ANTİFA Alman yargısını şekillendiriyor
Terör örgütü PKK ve radikal sol örgütler Avrupa başkentlerinde etkinliğini hissettirmeye başlıyor. Almanya’nın Mecklenburg-Vorpommern eyaletinde ANTİFA üyesi bir hakimin Eyalet Anayasa Mahkemesi’ne seçilmesi ülke çapında şaşkınlığa neden oldu.
Seçilen hakimin PKK ve ile bağlantıları ise önümüzdeki dönemde gündemimize gelecek. Yine Hamburg'da ANTİFA ve PKK ile temasları olan başka bir hakim de bir süredir görevde. Bu durumun Alman yargısında ve siyasetinde yaratacağı etkileri şimdiden izlemek gerekecek.
Kısaca ABD’nin de, bizim de son dönemde kafayı bozduğumuz bu ANTIFA nedir, kimdir? Antifaşist Hareket, ANTIFA, 1920’ler itibariyle faşizme karşı Almanya’da ortaya çıkan bir işçi sınıfı hareketi. ABD’deki geçmişi ise 1980’lere gidiyor.
ALMAN MUHAFAZAKARLAR OYLADI
Bir hafta önce Mecklenburg-Vorpommern eyaletinde hakim Barbara Borchardt, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) oylarıyla Eyalet Anayasa Mahkemesine yargıç olarak seçildi. Radikal görüşleri var.
Anayasayı Koruma Teşkilatı’nı "aşırılık yanlısı bir çaba" olarak görüyor. Mercek altında olan “Antikapitalist Sol Grubu”nun kurucu üyesi ve bu bağlamdaki faaliyetlerini de sonlandırmak istemiyor.
Bu oldukça göze batan bir olay ancak Hamburg Eyalet Anayasa Mahkemesi’nde de “sol görüşlü aşırılıkçı” olarak sınıflandırılan gruplarla bağlantıları olduğu iddia edilen bir hakim daha görev yapıyor.
Hakim Cornelia Ganten-Lange, sol görüşlü gruplar ve özellikle Almanya'da yasaklı PKK destekçilerine hukuk danışmanlığı konusunda isim yapmış biri.
2009 yılında ilk kez Eyalet Anayasa Mahkemesi’ne Hamburg’da Yeşiller’in teklifi üzerine seçildi. 2015 yılında ise bir kez daha altı yıllığına seçildi.
ALMANYA PKK BAĞLANTISINDAN RAHATSIZ
Ganten-Lange sosyalist bir terör devleti kurulmasını hedefleyen ve Almanya'da faaliyetleri yasaklı olan PKK'nın birkaç yetkilisini mahkemede temsil etmiş birisi.
Bunlar arasında 2005 yılında sığınmacı olarak Almanya’ya giriş yapan ve Federal Başsavcılığa göre PKK'nın geçici olarak Hamburg bölgesi asli başkanlığını yapan Ali İshan K. da vardı.
Hatta Ali İshan K.’nın Nisan 2008'den Eylül 2008’e kadar, Kuzey Irak'taki PKK kamplarında katıldığı belirtiliyordu. 2013 yılında ise Ali İshan K. Hamburg Yüksek Bölge Mahkemesi tarafından iki buçuk yıl hapse mahkum edildi.
Ganten-Lange ayrıca Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın aşırılıkçı olarak sınıflandırdığı “Kırmızı Yardım” ve “Azadi” örgütlerinin “Siyasi Tutuklular Günü” çerçevesinde “Kürt hareketi ve Türk soluna karşı uluslararası baskı stratejisi” ve “Almanya’da Türk ve Kürt aktivist ve kuruluşlarının cezai takibatı” adlı başlıklarda konferanslar verdi.
Kendisi ile iletişime geçtim. Kırmızı Yardım bağlantısıyla ilgili soru sordum ancak bulunduğu makamı gerekçe göstererek cevap vermedi. Kendisini o makama taşıyan Alman CDU yetkililerinden iki tanesi ile yaptığım görüşmede de aynı sonuçla karşılaştım.
İki temsilci de Ganten-Lange'nin “Kırmızı Yardım”a üyeliği hakkında hiçbir şey bilmediklerini söyleyerek olayı kapatmaya çalıştı.
Ganten-Lange’ın birçok defa etkinliklere katılım sağladığı "Azadi" kuruluşu Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından “aşırılıkçı” olarak sınıflandırılıyor. Anayasa Mahkemesinin raporuna göre "Azadi’nin Almanya'daki asıl amacı PKK için faaliyetlerde bulundukları için Almanya’da cezai takibata uğrayanlara bir nevi hukuki yardım fonu” görevi görmek.
Bu bağlamda cezai takibata uğrayanlara maddi destek sağlanıyor. Rapora göre bu yardım fonu üzerinden hüküm giyen kişilerin avukat ve dava masrafları tamamen ya da kısmen Azadi tarafından karşılanıyor.
Bu sayede söz konusu kişilerin örgüte bağlı kalmaları sağlanıyor. Raporda ayrıca “PKK’ya yakın örgütlere ve aşırı solcu yardım derneği Kırmızı Yardım’a (Rote Hilfe e.V.) yakın bağlantılar içerisinde" olduğu belirtiliyor.
Barbara Borchardt’a tekrar dönecek olursak… Mayıs ayından beri Alman medyası “Yoldaş Borchardt” diye onu yazıyor. 2016’da Parchim’de Antifa bayrağı yanında verdiği fotoğraflar yayınlanıyor. Para pul işleri ile ilgili ise hiç de “antikapitalist” ahlaka sığmayacak işlerle itham ediliyor.
Antifa ve PKK arasındaki bağlantılar Almanya’da yıllardır rapor ediliyor. Yakın örneklerden biri 2018 yılında Türk camilerine yapılan saldırılar. İngiltere’deki Antifa grubu sosyal medya hesaplarında PKK bayraklarını paylaşmıştı.
Avrupa’da, özellikle Almanya’da PKK’nın terör örgütü olarak tanınmasına rağmen ona bu kadar destek sağlayan bir yapının adanmış karakterlerinin Alman yargısında yüksek makamlara atanabilmesi yakından izlememiz gereken bir durum. Hadi Hamburg’da Yeşiller’in desteği vardı. Ya Mecklenburg-Vorpommern’daki CDU desteği?
Hristiyan Demokratların Almanya’da siyasette zorlandığı şu dönemde kaldıraç etkisini Antifa gibi radikal sol bir örgütten alma arayışını, Alman siyasetindeki dönüşümü yakın takip etmeliyiz. Alman yargısı ve siyasetindeki bu dönüşüm PKK’nın buralarda nasıl ve neden bu denli güçlendiğini gözler önüne seriyor. Bize ise bu verileri ciddiye almak düşüyor. Çünkü Avrupa siyaseti bu çelişkili ittifak üzerinden şekilleniyor.