Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ankara’nın Kabil mesaisi oldukça yoğun. Türkiye ile Taliban arasında üç haftadan bu yana görüşmeler devam ediyor. Şu ana kadar 9 görüşme gerçekleşti. Dışişleri, büyükelçi üzerinden görüşme trafiğini sürdürürken, istihbarat birimleri de Katar ile eşgüdümlü olarak görüşmelere devam ediyor. Bu görüşmeler ciddi bir ivme kazanmış durumda. Cuma günü ve önümüzdeki hafta yapılması planlanan iki kritik görüşme süreci netleştirecek.

        Ankara Kabil Havalimanı’nın işletmesini, yer hizmetlerini, güvenlik hizmetlerini ve modernizasyon sürecini içeren bir paket hazırlamış durumda. Hava radar sistemin işletmesinden, Jet A ve Jet A1 yakıtlarının tedarikine, AIP (havacılık bilgi yayını) kodlarının denetiminden, ILS’lerin (aletli iniş sistemi) yönetilmesine kadar birçok farklı işleyişin içinde yer aldığı 117 kalemden oluşan bir paket için hazırlıklar tamam.

        Bu arada asıl sürprize de hazır olalım. Görüşmelerde daha önce ABD’nin kullandığı Bagram Hava Üssü’nün kullanımına dair konular da gündemde olacak. Asya’nın kalbi Afganistan’da Ankara büyük kartını açmak için bekliyor. Ama bundan önce Taliban’ın ortaya koyacağı perspektif önemli. “Taliban” projesindeki hedeflerin gerçeğini bilmeden, taahhüt edeceği şeyi yerine getirmeye ne kadar bağlı kalacağını anlamadan Ankara, Kabil Havalimanı'nın yönetimi ve işletilmesi için sunacağı teknik hizmetler konusundaki tutumunu kesinleştirmeyecek.

        REKLAM

        Ülkedeki gerginliği azaltacak, bölgesel kaosu sakinleştirecek bir yol haritasının belirlenmesi gerekiyor. Türkiye Kabil’i de aşabilecek, Afganistan’a komşu ülkelerin cephelerini tutuşturabilecek daha büyük bir güvenlik patlaması tehlikesinin ortasında kendini bulmak istemiyor. Bu yüzden Türkiye, Suriye, Irak’ta Amerika'dan ağzı yandıktan sonra, “Taliban” yoğurdunu üfleyerek yemelidir.

        Bizim endişelenmemizi gerektiren sebep; Afganistan’da kendisine ekmek olmadığını anlayan Washington’un Asya’da bombanın fitilini ateşleyip, herkesi içine düşüreceği bir oyunu başlatma ihtimalidir.

        En tehlikeli senaryo ise; Amerika’nın Taliban ile radikal cemaatlere ve hareketlere koruma sağlayacak İslami bir emirlik kurmak üzere anlaşma ihtimalinin bulunması. Bu radikal hareketler, Afganistan’a komşu bölgelerde yükselen güçlere karşı kart açabilirler, Asya içlerinde Amerikan nüfuzunu tamamen bertaraf edebilecek muhtemel ittifakların yolunu kesmeyi hedefleyebilirler.

        Çatışma küresel düzeyde çok hızlı bir şekilde tırmanabilir: Rusya, radikal teröristler veya paralı askerler tarafından istikrarın bozulmasından korkuyor. ABD, Pakistan'ı ne pahasına olursa olsun elinde tutmak ve Pakistan ile Çin arasındaki mevcut askeri ittifakı mümkün olabildiğince güçlü bir şekilde baltalamak istiyor. Çin, Taliban’ı kazanmak için mücadele ediyor ve bölgede Yeni İpek Yolu'nu ilerletmek istiyor. Hindistan, Keşmir anlaşmazlığında Pakistan ile son derece kırılgan bir ateşkes imzaladı ve Pakistan'ın, dolayısıyla bununla bağlantılı olarak Çin’in etkisinin genişlemesine şüpheyle yaklaşıyor.

        Afganistan’ın yerel gündemindeki sıcak nokta ise Penşir. Bölgeden gelen haberler bir karmaşa durumu sergiliyor. Penşir her zaman son muhalefet üyelerinin güçlerini bir araya getirdiği bir yerdi. Ruslar, 1980'lerdeki Afganistan işgali sırasında Penşir Vadisi'nin kontrolünü ele geçiremedi. 1996'dan 2001'e kadar süren rejimleri sırasında Taliban da bunu başaramadı. Bu nedenle Penşir’in kimin elinde olduğu konusu siyasi ve psikolojik olarak büyük anlam taşıyor. Taliban Penşir’i, Ahmed Mesud'a bağlı güçlerden geri aldığını ilan etti. Ama şunu bilmeliyiz ki ülkede yeni bir silahlı muhalefet dalgası ortaya çıkacak olursa adresi Penşir olacaktır. Ülkede bilek güreşinin başka aşamaları olup olmayacağını ise zamanla göreceğiz.

        Afganistan’da hava hâlâ sisli. Karmaşık ve iç içe geçmiş pazarlıklar ortamında siyaset ve güvenlik senaryoları çatışıyor. Kapılar ardında tartışılan karmaşık mesele, geçiş sürecinde Taliban’ın davranışlarının ne olacağı. Taliban’ı tanıma tartışmasından önce, onunla müzakere ederek geçiş dönemi vizyonunun ve uluslararası topluma açılma kabiliyetinin açıklığa kavuşması gerekiyor.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar