Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Almanya'da siyaset, her geçen gün aşırı milliyetçi ideolojiye yani Hitler’in öğretilerine doğru maalesef giderek kayıyor. Hem solcu hem de sağcı ajitasyoncu siyasiler alttan alta, sosyal medyadaki troller ise açıktan, Türk kökenli Sinan Selen’in Anayasa Koruma Teşkilatı Başkan Yardımcısı olmasını engellemek istiyor.

        Almanya, tarihinde ilk kez Türk kökenli bir göçmen vatandaşın böylesine önemli bir göreve getirilip getirilmeyeceğini tartışıyor. Sektöründe önemli işler yapan TUI turizm şirketinin güvenlik sorumlusu olarak çalışan Sinan Selen’in Federal Anayasa Koruma Teşkilatı Başkan Yardımcılığına atanması öngörülüyor. Bu konu Almaya siyasetinde şimdilerde önemli bir tartışma konusu. Almanya’daki diplomatik kaynaklarım, tüm taraflarca saygı duyulan Selen’in Alman iç istihbarat servisinin yönetim kadrosuna dahil olmasının yakın zamanda olacağını söylüyorlar. Ancak bu durum daha şimdiden başta “Nazi ruhlu” troller olmak üzere medyada birçok eleştirel yazının kaleme alınmasına neden olmuş durumda...

        Peki sorun nerede?

        Almanya’nın kendi içi dinamiklerini dikkate alarak objektif bir değerlendirme yapacak olursak, göçmen bir vatandaşın bu tip bir göreve getirilmesinden bir sorun gözükmüyor ancak bu ne sağcı ne de solcu kışkırtıcıların Selen’in atanmasını skandal ilan etmekten alıkoymuyor.

        Üç haftadan bu yana Almanya'dakiinternet sitelerinde Selen’e karşı aşağılayıcı şekilde yabancı düşmanlığı söylemleriyle propaganda yapılıyor. Hatta öyle ki, zaman zaman Selen hakkında doğrudan Türkçe sosyal medya mesajları atılıyor ve trol kılıklı köşe yazarları tarafından sert yazılar kaleme alınıyor. Ülkedeki konforlarından oldukça memnun konumdaki FETÖ taraftarları ve PKK sempatizanları da küfür derecesinde propagandalarlakampanyalarını sürdürüyorlar. Zira bu konudan en büyük rahatsızlık bu iki kesimde var.

        Peki Sinan kimdir? 46 yaşındaki Sinan Selen Türk kökenli bir ailenin oğlu. Ailesiyle birlikte çocuk yaşta Almanya’ya gelen Selen, hukuk öğreniminin ardından kamuda çalışmaya başlamış. Önce Federal Kriminal Dairesi’nde radikal gruplara mensup teröristlerin izini süren bir birimde, ardından da Federal Polis Teşkilatında Şansölye Gerhard Schröder’i korumakla görevlendirilmiş. Geçmişi güvenlik bürokrasisinde başarılarla dolu bir isim...

        Özel sektöre geçmeden önce Sinan Selen, Alman İçişleri Bakanlığı’nda teröre mukavemet dairesi birim başkanı görevinde bulunmuş. O zamanlar aşırı ırkçıların İslam üzerindeki yorum üstünlüğünü kırmanın önemli olduğunu savunan Selen, ayrıca “şerpa” yani kurumlar arasında bilgi akışını sağlayan ve dosya değişiminde kullanılan kişi olarak Türk güvenlik makamlarıyla da bağlantı kurmuş.

        Demokratik haklar konusunda keskin hassasiyetleri olduğunu iddia eden Almanya’da, Sosyal demokrat kesimler ve aşırı solcu gruplar içinde bazı provakatiftipler Selen’in şahsını “felaket haberi” olarak yorumlamasıyla Türkiye’nin terör örgütü PKK’ya karşı savaşında olası baskıların destekçisi olarak lanse etmeye başladı.

        AfD (Almanya için Alternatif) Partisi ve destekçileri ise gerçekleri dikkate alma konusunda daha sağduyulu oldukları ile övünürlerdi. Ancak bu cenahın ortaya koyduğu tavır ise Solcu kesimlerden daha eksik kalır değil. AfD yanlılarının sosyal medyadaki foto montajları ise Selen’i Osmanlı fesi ile gösteriyor. Sağcı internet köşelerinde “Düşman da dinliyor. Şu andan itibaren Erdoğan ve İslam aleminin geri kalan kesimi Alman istihbaratının tüm gizlisini saklısını biliyor!” ifadeleri okunuyor. Yani Almanya’da konu Türk kökenli göçmen bir Alman vatandaşının alacağı pozisyon söz konusu olunca en ırkçı ve sert söylemler hiç çekinmeden sarf edilebiliyor.

        Halbuki Alman toplumunda göçmen bir ailenin çocuğunun Anayasa Koruma Teşkilatı’na atanması önemli bir örnek teşkil edebilir. Zira istihbarat birimleri ile irtibatlı olduklarına inanılan aşırı sağcı NSU (Nasyonal Sosyalist Yer altı) teröristlerin seri cinayetlerine karışması, iç istihbarat servisinin itibarını ağır bir şekilde zedelemiş gözüküyor. Görevden ayrılan Teşkilat Başkanı Hans-Georg Maassen’in siyasi hataları da Anayasa Koruma Teşkilatına duyulan güveni hayli sarsmışken Sinan Selen, kurumun imajının yeniden inşası konusunda da önemli bir rol oynayabilir. Tabii elbette Alman toplumu yükselen yabancı düşmanlığını bir kenara bırakılabilirse…

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar