Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Basında çıkan "SGK, kayıtlı ücretlerdeki kayıpların peşine düşecek. Çalışanın maaşını düşük beyan eden şirketler için çalışma başlatılacak. Maaşı düşük gösterilen çalışanların 5 milyondan fazla olduğu öngörülüyor" türündeki haberler iki temele dayanıyor

        Sosyal güvenlikte kayıtdışılık çeşidi 3'tür. İlki tam sigortasız çalıştırma, ikincisi gerçekte ayda 30 gün çalışan birini sigortalı yapıp eksik günle (30 günden az) SGK'ya bildirme, sonuncusu da gerçek ücretle değil eksik kazançla SGK'ya bildirmedir.

        Basında son günlerde sık sık görüyorsunuz. Hükümet sosyal güvenlikteki kara deliği kapatmak için yeni bir adım atıyor. Hedef, kayıtlı gibi görünen maaşlardaki kayıtdışı işlemleri önlemek. Yani, gerçekte ücreti yüksek olduğu halde çalışanlarını asgari ücret veya buna yakın ücretle SGK'ya bildiren işverenler denetime alınacak.

        Denetim ise iki temele dayanıyor. Birincisi halen var olan asgari işçilik uygulaması, diğeri de henüz TBMM'den geçmemiş "Mesleki Yeterlilik Kanunu"dur.

        SGK'NIN 85. MADDE GEREĞİ YETKİSİ VAR

        SGK'nın kayıtdışılığı azaltma konusunda şu anda 5510 Sayılı Kanun'un "Asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma" başlıklı 85'inci maddesi gereğince yetkisi var. Yasa gereğince; "İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgari işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır".

        Bu incelemeyi SGK'nın denetim elemanları bazen sektör, bazen de işyeri bazında yapmaktadır, ama denetim sayısı ve oranı çok düşüktür. Binde 4 gibi bir orandadır.

        MESLEKİ YETERLİLİK YASASI YOLA ÇIKIYOR

        Daha önce bu köşede, "Mesleki Yeterlilik Kurumu var ama uygulama yoktu, şimdi uygulama da geliyor" başlıklı 3 Kasım 2011 'de yayınlanmış yazımızla konuyu ortaya koymuştuk. 2006'da Resmi Gazete'de yayımlanan 5544 Sayılı Kanun ile Mesleki Yeterlilik Kurumu kurulmuştur ama bu kurumun görev alanını içeren düzenlemeler yapılmamıştır. Şimdi de Mesleki Yeterlilik Kanunu yola çıkıyor ve çok kısa süre içinde gündeme gelecek.

        Kurumun amacı, ulusal ve uluslararası meslek standartlarını temel alarak, teknik ve mesleki alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek; denetim, ölçme ve değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetleri yürütmek için gerekli ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve işletmek üzere Mesleki Yeterlilik Kurumu'nun kurulması, çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi ile ulusal yeterlilik çerçevesiyle ilgili hususların düzenlenmesini sağlamaktı. Yasa sonrasında herkes kalıpçıyım, sıvacıyım, demirciyim diyemeyecek ve depremde de sorumlu olacaklar.

        ÜCRET SKALASI DA GELECEK

        Yasa sonrasında 50'ye yakın kamu kurum ve kuruluşu ile yarı kamusal kurumların ortaklaşa çalışmasıyla Ulusal Meslek Standartları oluşturulacak ve mesleklerin özellikleri arasında ücret skalası da olacak. SGK meslek ücret skalasıyla işverenin SGK'ya bildirdiği ücretlere göre karşılaştırma yapıp standartların altında ücret ödediği SGK'ya beyan edilen işverenleri denetime alacak.

        PSİKOLOJİK ETKİSİ DAHA FAZLA

        Bu tür uygulamaların denetim etkisinden çok psikolojik etkisi daha fazla olur ve denetime girmek istemeyen işverenler, ücretleri gerçek ücrete yaklaştırmaya ve kayıtdışılığı azaltmaya meylederler.

        Ulusal Meslekler Rehberi ve Skalası düzenlendikten sonra her meslek mensubunun alması gereken ücretler belirlenecek ama gerçek ücreti her zaman piyasa belirler. Mesela, Tabip Odaları veya Mühendis Odaları, kanunları gereğince üyelerinin hangi iş için ne kadar ücret alması gerektiğini belirlerler ama piyasada genelde daha düşük ücret verilir. Hiçbir kamu kuruluşu da piyasanın belirlediği ücreti görmeyip "Daha çok ücret vereceksin" diyemez. O zaman üretim modelimiz kapitalist veya liberal değil sosyalist veya komünist modele gider. Bakalım bu işin sonu nereye varacak, sosyalist bir devlet mi olacağız yoksa, haydi hayırlısı.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar