Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Haziran ayında yurtiçi talepte ciddi bir sıçrama yaşanıyor. Bunda salgın döneminde ertelenmiş talebin belli bir etkisi olduğu varsayılabilir. Mart, nisan, mayıs olarak üç ayda biriken, ertelenen tüketim realize oluyor. Ancak sonuçta üç ay gibi kısa sürede biriken bir talebin boyutu da küçük olur.

        Üstelik salgın öncesi tüketim iştahı ile salgın sonrası tüketim iştahı aynı değil. Anketlerin ve öncü verilerin ortaya koyduğu gibi belirgin bir azalma söz konusu.

        DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN?

        -Canlanma hangi alanlarda var diye baktığımızda, konut, arsa ve arazi olarak gayrimenkul; birinci ve ikinci el olmak üzere otomotiv; koronavirüs nedeniyle değişen tatil anlayışından dolayı tekne ve karavan; ev içi bakım onarım, mobilya, elektronik aletler ev eşyalarını görüyoruz. Market, giysi, kırtasiye, gibi alışverişler de daha çok internet üzerinden gerçekleşiyor.

        -Bu alanlardaki harcamaların bir kısmının finansmanı pandemi nedeniyle diğer bazı harcamaların kesilmesiyle karşılanıyor. Dışarıda yeme içmenin, eğlenmenin, sosyalleşmenin, tatile gitmenin, giysi almanın, seyahat etmenin azalmasından kaynaklanan tasarrufların bir kısmı bu alanlara kaydırılmış olabilir.

        -Ancak hepsinden çok daha etkili olan ise faizlerin dramatik şekilde düşmesi. 11 ayda faizlerin yaklaşık üçte ikisi silindi, geriye üçte bir kaldı. Enflasyonun 7-8 puan üstünde olan faiz oranları indirimlerin ardından gerçekleşen enflasyonun 3-4 puan altına düştü. Çok dramatik değişme. Haziran ayı ile birlikte faiz indirimlerine de duruldu.

        REKLAM

        ETKİSİ ÇİFT YÖNLÜ

        -İşte tüketim artışı da ekonominin açılmaya başladığı, faizlerin dibe indiği bir dönemde başladı. Faizler 1980 sonrasında ilk kez bu kadar negatife döndü. Küresel gelişmelerin etkisiyle bu dönemin süreceği tahminleri güçlü.

        -Negatif faizlerin canlanmaya etkisi çift yönlü. Bir tarafında kredi faizleri var ki, belki tüketimin yaklaşık yarısı buradan kaynaklanıyor.

        FAİZİN ÇEKİCİ YÖNÜ

        -Enflasyonun altında bir faizle borçlanmanın çekiciliği ortada. Eğer enflasyonda beklenen düşüş olmayacaksa bugünden tüketenler, dayanıklı mallara yatırım yapanlar karlı çıkacak. İleride daha pahalı olacak bir ürünü şimdi daha ucuza almış oluyorlar. Bir anlamda enflasyona yatırım yapılıyor.

        -Düşük tarihi kredi faizleri ise işin iyi bir tatlandırıcısı. Ancak günün sonunda GSYH’nın yüzde 16 seviyesinde olan hanehalkı borçluluk oranını gelişmekte olan ülkelerin seviyesine, yüzde 40’a çıkarmak mümkün.

        - Ya da 710 milyar liralık toplam hanehalkı borcu yükselirken, 1.929 milyar liralık hanehalkı finansal varlığı aşağıya doğru gelebilir. Nasıl olsa bir taraf borçlanarak, diğer taraf servetiyle tüketiyor.

        FAİZİN İTİCİ GÜCÜ

        -Negatif faizin parayı finansal sistemden itici, alternatif alan aramaya zorlayıcı ve yönlendirici gücü de var.

        -Son olarak TL faizlerinin farklı vadelerdeki ortalaması yüzde 7.45’e kadar indi. Stopajı düşüldükten sonra neti 6.3 faize gelir. Bu da şu anki enflasyonun 5 puan gerisinde ve neredeyse yarısı düzeyinde kalıyor. 1980 sonrasının en düşük reel mevduat faizi.

        -Mevduat faizlerinin itici gücüyle para, tasarruflar, finansal varlıklar gayrimenkule, otomobile, ev eşyalarına yöneliyor. Yüksek negatif faizler hane halkını mevduattan soğutuyor.

        REKLAM

        -Paranın satın alma gücünü korumak için, bizzat bugünden alım yapmak ya da harcamak gerekiyor. Finansal varlığı olanlar da bunu yapıyor. Gözü kesenler borsaya ve altına gidiyor. Kesmeyenler konut, arsa, arazi, yat, karavan alıyor. Bir anlamda finansal varlığını şimdiden harcıyor. Ya da finans dışı alanlara kaydırıyor.

        GAYRİMENKULE HÜCUM

        -Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Haziran ayının 27 günlük döneminde kredili konut satışları 6.658’den 93.704’e çıktı. Kredili konut satışlarında bir rekor gelecek.

        -Bunun dışında peşin veya müteahhit kredisi, mal ve hizmet karşılığı olan diğer satışlar da olacak. Bu da en az kredili satışlar da kadar, hatta daha fazlası olabiliyor. Dolayısıyla emlakçıların beklentisi doğru çıkabilir. Tüm zamanların aylık rekor konut satışı haziranda gerçekleşebilir.

        -Yine bakanlık verilerine göre konut yanında diğer taşınmazlar olarak arsa ve araziler de dahil 284. 487 adet satış gerçekleşti. Geçen yılki satış ise 99.125 adetti. Artış oranı ise yüzde 187 veya geçen hazirandaki her bir birim satışı bu yıl 3 birimlik satış yapıldı.

        -Böylesi güçlü bir talep karşısında ise fiyatların yerinden oynaması hatta sıçraması da gayet normaldir.

        -Belirtmeliyiz ki, artışta geçen yıla göre bu haziranda 7 gün daha fazla iş gününün olmasının da payı önemli. Geçen yılın haziranına Ramazan Bayramı rastlamıştı.

        KİM NE YAPMAK İSTİYOR?

        -Negatif faizden kaçanlar reel bir kayıptan kaçınmak istiyor ve harcama yapıyor.

        Krediyle alım yapanlar da reel bir kazanç elde etmeyi amaçlıyor. Dönem sonunda ise hangi tarafın ne kadar karlı çıkacağını veya zarara uğrayacağını enflasyon belirleyecek.

        -Ancak iki tarafın da davranış tarzı enflasyonu besleyici. Bu konudaki karar verici de ekonomi yönetimi.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar