikinci bebek müjdesi yakındır.

Bu arada Berkay’ın 3 Eylül’de Harbiye Açıkhava Konseri var unutmayın…

Ajandanıza not edin derim.

Geceden notlar

-Serdar Ortaç gece boyunca yerinden kalkıp dans etmedi. Ama eşi Chloe Loughnan yerinde durmadı hep dans etti. Enerjisi müthiş. bence biraz enerjisinden Serdar’a da vermeli. Keza Serdar Ortaç’ın enerjisi yok olmuş. Acilen enerji depolanmalı.

-Esra Erol’da yeni sezona bu pazartesi start veriyormuş. Düğüne kırmızı elbisesi ile katıldı. Harika gözüküyordu. O da gece boyunca dans eden enerjisi harika kadınlardandı.

-Gecenin bence en dans edeni ve enerjisi harika kadını Ece Seçkin’di. O da bıcır bıcır bir an olsun yerinde durmadı.

-Düğünün diğer bir gözde ismi ise kesinlikle Çağala Şıkel’di tabii ki. Düğünün başından sonuna yerine bir saniye bile oturmadan dans edip oynayan Şıkel bütün gözleri üzerinde topladı.

***

Mevzu türban değil zihniyet

Türbanlı, türbansız, şortlu, şortsuz, bikinili, haşemalı…

Daha kaç yıl tartışacağız bu konuyu bilmiyorum ama günlerdir Çeşme Tren beachte “Türbanla alınmayan kadınların” mevzusu tartışılıyor.

Konuyu günlerdir uzaktan izliyorum.

Hatta olay olduğu gün beach’in ortaklarından Serhat Menket, “Böyle bir şey olabilir mi Esin. Daha önce türbanlı bir sürü insan girdi bizim mekanımıza. Fotoğrafları sosyal medyada bir sürü. Konu başka bize buradan zarar vermeye çalışıyorlar” dediğinde şahsen kendi duygumu, bilgi, birikimimi, yılların tecrübesini de ortaya koyarak kararımı vermiş üzerinde durmamıştım.

Gelinen noktaya baktığımda görüyorum ki aynen düşündüğüm gibi olmuş.

Yani bakınız.

Türban konusuyla toplumu galeyana getirmek o kadar kolay ki.

Hatta en kolay mevzu.

Bir işletmeyi, hatta bir gazeteyi, bir firmayı, bir yapıyı, bir okulu, her şeyi batırabilirsiniz.

Konu kıyafet değil yani zihniyet.

Yüreğin kötülüğü..

Yıllardır bu meslekteyim.

Bir insan eğer bir kötülük yapmak istiyorsa illa iftira atacak bir şey buluyor.

Ben bunu çok ama çok net yaşadım bunca yıl. Hem de çok kez. Bu da onlardan birisi.

Yani mevzu türban değil..

Türbanla ben daha çok zarar veririm diyor ve vuruyor. Oysa ki orada bir kişi yok ki bir sürü ekmek parası kazanıyor evine ekmek götürüyor. Kaç kişiye zarar veriyor belli değil.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar