'Şimdi Metin olsa 'Neeev' derdi'
Nevra Serezli ile buluştuk, 2 ay evvel kaybettiği sevgili eşi Metin Serezli'yi de konuştuk, yeni işlerini de. Kağıda dökebildiklerimiz bunlar, devamı ise Serezli'yi bundan böyle izleyeceğiniz rollerde karşınıza çıkacak
Heja BOZYEL / HT PAZAR
Dile kolay, 45 senelik bir evlilik. Bir tarafta çok güzel, akıllı ve yetenekli bir kadın, diğer tarafta yakışıklılığı dillere destan, şık, kibar bir beyefendi. Üstelik aynı mesleği yapıyorlar. 2 de oğulları var. Sanırsınız ki bir tiyatro oyunundan bahsediyorum. Keşke tiyatro olsa. O zaman acılar perde kapanınca biterdi. Oysa gerçek hayatta Metin Serezli'nin hayatını kaybettiği koltuk, olduğu yerde duruyor. Anlatırken Nevra Serezli koltuğun kolçağını okşuyor. Zaten zar zor gitmişim, "Hay ben ne yaptım şimdi o anlatır ben ağlarsam, ya yanlış bir laf edersem" diye kendimi yiyip bitirmişim... Ama iyi ki "Röportaj vermez, acısı taze" diye hiç düşünmemişim. Çünkü kafamda canlandırdığım Nevra Serezli'ye hakaret olurdu bu. Hem tek sayfaya sığması imkânsız hikâyeler dinledim hem de bunları size aktarabiliyorum.
Metin Bey'i ve yaşadıklarınızı sorayım mı?
Şimdi 2 ayı yeni geçmişken Metin'den bahsetmemek olmaz. Gerçi, 10 yıl sonra yeniden röportaja gelirseniz yüzde 99.99 yine Metin'den bahsedeceğim. O benim parçam. Her dakika onu anmak hoşuma da gidiyor. Bazen kafamdan Metin'in turnede olduğunu geçiriyorum. Bazen saplantılı gibi her cümlede ondan bahsetmeyeyim diyorum... Aslında insan çok tuhaf. "Allah bana daha kötü dersler göstermesin" diyorum. Bu bir hayat hikâyesi. Hepimiz yaşıyoruz. Böyle dönemleri efendi ve kibar bir şekilde, bir delilik yapmadan atlatmak önemli. En iyi çözüm çalışmak.
Her an bu derece metanetli olmayı başarabiliyor musunuz?
Tabii ki çok ağladım, hâlâ da ağlıyorum. Ne ilaç aldım ne kendimi alkole vurdum ne bağırdım... Fevri davranmadım. Bazı istemediğim anlarda yutkunduğum, gözlerimin dolduğu oluyor. İşte o yüzden çok teklif gelmesine rağmen televizyon programlarına katılmıyorum.
Siz mi çocuklarınıza destek oldunuz onlar mı size destek oldu?
Ortak... Erkek oldukları için "Biz annemize kol kanat germek zorundayız" hissindeler. İlk günlerde çok dik durabildiler, sonra biraz çöktüler. En büyük desteğim torunlarım. Her sabah gelirler, oynaşırız. Onlar hayatta kalma, çabalama nedenim. Kızkardeşim Esra'sız hayat düşünemiyorum. Arkadaşlarım da öyle. Burası 40 gün boyunca insan kaynadı. İnanamadım. Kimseyi de davet etmeden, kapı çalıyordu 4-5 kişi geliyordu içeri "Nevra Abla seni yalnız bırakır mıyız" diyerek. Herkesten çok destek gördüm. Türkan Şoray, Nükhet Duru, Hülya Koçyiğit, Zerrin Özer, Emel Sayın, Sezen Aksu hepsi kaç kere aradılar... Yani yapmaz yapmaz, gelmek de zorunda değil ki aslında. "Sanatçıdan dost olmaz, sanatçı kötü gününde yanında olmaz" lafı benim için bir anda çürüdü. Çok dostumuz varmış. Metin de ben de kimseyi kırmadık, kırmayız da. Yalan söylemem ama beğenmediğimi değil beğendiğim şeyleri söylemeyi iyi bilirim.
'METİN'E HER İSTEDİĞİMİ YAPTIRDIM'
Bu politik konuşma halini evliliğinizde de kullandınız mı?
Tabii ki. Metin sert konuşmadan ve yüksek sesten hiç hoşlanmazdı. Ben iddialı konuşabilirim, hayatım boyunca Metin'e her istediğimi yaptırdım. Ama o hep kendi istediği oldu sandı. Sonra farkına varırdı "Döndük dolaştık senin istediğini yaptık" derdi. Suyuna gider, bazen hafif gözyaşı gibi kadınsı şeyleri kullanırdım; sempatiklik, aşk sözleri, cilve ile o da dayanamazdı. Bunlar tabii ki çok hayati kararlarla ilgili değil. Çocuklar dahil herkesin ne istediğini, ne düşündüğünü görür ölçerim. Ben yanlışsam ısrar etmem. Aile budur, böyle bir şeydir.
Metin Bey zekânıza da aşık olmuş olabilir mi?
Hayır sanmıyorum. Bence o benim doğruculuğumdan çok hoşlandı başta.
