BAE ile yeni bir başlangıç mümkün mü?
Abu Dabi Veliaht Prensi ve ülkenin Başkomutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed el Nahyan bugün Ankara’ya geliyor. On yıldan bu yana kötü seyreden ilişkileri toparlamak biraz zaman alacak. Siyaset, ekonomi ve medyadaki etkinliği ile Arap dünyasında öne çıkan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yaşadığımız kriz nedeniyle Libya, Mısır, Sudan, Suriye ve Balkanlarda ciddi sorunlarla karşılaştık. Bugün gerçekleşecek ziyaretle birlikte buzların erimeye başlayacak olması önemli.
İlişkilerdeki ilk bozulma 2011'deki Arap Baharı isyanlarının ardından çıkan karmaşada İslamcı grupların oynadığı rolden ötürü yaşandı. BAE’nin 15 Temmuz darbe girişimini finanse ettiğine yönelik iddialar ve Suudi Arabistan ile birlikte Katar'a yönelik ablukaya ön ayak olması ilişkilerin iyice gerilmesine yol açtı. İki ülke Libya'da da karşı tarafları destekledi. Doğu Akdeniz'deki doğalgaz keşif girişimleri de dahil olmak üzere birçok meselede karşımıza çıktı; Suriye’de Türkiye’ye karşı açıkça pozisyon alması, Esad’ı yeniden Arap dünyası ile barıştırma çabaları, YPG'nin güdümünde bulunan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suudi Yönetimi arasındaki ilişkileri kurgulaması… Ve yıllardır Ortadoğu’da tecrit hayatı yaşayan İsrail’i Arap dünyası ile barıştırması…
Ankara’daki görüşmede gündem başlıkları oldukça ağır. BAE diplomatik kaynakları, iki ülke İstihbarat birimlerinin ilişkilerin diplomatik seviyeye taşınması için dört aydır yoğun bir trafik içinde olduğunu ve el Nahyan’ın Ankara’ya zeytin dalı uzatmak için geleceğini ifade ediyorlar. 10 yıldan bu yana süregelen soğuk savaştan kimsenin galip çıkmadığı kanaatindeler. Bu dönem boyunca BAE’nin sahada ve enformasyon savaşında oldukça yüklü maliyetler ödediğini belirtiyorlar. Keza Türkiye’nin de sahada çok ciddi siyasi enerji harcadığına dikkat çekiyorlar ve iki tarafın da daha fazla enerji tüketmeden ilişkilerini normalleştirmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.
Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, el Nahyan ile telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Bu görüşme tam da ABD'nin Afganistan’dan geri çekilmeye başlayıp ortak mücadele alanı İran ile yeniden iletişime geçmesinin ardından, Orta Doğu’da eski düşmanların ilişkilerini onarmaya başladığı bir döneme denk gelmişti. Erdoğan, görüşmenin ardından “Çok ciddi yatırım hedefleri var. BAE ülkemizde ciddi yatırımlara girişecek” demişti.
Pandeminin de etkisi ile BAE maliyetli bölgesel ihtilaflardan uzaklaşmaya ve ekonomiye odaklanmaya başladı. Bizim açımızdan bakıldığında da ekonomide işler hiç iyi gitmiyor. BAE dünyanın en büyük yatırım fonlarına sahip ülkelerinden biri. Abu Dabi'nin varlık fonları Türkiye'de iş yapmanın yollarını arıyor. Görüşmenin en önemli gündem maddelerinden biri BAE'nin Türkiye'ye olası yatırımları olacak.