Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Haber masasında kadınlar vardı... Örtülü, örtüsüz, çok örtüsüz, çok örtülü... Sonra kız çocukları...

        Resepsiyon meselesi var, malum. Kapalı kadınlar kamu sahnesine çıksın mı çıkmasın mı, bu tartışılıyor. Başörtülü kadınlar resepsiyona girerse "Çankaya Kalesi"nin düşeceğinden rahatsız olanlar bir tarafta, aynı Çankaya'yı bir "kale" olarak görüp onu ele geçirmek isteyenler diğer yanda. Kadınlar üzerinden, kadınlara pek de söz düşmeyen bir kavga. Erkeklerin kavgası...

        Genç kızlar da haber masasında. Üniversite kapısında yine erkeklerin vereceği kararı bekliyorlar. Erkekler oturacak, birkaç bin genç kız üniversiteye girerse memleketimizin hali nice olur bunu ölçüp biçecek.

        KIZ ÇOCUKLARINA ÖRTÜNME AYARI

        Haber masasında kız çocukları da var. 13 yaşında Adana'daki bir ilköğretim öğrencisinin fotoğrafı. 4 gündür başörtülü olarak okula girmeye çalışıyor, sokmuyorlar, ağlıyor. Babası, "Bizim tercihimiz bu" diyor. Diyarbakır'daki iki kız öğrenciyi hatırlatıyor arkadaşlar. Onların durumu da muallak. Okula gidiyorlar yine de. Milli Eğitim Bakanlığı'nın güya bu konuda bir açıklama yapması gerekiyor, durumun kuralını koyacak, ama susuyor. Dese ne diyecek? "Olmaz" dese, iktidar kapalılığın "sınırını" çizmiş, tıpkı "statükocu vicdansız kibirliler" gibi davranmış olacak. "Bırakınız örtünsünler" dese bu kez belki de kendi istedikleri modern-muhafazakâr tablodan uzaklaşılmış olunacak. Kadınlara, kız çocuklarına ne biçim verilse, karar veremiyor iktidar.

        'KAPATILMIŞ' KADINLAR

        Öte yandan magazin sayfalarında başka hayatın başka genç kızları var. Onlar artık kadın gibi giyiniyor. 12-13 yaşında birçok genç kız, hatta kız çocuğu bundan on beş yıl önce sadece "rahat kadınların" giydiği şeyler giyiyorlar. Ekranlarda zıplayıp göbek atan genç kadınlara bakıyorum, orta sınıf terbiyesinin çok dışında bir yerde, ferah feza göbeklerini, kalçalarını sallıyorlar. Kendilerini kalçalarıyla beğendirmek istiyorlar. Hatta geçen gün magazinci arkadaşlar bir haber yaparken dikkatimi çekti. Dizi oyuncusu bir genç kadın göğüslerini büyütmüş, fotoğrafını gösterdiler. Kısacık bir şort vardı altında, sormadan edemedim:

        "Bu kadınlar bu kıyafetle İstanbul'un neresinde dolaşıyorlar? Yani İstanbul'un neresinde bu kıyafetle hayatta kalınabilir ki?"

        Tek tek semtleri, daha doğrusu alışveriş merkezlerini sıraladılar.

        Yani güya daha "özgür, rahat, çağdaş" vesaire olanlar bir yere kapanırken, "kapalı" olanlar açılıyor.

        İYİ KADIN KİMDİR?

        Bu ülke daha kadının ne olduğuna karar veremedi. Üstelik bu ülkede kadının anlamı, görüntüsü, içeriği dehşet verici bir hızla değişiyor. Daha doğrusu, memleketteki hızlı ve tuhaf değişimin ağrılarını en çok kadınlar çekiyor. Eskiden basitti sorunun cevabı. "Rol modelimiz kim?" sorusunun bir cevabı vardı. Şimdi?

        Seda Sayan mı? Emine Erdoğan mı?

        Kız çocuğu şuna karar verecek: Örtündüğü zaman mı iyi kız olur, yoksa TV ekranlarında göbek attığı zaman mı? Hatta şunu bile sorabiliriz:

        Artık Türkiye kadınlardan hem başını örtüp hem de göbek atabilmesini mi bekliyor? Sabah programlarındaki göbek atan başörtülü genç kızlara bakın. Cevabı bulabilirseniz bana da söyleyin.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar