Türkiye-Ermenistan İlişkileri 1.0
Ermenistan ile “normalleşme” başlıklarını görünce biraz tebessüm ettim açıkçası. Zira normalleşme için en başında normal, sonrasında anormal bir ilişki içinde olmanız lazım ki tekrar normalleşebilesiniz. Yani geçmişe dair bir kıyas gerekir.
Oysa bizim Ermenistan ve Ermenilerle Cumhuriyet tarihimiz boyunca sağlıklı ilişkilerimiz olmadı. Fakat artık sağlıklı ilişkiler kurmanın zamanı geldi ve yakında yeni adımlar atılmaya başlanacak. Ankara’da bir çalışma grubu 20 Ocak 2022 tarihine kadar oluşturulacak. Karşılıklı özel temsilciler atanacak. Temsilcilik için Ankara’da yedi önemli aday var. 2022 Mayıs ayına kadar ilişkilerin sağlıklı bir hale getirilmesi için üç aşamalı bir yol haritası oluşturulacak.
Görüştüğüm Erivan’daki yetkililer, Nikol Paşinyan hükümetinin herhangi bir ön şart olmaksızın Türkiye ile ilişkileri geliştirmekten yana olduğunu belirtiyorlar. 15 Ocak 2022 tarihinden itibaren bir çalışma grubu ve bu konuda doğrudan Paşinyan ile çalışacak bir sekretarya oluşturulacak. Erivan, Türkiye ile bağları olan, diplomatik ilişkileri tarihsel boyutun dışında karşılıklı çıkarlar üzerine kurgulayacak bir temsilci seçmeye ve ekip kurmaya çalışacak. Atanacak temsilciler iki tarafça konsensüs sağlandıktan sonra açıklanacak.
Erivan 20 Ocak tarihi itibari ile yol almak istiyor. Ankara’nın da bu konuda istekli olduğunu gözlemliyorum. Şimdi işler yolunda giderse önce charter uçuşlar başlayacak. Yani mart ayı itibariyle Ermenistan nefes alacak. Erivan yönetiminin daha önce Karabağ savaşında söz verdiği Azerbaycan-Nahcivan-Türkiye koridorunun açılması da masada belirleyici gündem olacak. Ankara mayıs-haziran gibi bu koridorun açılmasını istiyor. Üçüncü aşama ise ekonomik ilişkiler… Bu konuda temmuz ayı itibari ile bir gelişme bekleniyor.
Ankara-Erivan arasındaki ilk diplomatik hamleler 2009’da başlamıştı. Karabağ sorununa dair bir çözüm takvimi ortaya konmadan yapılan hamle o dönem Azerbaycan’ın tepkisini çekmişti. Ancak aradan geçen zaman içinde bölgesel şartlar çok değişti. O dönem ABD’nin arabuluculuğu ile Rusya yanlısı Serj Sarkisyan ikna olmuştu. Önce kapılar açılacak, ardından ilişkiler başlayacaktı. Ama arkasında Rusya’nın desteği olan Sarkisyan Karabağ konusunda geri adım atmamıştı.
Bugün ise çok daha farklı bir tablo var. Batı ve ABD’nin desteklediği Paşinyan, Rusya’nın baskısı ve aracılığı ile Türkiye ile ilişkileri normalleştirme arayışı içinde. Üstelik Karabağ’ı kaybetmiş, çökmüş ordusunun envanteri Bakü’de tüm dünyaya sergilenirken, Paşinyan Batı’nın desteğini arkasına alarak, Moskova’nın desteklediği Sarkisyan ve diğer siyaset ağababalarına karşı girdiği ikinci seçimi de kazandı.
Paşinyan şimdi daha rahat ama her an ülkesindeki aşırı milliyetçi Rus yanlısı grupların darbesiyle karşılaşma riskiyle dünyaya kapalı bir şekilde yaşamak istemiyor. Seçildiği günden bu yana tam dört kez Türkiye ile bir yol arayışında olduğunu dile getirdi.
Tüm bunlar olurken İran’ın verebileceği tepkileri de hesaplamak lazım. Zira Tahran yönetimi Kafkaslarda Azerbaycan ve Türkiye’nin etkin olmasına sıcak bakmıyor. Dolayısıyla Ermenistan-Türkiye normalleşmesi de Tahran’ın bölgesel hesaplarına çok da katkı sağlamayacaktır.
Avrupa’ya ve Ermeni diasporasına gelince… Brüksel’de önemli bir görüşme gerçekleşti. 15 Aralık'taki Ukrayna, Gürcistan, Moldova, Azerbaycan, Ermenistan’ın katılacağı AB-Doğu Ortaklığı Zirvesi’nden bir gün önce Azerbaycan ve Ermenistan liderleri Avrupa Birliği Konseyi Başkanı eşliğinde bir araya geldi.
Ermenistan fakir ve karada sıkışmış vaziyette. Azerbaycan ise zengin ve Hazar Denizi'ne açılıyor. Ermeniler artık bölgede kısılmış ve içine kapanmış olarak yaşamak istemiyor. Ancak diaspora Erivan üzerinden baskı kurmaya çalışıyor. Öyle ki diasporanın yoğun yaşadığı ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bazı Ermeniler Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barışın, ateşkesin son bulması için çağrıda bulunuyor, eylemler yapıyor. Yine Avrupa’dan yayın yapan bazı diaspora yayınlarında Rusya aracılığında yapılan anlaşma şartlarının ihlal edilmesi kutsanarak anlatılıyor.
Paşinyan’ın zor sınavı da asıl şimdi başlıyor.
BÖLGESEL ÇIKIŞ ARAYIŞI
Birkaç gün önce bölgede yaşanan süreçlerin çözümünün bulunması ve geliştirilmesi için 3+3 formatında beş ülke dışişleri bakan yardımcılarının katılımıyla görüşmeler gerçekleştirildi. 3+3 Bölgesel İstişarelerinin bu ilk toplantısına Türkiye ve Rusya'nın yanı sıra Azerbaycan, Ermenistan ve İran katıldı.
Ermenistan-Azerbaycan arasındaki ihtilaf sona erse de şu anda durum o kadar da istikrarlı görünmüyor. Sınırdaki tansiyon zaman zaman artıyor. İmzalanan üçlü bildiri hâlâ uygulanmamakta. Diğer önemli husus ise Gürcistan'ın 3+3 Bölgesel İstişareleri platformuna katılmaması. Gürcistan, Abhazya ve Osetya sorunu çözülmeden Rusya ile aynı masaya oturmak istemiyor.
3+3 formatı yerel ihtilafların çözümünde başarılı olabilirse, bölgenin uluslararası düzeyde kendi politikasını dikte etmesi için önemli bir rol oynayacak. Erivan ile ilişkiler de bu düzlemde değerlendirilmeli.
Yani Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesinde sadece Ermenistan ve Türkiye’nin iyi niyet beyanları, çabaları değil aynı zamanda bölgesel dinamikler de etkili olacak.