Depremin bize 21 yılda öğretemedikleri
Ege Denizi'ni sarsan ve kıyı kentimiz İzmir'de büyük hasara yol açan deprem, İstanbul'un meydana gelebileceğinden korkulan deprem için bir uyarı niteliği taşıyor.
Binalardan birinin kamera önünde iskambil kağıdı gibi çöküş anı hepimizi ürpertti. Tökezleyen istatistikler, özensiz uygulamalar, yozlaşmış yetkililer, bu köklü kötü gidişin sebep olduğu ölümcül sonuçları, İzmir'de bir kez daha su yüzüne çıkardı.
Parti ayırt etmeksizin tüm belediye başkanlarının deprem kuşağındaki ülkemizdeki gerçekle yüzleşmesi için kaç insanımızın daha ölmesi gerekiyor?
Türkiye deprem kuşağında ve depremlerle başa çıkmak zorunda. Yerel yönetimlerin bu bilinçle hareket etmesi gerekiyor. Büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri ve AFAD il müdürlükleri ivedilikle kendi bölgelerindeki yapı stoklarının durumunu güncellemeli.
Türkiye, yeryüzünde depremden en çok etkilenen ülkelerden biri. Üçte ikisi aktif fay hattı bölgesinde yer alıyor. Gün geçtikçe tehlike altındaki İstanbul’da yıkıcı bir deprem felaketinin yaşanması korkusu artıyor.
Eğer beklenen deprem İstanbul’da gerçekleşirse on binlerce insan ölebilir. Çünkü megakent, bu muhtemel depreme yeterince hazırlıklı değil.
Yüzyıllar boyunca, Kuzey Anadolu Fay Hattı defalarca yıkıcı depremleri tetikledi. Fayın İstanbul'un sahil kentleri Silivri ve Avcılar arasında Marmara Denizi'nden geçen Kumburgaz kırılma bölgesi şimdilerde araştırmacıları bilhassa endişelendiriyor.
Maalesef binlerce cana mal olan 1999 İstanbul depreminden de ders çıkarmış değiliz.
İzmir depremi sonrası devlette ve üniversitede görev yapan 9 değerli bilim adamı ile görüştüm. Uzmanlar İstanbul'daki felaketin geleceğinden o kadar emin ki sadece sorun ne zaman geleceğinde…
Korkunç olan ise uzmanlar 7,1 ila 7,7 büyüklüğünde bir deprem öngörüyor. Yani büyüklüğü dahi biliniyor. Tarih ise önümüzdeki 10 yıl içinde; belki de yarın…
Görüştüğüm bir değerli uzman 2017 yılındaki araştırmaya dikkat çekerek, İstanbul’daki 1,6 milyon binadan yaklaşık 600 bininin yüksek deprem riski taşıdığını tespit ettiklerini, bu rakamın bugün yüzde 27 daha fazla arttığını düşünüyor.
İstanbul'da şiddetli bir depremin kaç kişinin canına mal olacağı büyük ölçüde meydana geldiği günün saatine bağlı. Tahminler maalesef 50 bin ila 150 bin kişinin hayatını kaybedebileceği yönünde.
Ülkenin sanayi üretiminin yüzde 36'sı yoğunlukla İstanbul'da. Gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 31'i burada üretiliyor. 1999 İzmit depremi, Türkiye'nin GSYİH'sının yüzde 3,4 küçülmesine neden oldu. Türkiye'de ekonomik anlamda çöküşe yol açtı. Türkiye’nin geleceği İstanbul’un geleceğine bağlı. Bu nedenle çok geç kalmadan rakamlara boğulmadan önlemleri hızla arttıralım. Hiç değilse en az zararla işin içinden çıkalım. Zira çok geç kaldık.