Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

FATİH Altaylı geçen gün köşesinde Didem Soydan ile Nesrin Cavadzade’den örnek verip “Magazinde neşeli işleri seviyorum” demiş. Hatta, “Her türlü herzeyi yiyip Kâbe fotoğrafları paylaşanları değil” demiş.

Bir de yıllardır bu işi yapan, eskiden muhteşem neşeli ve güzel magazin işlerine imza atan bizlere sorun Fatih Bey. Yıllarca magazin muhabirliği yapmış biri olarak ne kadar mutsuz olduğumuzu bir düşünün.

-Nerede o eski magazin gündemi?

-Nerede o hareketli günler?

-Nerede o cesurluk?

-Nerede o özgüven?

-Nerede o güzel davetler?

Olan üç-beş kişiye de insanımız saldırıyor. Yapmacık olanlar da belli. Onlar kamera önünde farklı, kamera kapanınca farklı davranıyor. Hatta çoğu, “Aman şimdi bunu yapmayalım, iş gelmez” derdinde. Ünlülerin son yıllardaki bu samimiyetsizlikleri yüzünden maalesef en fazla yara alan da magazin gündemi oluyor.

*************

CANSU'NUN KONUŞULAN BELİ

MALUMUNUZ konumuz Cansu Taşkın ve ince beli. Geçen gün paylaştığı fotoğraf hâlâ konuşuluyor. Ben de o fotoğraf sonrası kadınların mırıltılarını yazmış, hatta “Ah o ince bel yok mu o ince bel” demiştim.

Biz kadınların, ne kadar “Yok canım, erkekler sevmez bu kadar ince bel” desek de sevdiğimizi ve belimizi sürekli ölçtüğümüzü itiraf etmiştim. Memlekete dünyaca ünlü burlesque dansçısı Dita Von Teese geldiğinde beylerin o ince bele sarılmak için nasıl yanıp tutuştuğuna şahit olmuştum.

Tabii o zamanlar ne Instagram ne Twitter vardı. Gerçekten çok güzel günlerdi. Neyse efendim, Cansu Taşkın’a önceki gün şu meşhur belinin kaç santim olduğunu sordum. Beli 58 santimetreymiş. Benim gibi merak edenlerin merakını gidereyim istedim.

Bu arada benim Dita Von Teese’yi görüp tanıştığım 2006 yılında onun beli 53.5 santimetreydi. Haliyle Dita memlekete gelince bir haberci olarak konuşulan tek konunun ayrıntısını vermek icap etmişti.

**************

MIRILDANIYORUM

-“GEORGE Clooney gibi dostum olsun 1 milyon TL borcum olsun” diyor, telefon defterimin üstünden geçiyorum. “Kimi arasam, kimi arasam, kim verir, kim yanımda olur” diyorum, işin içinden çıkamıyorum. Yok, George gibi yok.

-Hakan Yılmaz’a saldıran kişi bir basın toplantısı düzenlemiş. O bir şeyler anlatıyor, o anlatırken görüntüde başka kişi var. Hayır acaba o kişi ikizi mi yoksa o başka kişiye saldırdığı anı mı hatırlıyor. Acaba bizim mi kafamız karışık, onun mu?

**************

ÇOCUĞUNU DÖVEN KADIN

O korkunç görüntüleri hepiniz izlemişsinizdir. Hani o küçücük bedeni öldüresiye döven iğrenç kadının görüntülerini. Bir kadın, bir anne yapıyor bunu üstelik. 9 ay karnında taşıdığı yavrusuna hiç acımadan vuruyor, parçalıyor, kırıyor. O küçücük beynin bilinçaltına korkunç bir an yerleştiriyor.

Görüntüleri seyrederken sarf ettiğim cümleleri burada yazmaya terbiyem müsaade etmiyor. Ama o yavrucağı öldüresiye döven kadın o an elimde olsaydı çok kötü şeyler yapabilirdim. Bir kez daha gördüm ki o görüntüler şunları kesinlikle doğruluyor:

-“Doğur bir çocuk, bak sonra çok pişman olursun” demenin ne kadar yanlış olduğunu.

-“Hazır değilim anne olmaya” diyen kadına, “Ne hazır olması, doğur büyür gider” demenin ne kadar yanlış olduğunu.

-“Her kadın anne olmalıdır” teorisinin çok ama çok yanlış olduğunu.

Evet, bir kez daha anladım ki her kadın anne olmamalı, kesinlikle çocuk doğurmamalı.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar