Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 25 Mayıs’taki İsrail ziyareti zamanlama açısından önemli. Rusya’nın Ukrayna'yı işgali sonrası, ‘enerji’ konusu acil bir başlık olarak ortaya çıktı… Doğu Akdeniz’deki enerji masasının Türkiye’siz kurulamayacağı da nicedir belliydi... Taraflar bugün enerji başlığının iç içe geçmiş ekonomik ve diplomatik yönlerini daha iyi anlıyor.

        Türkiye doğalgaz ihtiyacının çoğunu Rusya, İran, Azerbaycan, Cezayir ve Katar’dan karşılıyor. Pastadan en büyük payı Rusya alıyor. Avrupa’da da durum aynı… Ukrayna krizi ile birlikte Avrupa’nın Rusya’ya doğalgaz bağımlılığından kurtulması şart oldu… Çözüm İsrail gazı olabilir mi? Evet. Bu ciddi bir seçenek.

        “Eğer İsrail gazı Avrupa’ya gidecekse” bu iş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan’ın dediği gibi, "Türkiye’siz olmayacak” gibi görünüyor.

        2008’deki "one minute'' krizinden sonra Türkiye ile İsrail ilişkilerinin sık sık kopma noktasına gelmesi Akdeniz’de büyük bir siyasi boşluk yaratmıştı. İki taraf da öngörülenden çok daha fazla zarar gördü. Bölgedeki diğer aktörler, Türkiye'yi bölgesel oyunun dışında bırakmak için bu durumdan yararlandı.

        İsrail bugüne kadar Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’la bağları geliştirmek için büyük ölçüde başarılı olan, yoğun bir diplomasi sürdürdü. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Doğu Akdeniz'den çıkarılacak doğalgazın Avrupa'ya taşınması için East Medd projesini geliştirdi. Bu ülkelere ilaveten Mısır, İtalya ve Ürdün, Filistin Yönetimi’nin de dahil olduğu Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nu kurdu.

        ABD’nin bu yıl başında East Med’den desteğini çekmesi dengeleri değiştirdi. İsrail, Mısır, Yunanistan ve GKRY pahasına olmasa da Türkiye ile ilişkilerini ilerletmek istiyor.

        İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, geçtiğimiz mart ayında Türkiye’yi ziyaret etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun "daha önce başlatılmış olan enerji konusundaki işbirliğini yeniden hayata geçirmek için bir fırsat” olabileceğini belirtmişti.

        Aslında konunun uzun bir geçmişi var. Türkiye ve İsrail arasında doğalgaz boru hattı kurulmasına dair görüşmelerin başlangıcı 1990’lı yıllara kadar gidiyor ve 2008’e kadar devam ediyor. O tarihte kesilen işbirliği arayışları şimdi yeniden gündemde. İsrail ile enerji işbirliği hem diplomatik hem ekonomik açıdan önem taşıyor. Türkiye uzun süredir dışarda tutulduğu Doğu Akdeniz’deki denkleme itibarına yakışır bir konumda entegre olmak istiyor.

        Koşullar, zorlu ve karmaşık olsa da İsrail ile Türkiye arasında yeni bir sürecin başlaması mümkün… Her iki tarafın siyasi gerçekliklerine ve takvimlerine uyarlanmış bir yol haritasının çıkartılması için öncelikle güvenin tesis edilmesi gerekiyor. Ama İsrail-Filistin meselesi çözülmedikçe her zaman yeni gerginliklerin oluşması da mümkün…

        İsrail'den Türkiye'ye doğalgaz ihracatını mümkün kılacak politik koşullar beklenirken, şimdiden atılabilecek pratik adımlar var: Taşınacak doğalgazın miktarı, güzergâhı, nasıl iletileceği, fiyatı gibi pratik konular konuşulmaya başlanabilir. İsrail, Türkiye ve Avrupa enerji çalışma grubu kurulabilir… Böyle bir mekanizma ile Türkiye'nin Avrupa enerji gündemindeki rolü daha da güçlenecektir.

        İsrail ile Türkiye’nin karşılıklı olarak büyükelçi atamalarının da zamanı geldi. Dışişleri’nde temmuz ayı içinde bir büyükelçinin Tel Aviv’e atanacağı konuşuluyor.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar