Ne mutlu AKP'liyim diyene!
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu "Statükonun Allah'ı" dedi ve o anda topun voleli bir şekilde ceza sahasının içine doğru ilerleyişini ve Başbakan'ın ayağıyla buluşmasını gördüm. Başbakan, mükemmel bir ortayı gole dönüştürdü!
Başbakan, meydanlarda Allah'ın adının lüzumsuz yere anılmasını ele alarak kitleyi galeyana getiriyor:
Yuuuh! Yaşaaa!
Böyle bir esenekli kitle.
Sanki o binlerce insandan hiçbiri ömrünün bir noktasında kimseye "...'in Allah'ı" kalıbını hiç kullanmamış. Kitlenin içinde kimse ana avrat dümdüz gitmemiş, hiç küfretmemiş, hiç günah işlememiş.
HERKES DAHA YAKIŞIKLI!
Ama işte Başbakan bunu yaparak başarılı oluyor. Yaratılan ve mükemmelen bölüştürülen rant, belki bir kesimi orta veya üst sınıf haline getirdi; ama alttakileri etkileme yöntemi farklı. Başbakan onlara herkesi daha yakışıklı, daha ilkeli, daha erdemli, daha akıllı, daha bilgili, daha delikanlı gösteren bir ayna veriyor. Hatta Başbakan'ın kendisi, iktidarın gövdesi olarak kitlenin aynası oluyor. Kitle kendini Başbakan'ın şahsında görmekten coşku duyuyor.
Örneğin belediye seçimlerine gidilirken Başbakan kitleye diyor ki "Cumhurbaşkanınızı seçtirmiyorlar". Hep birileri var halka zulüm ediyor. Halkımız da onlara karşı müthiş onurlu bir başkaldırı içerisinde. Sanki hayatları boyunca hep birlikte hak aramak yerine tek tek kurtuluşu seçmiş olan başka bir halk.
ANTİ-MİLİTARİST HALKIM
Başbakan diyor ki "Darbecileri yargılayacağız, çünkü biz siviliz". Haydaaa, millet ayağa kalkıyor; meydanlarda darbe karşıtlığı, anti-militarizm gırla. Sanki bunca yıldır oğullarını askere davulla zurnayla yollayan, tabutlarını aldıklarında da "Vatan sağ olsun" diyen onlar değil. Sanırsın memleket topyekûn vicdani retçi oldu. Sanırsın bu millet yıllardır yatıp kalkıp darbeyle nasıl hesaplaşacağını düşünüyor.
Başbakan diyor ki "Kürt açılımı yapacağız", kitle anında kültürel çeşitlilik ateşiyle yanıp tutuşuyor. Bunca yıldır buldukları her tepeye taşlarla "Ne mutlu Türküm diyene" yazan onlar değil. "Kartkurt teorilerini" kucaklayan İsviçreliler miydi arkadaş!
Ama gel gör ki Başbakan onlara başka bir ayna tutuyor. Onları olmadıkları gibi gösteren bir ayna. Ve ne görmeleri gerektiğini olay esnasında Başbakan belirliyor. Bir kere "Ne mutlu AKP'liyim diyene" şahadetini getirdikten sonra insan kendini rahatça Başbakan'ın ellerine bırakıyor ve gerçekte kim olduğunu düşünmek zorunda kalmıyor.
Polise taş atan (Bursalı) çocuklar!
KÜRT olmamak ne güzel bir şey! Çünkü o zaman polise taş attığınızda kimse sizi öldürmüyor. Tatlı bir biçimde gözaltına alınıp sonra da salıveriliyorsunuz. Polise Diyarbakır'da taş atarsanız 12 yaşında olsanız bile devlet üzerinizden yumruğunu çekmiyor ama Bursa'da atarsanız mesele o kadar büyümüyor.
Kürt olmamak ne güzel bir şey! Çünkü o zaman taş atarak 25 polisi yaralasanız bile bu manşetlerde değil, birinci sayfanın ortalarında bir yerde yer alıyor.
Kürt olmamak ne güzel bir şey! Çünkü o zaman insan polise taş atsa bile "terörist" sayılmıyor.