Sözde ''soykırım'' iddiasının yakın gelecekteki siyasi sonuçları…
Ankara’nın üç aydan bu yana beklediği telefon nihayet geldi.
Ancak telefonun ucundaki ses kesinlikle duyulmak istenmeyen bir şey söylüyordu. Ankara’da siyaset ve üst düzey bürokrasi, sözde “soykırım” iddialarının ABD Başkanı Joe Biden tarafından dillendirilmesine aslında kendini 3 ay öncesinden hazırlamıştı, hazırlıklıydı yani…
Beklenen ama arzu edilmeyen bu mesajı Ankara da eli kolu bağlı beklememişti. Bu süre zarfında terör örgütü PKK ve ona bağlı yapılarla mücadele kapsamında, Suriye ve Irak’taki operasyonlar için bir yol haritası oluşturuldu. 2021 ve 2022’nin temmuz ayına kadar sürecek operasyonel sürecin detayları ise hala çalışılıyor.
Hükümetin ve ülkemizin büyük bir çoğunluğunun bakış açısına göre, ABD Başkanı'nın bu siyasi çıkışı affedilemez bir hakaret olarak değerlendirildi. Amerika-Türkiye ilişkilerinin gergin hatta neredeyse kopma noktasına geldiği bir zamanda bu açıklama geldi. Dolayısıyla hükümet, bu konuda toplumsal desteği de arkasına almış durumda.
Biden’ın legal tezlere dayanmayan ve tamamen siyasi nitelikteki bu çıkışı, büyük oranda sembolik olsa dahi, ABD yönetiminin Türkiye ile yakın gelecekte nasıl bir ilişki kuracağına da ışık tutuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile Türkiye arasındaki tırmanan gerilimi Biden ile haziran ayındaki NATO zirvesinde ele alacak ama genel kanı Biden’ın tutumunu değiştirmemekte ısrarcı olacağı yönünde.
Özellikle askeri teçhizat ve silah alımları konularında alım garantisi olmadan Ankara hiçbir engele takılmak istemiyor artık. Aksi durumda birçok askeri anlaşma konusunda Türkiye rotayı başka ülkelere çevirebilir. Özellikle yakın komşu Rusya’ya…
Türkiye askeri anlaşmaların Senato ve Temsilciler Meclisi engeline takılmasını istemiyor. Diğer taraftan Washington’dan gelen sinyaller ise geçmişte yapılmış birçok askeri stratejik anlaşmanın Biden hükümeti tarafından veriliyormuş gibi yapılıp Temsilciler Meclisi tarafından veto edilebileceği yönünde.
Ancak hemen söyleyeyim NATO zirvesinde bu konu muhataplara söylenmiş olsada ABD’nin bildiğini okuyacağı görüşü hâkim.
Ankara’da elbette bu konuda birçok seçenek değerlendiriliyor. Bunların arasında ABD ile önemli bir savunma anlaşmasının dondurulması durumu da söz konusu olabilir. Ancak Türkiye’nin zaman içinde atacağı adımlar mutlaka ki ABD’nin tutumu ile bağlantılı olacak…
Ankara’daki genel hava S400 konusunun artık ABD ile istişare edilmeyeceği yönünde. 24 Nisan tarihine kadar 3 farklı formül üzerinde istişareler yapılıyordu. Hatta yurt dışındaki bir Türk askeri üssününde değerlendirilmesi dahi ihtimal olarak dururken, Biden’in açıklamalarından sonrasında S400 kurulumuna dair sürecin temmuz ayına kadar tamamlanması planlanıyor.
Bu kapsamda en dikkat çekici süreci sınırlarımızın ötesinde göreceğiz şüphesiz ki…
Türkiye, Suriye ve Irak sınırları içindeki istihbarat faaliyetlerini arttıracak. Özellikle Suriye içinde ABD destekli tüm faaliyetler ve ulaştığı merkezler yakın takibe alınacak.
1980 yılında imzalandığından bu yana Suriye ve Irak’ta olduğu gibi bölgesel ihtilaflarda ABD ile iş birliği yapılmasını sağlayan Savunma ve Ekonomik İş Birliği Anlaşması'na aykırı her durum muhataplara anbean NOTA ile iletilecek ve uyarılacak.
ABD ile Savunma konusundaki ‘’iş birliği’’nin temeli olan bu anlaşma hem Türkiye hem de ABD’ye güvenlik açısından yardım, istihbarat paylaşımı ve ortak tatbikatlar yapılmasını sağlıyor aynı zamanda ABD ordusunun Türkiye’deki üslere erişimini kolaylaştırıyor. ABD’nin terör örgütü PKK ile yakınlığını sürdürmesi durumunda, kademeli ve 3 aşamalı bir plan devreye sokulacak.
Geçtiğimiz günlerde başlatılan Irak - Metina operasyonunun benzeri operasyonları yıl boyunca ve hatta 2022 Temmuz ayına kadar da sık sık göreceğiz. Zira Ankara, 24 Nisan tarihinde Biden’ın açıklamasına karşın ilk mesajını da vermiş oldu bu operasyonla…
Daha önceki dönemlerde Irak ve Suriye’de yapılan operasyonlar öncesinde karşılıklı istihbarat paylaşımı ve istişare mekanizması söz konusu iken bundan sonraki süreçte PKK operasyonlarında, İncirlik ve Pentagon’dan operasyonun olduğu alanlardan ABD askerlerinin çekilmesi istenecek.
Irak’ın kuzeyindeki bölgeler ile Sincar ve Suriye sınırları içinde 2021 ve 2022 yılları içinde PKK/PYD’yi hedef alan 13 ayrı operasyon görebiliriz bu durumda.
