ABD'nin 'koordinat' karışıklığı

Son beş yılda gerçekleştirilen yatırımlarla teknik kapasite artırımını sağlayan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) sınırlarımızın içinde olduğu kadar sınır ötesi operasyonlarda da oldukça başarılı sonuçlar elde ediyor. Suriye ve Irak sınırları içinde DEAŞ ve PKK terör örgütlerine karşı verilen mücadelede kararlılık ile bölgesel risklere rağmen atılan cesur adımların olduğunu not düşmek gerekir.

Türkiye’nin bölgesel siyasetteki kapasitesi, baskın roller üstlenmesi ve bölgesel konulardaki karar mekanizmalarında yer alması ile birlikte terör destekçisi ülkelerin sayısında artış oldu. İran, Suriye, Fransa ve ABD gibi yıllarca örgüte destek veren ülkelere, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkeler de eklendi.

Terör örgütü PKK ise şimdilerde sadece destekçilerinin verdiği açık destekle, istihbarat örgütlerinin kucağında verilen talimatlara uyarak ayakta kalıyor. Rusya-ABD dengesi ise örgütü hâlâ ayakta tutan yegane unsur. Suriye’de bir gün ABD’nin askeri yetkilileri ile masada pozlar veren PKK bir gün sonra Ruslar ile poz vererek pazarlık payını arttırmaya çalışıyor.

ABD, PKK’yı Suriye dışında Irak sınırları içinde de etkin güç ve aktör haline getirme hayali içinde. Bunun için de Irak Anayasasının 140’ıncı maddesinde yeralan sorunlu bölgelerde PKK’nın rahat hareket edebildiği bilgileri geliyor.

Irak merkezi yönetiminin de son iki haftada iki kez PKK yöneticileri ile Mahmur bölgesindeki kamplara dair görüşmeler yaptığına dair bilgiler var. Ancak şurası çok net ki Suriye’de PKK’ya kalkan konumundaki ABD, benzer bir pozisyonu Irak’ta da alıyor.

Bir yanda Irak’ta başat rol üstenen iki Kürt siyasi partinin arasındaki ilişkiler her geçen gün derin tartışmalara sürüklenirken diğer taraftan ABD ve İran bölgede PKK üzerindeki etkilerini daha etkin bir hale getirerek özellikle Süleymaniye-Kerkük hattında PKK’yı önemli bir aktör haline getirme derdindeler.

Geçtiğimiz hafta BAE’nin Bağdat’taki siyasi işler müsteşarı ve Mısır’ın Erbil’deki başkonsolosunun Süleymaniye’ye yakın Şehidan bölgesinde PKK yöneticileri ile 4 saati aşkın bir görüşme gerçekleştirdikleri kaydedilirken, her iki ülkenin de PKK’ya mali ve askeri teçhizat desteği saklanamayacak bir boyuta erişmiş durumda.

ABD ve diğer ülkelerin PKK ile olan girift ilişkilerini dikkate alan Türkiye, 2018’de Hakkari bölgesinden başlattığı operasyonlara bir yenisini ekleyerek Şırnak hattından PKK’nın önemli bir kale olarak gördüğü Haftanin bölgesine yönelik bir operasyon başlattı. Türkiye sadece Batife nahiyesinin sınırını 45-50 kilometre derinliğinde ve 15-30 kilometre genişliğinde geçti ve 12 stratejik bölgeye yerleşti. Bu durum ya da bu pozisyon müttefikimiz ABD’yi rahatsız etmiş olacak ki hemen devreye girdiğini öğrendim.

Suriye’de göstere göstere tırlarla PKK’ya askeri teçhizat taşıyan ABD, Türkiye’nin Haftanin bölgesine yönelik operasyon başlattığı günlerde PKK’nın can havli ile bölgeyi terk etmesi üzerine Türkiye’deki muhataplarına yolladıkları nota ile Türkiye Irak sınır hattında yani hali hazırda PKK’ya yönelik Hakurk ve Haftanin bölgesinde süren operasyon bölgelerinde 12 bölgenin koordinatlarını vererek, bu bölgelerde İHA ve SİHA’ların uçurtulmamasını ve operasyon yapılmamasını istemiş.

Gerekçe olarak bu bölgelerde askerlerinin olduğuna vurgu yapılmış. Oysa ABD’nin resmi üniformalı askerleri Dohuk ili sınırlarının ötesine hiç geçmedi.

O vakit ABD’li yetkililerin cevap vermesi gereken soru şu… Türkiye sınır hattına neden asker yolladınız? Eğer askeriniz yoksa o vakit yolladığınız 12 koordinatta İHA ve SİHA’ların uçmasını engelleyerek hangi PKK’lıları korumak istediniz?

Daha komik olan ise, ABD’nin yolladığı 12 koordinattan iki tanesinin Türkiye sınırlarının içindeki bölgelere tekabül ediyor olması. Bu durumda ABD’liler ya ‘harita’ dersi almadan sahaya iniyor ya da askerleri yolunu kaybetmiş olsa gerek…

Şimdi merak edenler için söyleyeyim, ABD’den gelen koordinatlar çöpe atıldı ve o bölgelerde hali hazırda operasyonlar devam ediyor. İHA ve SİHA’lar aralıksız uçuşlarını sürdürüyor.