Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Katar-Türkiye ilişkileri, stratejik ufuklara doğru ilerliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Katar Şeyhi Temim bin Hamad al-Thani arasındaki görüşmeler ve Katar-Türkiye Yüksek Stratejik Komite 5’inci toplantısının sonuçları, taraflar arasındaki müşterek stratejik iş birliğinin devamı konusunda ortak bir arzuyu yansıttı.

        Söz konusu stratejik iş birliğinin bölgesel dinamiklerle sınırlı olmadığının altını çizmek isterim.

        İki kardeş ülke, ikili ve heyetler arası görüşmelerde bölgesel gelişmelerin ışığında ortaklığı güçlendirmeye devam etmenin önemine vurgu yaptılar. Keza taraflar, Ortadoğu bölgesindeki barışı, güvenliği ve istikrarı güçlendirme sadedinde iş birliğinin önemine, çatışmaların barışçıl araçlarla çözülmesine, bölgeyi kuşatan meydan okumalara karşı koymanın önemine, karşılıklı saygı, egemenliğe saygı, devletlerin iç işlerine müdahale etmeme ve iyi komşuluk ilkelerine bağlı olmanın gerekliliğine ve Körfez krizini bitirmenin tek yolunun diyalog kurmak olduğuna vurgu yaptılar.

        Toplantıda Körfez bölgesinde deniz güvenliğini korumaya bağlı kalınmasının altı çizildi. Nitekim taraflar, bölgedeki gerginlikleri artıracak herhangi bir söylemden veya eylemden kaçınmanın önemine vurgu yaptı. Bütün taraflar, kendine hâkim olmaya ve tansiyonu yükseltmekten kaçınmaya çağrıldı.

        BÖLGESEL DENGELER

        Filistin meselesi, her zaman Türkiye ve Katar’ın önem verdiği meselelerin başında yer alıyor. İki ülke, 1967 sınırları temelinde başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için bu meseleyi, uluslararası platformlarda desteklemeye bağlı olduklarını ifade ettiler, Kudüs’ün hukuki durumunu ortadan kaldırmaya yönelik İsrail’in her türlü çabasını ve yasa dışı yerleşimleri genişletmeyi sürdürmesini reddettiler.

        Terörle mücadele konusunda iki ülke, terörün bütün versiyonlarıyla mücadelede tam bir iş birliği içinde olduklarını ifade ettiler.

        Elbette Suriye krizi, tarafların önem verdiği en önemli başlıklardan biriydi. Nitekim taraflar, Suriye’nin egemenliğinin, bağımsızlığının, birliğinin ve bölgesel barışın temin edilmesi suretiyle Suriye krizinin sona ermesi için siyasi süreci destekleme sadedindeki sabit duruşlarına vurgu yaptılar.

        Keza Ankara ve Doha, terörle mücadele gerekçesiyle saha üzerinde yeni gerçekler ortaya çıkarmaya yönelik bütün girişimleri reddetti, Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmayı hedefleyen ayrılıkçı ajandalara karşı olduğunun altını çizdi.

        Irak konusundaysa görüşmeler sırasında Irak’taki mevcut gelişmelere değinildi bölgesel istikrarının sağlanması için Irak’ın bütünlüğünün ve toprak güvenliğinin korunmasının önemine vurgu yapıldı.

        Yemen dosyası da masada yer alan bir başka dosya oldu. Nitekim Yemen’in birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne vurgu yapıldı. Ayrıca BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarına binaen daimi bir siyasi çözümün sağlanmasının esası olarak ulusal mutabakatın ve yapıcı diyaloğun sağlanması suretiyle Yemen’deki savaşın sona ermesinin zaruri olduğu belirtildi.

        Libya konusundaysa taraflar, oradaki insani durumun kötüleşmesinden duydukları endişeyi dile getirdiler ve kapsamlı bir siyasi sürecin başlaması için daimi bir ateşkesin sağlanmasının önemine vurgu yaptılar.

        Taraflar ayrıca Afrika Kıtası’nın kalkınmasına katkı sağlama ve müşterek iş birliği projelerini güçlendirme sadedindeki taahhütlerini yinelediler, Somali ve Sudan’daki barışı, istikrarı ve kalkınmayı desteklediklerini belirttiler.

        EN DİKKAT ÇEKİCİ BAŞLIK ‘KARDEŞLİK RUHU’

        Türkiye-Katar zirvesi, kardeşlik ve dostluk ruhunun bir tercümesi niteliğinde denilebilir. İki ülke arasındaki seçkin ilişkilerin derinliği ve sağlamlığı bu ilişkileri en yüksek mertebelere ulaştırma sadedindeki arzularını ve ümitlerini yansıtıyor.

        İmzalanan yedi yeni anlaşma, Ankara ile Doha arasındaki ilişkileri birçok alanda güçlendirecektir. Bu da Ankara ve Doha’nın söz konusu alanlarda aralarındaki iş birliğini artırmaya özen gösterdiğini, kültürün, eğitimin ve sporun önemine inandıklarını ifade ediyor. Bu alanlar, geleceği bütün araçlarıyla ele almaya yetkin nesiller ortaya çıkarma bağlamında halkların yaşamında önem arz eden alanlardır.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar