Savaş şimdilik biterken...
Tam da böylesi bir ortamda Güney Osetya'nın Rusya'ya katılımını gündeme getirmesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 'işgal, ilhak' stratejisinin işlediğini gösteriyor... Ukrayna krizi de dahil...
Rusya, Kırım'ı 2014'te de Rusya'ya katılımını onaylayan referandum sonrasında ilhak etmişti. Rusya, Güney Osetya'nın bağımsızlığını da Gürcistan ile 2008'deki Güney Osetya savaşından sonra tanımıştı. Güney Osetya'nın geleceğine ilişkin duyuru, çarşamba günü Kremlin'in Birleşik Rusya Partisi'nin internet sayfasından yapıldı. Buradaki mesajında, "Rusya ile birleşmeyi stratejik hedef" olarak nitelendiren Osetya Cumhurbaşkanı Anatoly Bibilov, yakın zamanda gerekli yasal adımların atılacağını, Güney Osetya’nın "tarihi vatanı Rusya’nın parçası olacağını" belirtti. 10 Nisan'da Güney Osetya'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında katılım prosedürünün tamamlanacağını kaydetti.
Rusya, Ukrayna'daki askeri operasyona Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerinin tek taraflı bağımsızlığını tanıdığını duyurarak başlamıştı. Rusya bağımsızlıklarını tanımış olduğu tüm bu bölgelerde kontrolü destek verdiği yönetimlerle sağlıyor. Ve Putin'in, Ukrayna'nın direnişi ve Batı'nın sert yaptırımlarıyla sonlanan Donbas'taki "Novorossiya" (Yeni Rusya) genişleme projesi planları şimdi adeta yeniden canlanıyor.
Luhansk Cumhuriyeti Başkanı Leonid Pasechnik pazar günkü beyanında, Rusya'ya katılım konusunda yakında "referandumun” yapılacağını; ardından ilk işin "savaşı bitirmek olacağını" açıkladı. Donetsk Cumhuriyeti Başkanı Denis Pushilin de salı günü; "önce Cumhuriyetin anayasal sınırlarının belirleneceğini ardından diğer konuların açıklığa kavuşturulacağını" açıkladı.
Rusya şimdi bu iki kenti denizden dünyaya bağlayan Mariupol’ü de Ukrayna’dan koparmanın derdinde. Moldova Cumhuriyeti'nden ayrılan, Rus askerlerinin konuşlandığı Transdinyester'den de tanınma ve Rusya ile yeniden birleşme çağrıları geldi.
Daha savaş başlamadan önce, Rusya’ın 120 bin asker ile 40 milyonluk, geniş bir ülke olan Ukrayna’yı kontrol etmesinin zor olacağı belliydi. Ve öyle de oldu. Savaş bitti. Rusya büyük kayıplar verdiği bu harekattan sonra Ukrayna’nın doğu bölgelerinde kalıcı olmak derdinde. Harkiv, Zaparojna, Mariupol ve güneyde Harson…
Savaşa son verecek formül ne olursa olsun Donbas ve Ukrayna'nın doğu bölgeleri artık dünyanın yeni kriz merkezi...
Savaş şimdilik bitse de kriz canlı. Uzun yıllar çözümsüzlüğün çözüm sayılacağı bir kriz hattı daha oluştu.
TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMLERİ…
Ukrayna halkında Türkiye’ye karşı müthiş bir güven oluştu. Türkiye yaptırımlara katılmayacağına dair resmi ağızlardan bunu dile getirmesine rağmen. Ukrayna halkı herkesin yangına benzin döktüğünün farkındaydı. Ve iki akraba halkın arasında diplomasi için Türkiye’nin tarafsız kalması Ukrayna’yı rahatsız etmedi.
Türk diplomasisi, Rusya’nın Ukrayna işgalinde belirsizliklerin, krizlerin ve çatışmaların olduğu bir dönemde, bölgesel ve küresel zorlukları aşmanın ilk adımı olarak kesintisiz diyaloğu savundu. Görünen o ki bu bir ölçüde sonuç veriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu taraflarla sürekli diyalog halinde kaldı. Küresel yönetişim mekanizmaları, çok taraflılığın ve evrensel değerlerin aşınmasından kaynaklanan etkisizlikleri nedeniyle son işgal sürecinde hızlı ve etkili çözümler getiremedi. Bu çalkantılı dönemde, Türkiye, proaktif, insani ve girişimci bir dış politika izleyerek çözüm için en önde yer alan ülke oldu. Kiev’de liderlerin Türkiye’de bir araya gelmeleri ve barışa giden sürece dair bir yol haritasının oluşturulmaya başlandığı konuşuluyor.
BAYRAKTAR VE KİEV KUŞATMASI
Savaşın ilk başından buyana Rusya, Kiev’i kuşatıp, hükümet üzerinde bir baskı kurmaya çalıştı. Bu süreç tam 37 gün sürdü. Kuzeyden, doğudan ve güneyden yollar tamamen Rusya tarafından kapatıldı. Batıya açılan otobanlar ise Rusların elindeydi. Ukrayna askerleri kuşatma nedeniyle ülkenin birçok noktasından Kiev’e gelen vatandaşları tahliye etmeye çalışırken İrpin, Buca, Stoyanka hattı önemliydi. Zira Lviv-Polonya hattına açılan otoban Rusların elindeydi. Ve Ukrayna ordusu hava taarruz gücü olarak kullandığı Bayraktar SİHA’ları sayesinde Rusların ikmal hatlarını ve koordinasyonu sağlayan 11 terminalini kullanılamaz duruma getirdi. Bayraktar İHA’ları ise sağladığı alan hareketlilik kapasitesi ile ABD ve NATO üyesi ülkelerden gelen silahların sahada kullanımı sağladı. Zira sahada kuş uçsa Ukrayna ordusunun gören gözü oldu İHA’larımız.