beyrutagidiyoruz.com!
BİR içki firmasının reklam kampanyasının internet sitesi bu:
beyrutagidiyoruz. com
İnsanları bedava Beyrut’a götürecekler ve... Parti!
Fakat bir şartları var:
Öyle bir cümle söyleyeceksin ki... Bu öyle bir cümle olacak ki parti kapısından alınacaksın. İnternet sitesine girince görüyorsunuz:
İçeride müzik çalıyor, kapıda bir kapı görevlisi, kulaklıklı filan. Açılan kutucuğa bir cümle yazacaksınız ve yazdığınız o tek cümle İstanbul’un en iyi “doorman”leri (kapı görevlileri) tarafından değerlendirilecek. Yazdığınız cümle sizi Beyrut’a götürecek.Ya da büyük, çılgın bir partiye!
MEŞHUR PARTİ ŞEHRİ
Beyrut’un partileri meşhur. Hatta son bir-iki yıldır Avrupa’daki ya da diyelim ki namlı parti adası İbiza’dakilerden bile daha çılgın partiler düzenleniyor şehirde. Eğer Middle East Hava Yolları ile uçarsanız bu partileri şehrin tanıtım filminde görebilirsiniz. Olağanüstü makyajlı ve olağanüstü estetik operasyonlu genç kadınlar her uçağa binişinizde önünüzde küçük ekranda seksi danslar yaparlar. Adlarını söylersem reklama girer, birkaç tane de Laila/Reina benzeri yer var ki Türkiye’dekiler yanında hafif derme çatma bile kalabilir.
Parti müziği sevenler, sabahlara kadar dans etmeyi eğlence biçimi olarak benimseyenler için olağanüstü mekânlar. Şahsen bendeniz ne o müziğe ne de söz konusu
ortama dayanabiliyorum. Dolayısıyla parti meselesinden anlamam. Ama hasbelkader “kapıdan geçirecek cümle” konusunda birkaç şey söyleyebilirim.
SİHİRLİ CÜMLELER
Sihirli bir cümle arayanlar için birkaç önerim olacak. Şöyle ki...
Sürekli savaşın eşiğinde yaşayarak eğlenmekten daha iyi bir seçeneği kalmamış insanları görmek istiyorum.
Birbirinin düşmanı olmalarına rağmen birlikte yaşayan insanların şehrindeki gerginliğin nasıl bir enerji(!) yarattığına tanık olmak istiyorum.
2006’daki İsrail saldırısından sadece birkaç gün sonra tıka basa dolu olan Buda Bar’a girmek istiyorum.
Tepelerine atılan bomba isimlerini üç gün sonra kokteyl ismi yapan bir ülkeyi merak ediyorum.
Temelde hiçbir şey üretmemesine rağmen olağanüstü zenginliğin olduğu bir memlekete para nereden geliyor, anlamak istiyorum.
Her bir evde onlarca acayip hikâyenin olduğu bir ülkede sanki hiçbir şeyyokmuş gibi nasıl eğlenildiğini görmek istiyorum.
Acayip flörtçü olan bir şehirde flört nasıl edilir, inceliklerini öğrenmeliyim!
Kendisini dünyaya verilmiş en önemli hediye gibi hisseden Beyrutlu erkekler konusunda meraklıyım.
On dakika ötede Hizbullah ve bambaşka bir hayat varken insanların nasıl İbiza’daymış gibi davranabildiklerine hayret
edeceğim.
MERAK?
Cümleleri istediğiniz gibi düzenleyebilirsiniz. Sanmam ki bunlar sizi partiye götürsün. Ama şunu merak ederim:
Havaalanından çıktıktan sonra şehre gitmek için bir otobandan geçeceksiniz. Otobanın üstündeki geçitler ve reklam panoları, Hizbullah’ın amblemleriyle dolu olacak. Hatta sizi tahmin ettiğim yoldan götürürlerse Şatila Kampı’nı da göreceksiniz sol tarafınızda. Hamra’dan geçerseniz muhakkak duvarlarda Kalaşnikof’lu sloganlara rastlayacaksınız. Merak ediyorum, acaba hiç mi merak etmeyeceksiniz? Yoksa parti, hakikatten daha mı esaslıdır?
DÜZELTME: Din dersim hiçbir zaman pek kuvvetli değildi. Anlamadığım şeyleri ezberlemekle ilgili engellerim oldu hep. Fakat hadis ile ayeti birbirinden ayırabilecek bilgiye sahibim. Teşekkürler 12 Eylül! Teşekkürler zorunlu din dersleri! Ancak önceki günkü yazıda fena bir hata yapmışım, ayet diyeceğim yerde hadis demişim. Hem de bir değil, iki kere. Birçok internet sitesinin yanısıra Vakit Gazetesi de her zamanki ahlaki, entelektüel ve dilbilgisi hassasiyetini esirgememiş, derhal yanlışa işaret etmiş. Sağolsunlar. Yararlandık.
okur@ecetemelkuran.com