Akıllı kadın erkekleri korkutur genelde, sizde böyle olmamış anlaşılan...
Çünkü Metin de çok akıllıydı. Çok gözlemci, beyefendi, olgun bir insandı. Twitter'da da hep böyle şeyler söylendi. İlk kez hayatımda Twitter okudum, herkes okumamı söyledi. Metin'in de kızdığı, küfrettiği zaman olmamış mıdır? Oldu tabii. Özellikle trafikte. Hatta bir keresinde otomobilde camı açıp sert konuşmuş, karşısındaki kişi "Ama size hiç yakıştıramadım Metin Bey" deyince, "Mahvoldum, çok utandım Nevra. Aniden çıktı ağzımdan. O şekilde davranış hakikaten yakışmaz bana" demişti.
'Hayat devam ediyor'
Salih Kuşu dizisine nasıl dahil oldunuz?
Yapımcı İnci Gündoğdu aradı, "Bir projeye başlıyoruz, birlikte çalışalım" dedi. "Ay, İnci ne kadar iyi olur" dedim. Gani Müjde'nin işi olduğunu söyledi, senaryoyu okumadan "Olur" dedim. Kaç senedir hep onlarla çalıştım. Rejisör olarak da Ersoy Güler'i söyledi. Eh zaten senelerce Sihirli Annem'de birlikte çalıştık onunla. Aynı ekip yeniden biraraya geldik sayılır. Metin çalışmaya başladığımı bilseydi çok sevinirdi.
Karakterinizi nasıl buluyorsunuz?
Yine bir anti karakteri canlandırıyorum, kötü kaynana. Damadı parayı bulunca "Canım damat" oluyor. Ama yalan mı? Bütün dünya bunun üzerine kurulu değil mi? Çıkarın neredeyse, para neredeyse oradasın... Komedi bunlardan çıkıyor. Öyle insanlar da var çevrede, hepsini izledim. Ona göre alışveriş yaptık, giyindim. Elimi kolumu ona göre hareket ettiriyorum.
Sihirli Annem yıllarca devam etti, çocuklar sizi o diziyle tanıdı...
Evet o çok ilginç bir işti. Çocuklara "Bu kadın hep kötülük yapıyor, neden seviyorsunuz" diye sorardım; inanılmaz bir şey ama ilkokul çocukları bile "Aslında kalbi iyi onun" diyorlardı.
Sihirli Annem'de birlikte rol aldığınız Defne Joy'u çok erken yaşta kaybettiniz...
Çok sarsıldım, kendime gelemedim uzun süre. Kızım gibiydi, çok seviyordum. Her acının ardından yıpranıyoruz ama kendi başına geldiği zaman bile hayat devam ediyor. Yine bak bu evde tencere kaynıyor. Yine rujumu sürüyorum, saçımı tarıyorum çünkü mesleğime saygım var. Ancak çok zayıf karakterliyseniz hastalanıyorsunuz, kendinizi kapatıyorsunuz.
Eskiden oynadığınız dizileri birlikte izler, Metin Bey'in yorumlarını alırmışsınız. Salih Kuşu'nu izlerken eksikliğini çok hissettiniz mi?
Tabii ki ilk bölümü izlerken şimdi Metin olsa "Neeev" der, "iyi" anlamında baş parmağını kaldırırdı. Ya da "Orada o lafı iyi söylememişsin, bu böyle olsaydı" der tartışırdık. Ben kendimi korurdum, o kızardı, "Sorma bana o zaman" derdi... Dün gece sette biraz kötü oldum. Saat 1'i geçiyordu. Önceden olsa Metin arardı, "Nev nerede kaldın" derdi...
'İnşallah Kıvanç bir gün Oscar alır'
Gençlerden kimi beğeniyorsunuz?
Kıvanç Tatlıtuğ 1 numaram. Üstüne tanımam. Güzelliğini değil oyunculuğunu kullanıyor ama ne yapsın çocuk yakışıklı. Bunu hep ikinci avantaj olarak kullanıyor. O yakışıklılıkta bir insan genelde Hollywood tarzı yapar, önce yakışıklılığını sonra yeteneğini kullanır. Kelebeğin Rüyası filminde hayran kaldım, kalabalıktan yanına gidip tebrik edemedim, içimde kaldı. Buradan söylüyorum, olağanüstüydü! Çok iftihar ediyorum onunla. Hani herkes "İnşallah bir gün Oscar alırım" der ya ben de "İnşallah Kıvanç bir gün Oscar alır" diyorum. Herkesle boy ölçüşebilir.
Siz güzelliğinizi hiç kullandınız mı?
Hiç. Belki Metin'i elde etmek için kullanmışımdır. Hiç de para getirmedi. Şimdi 25-30 yaş arasında olsaydım, herhalde hangi dizide, hangi yapımla kaç bin liraya çalışacaksınız diye gelirdi senaryolar.
İster miydiniz peki?
İsterdim. Niye yalan söyleyeyim, isterdim. Çünkü çok güzel genç kadın rolleri oluyor televizyonda.
Yani kazancından değil, rollerden dolayı?
Paradan konuşmuyorum. İsterdim çünkü o rolleri oynarken kendimi görebiliyorum. Ama tiyatroda doydum.
Esat Serezli kitabı
"Metin Serezli'nin babası Esat Serezli hakkında bir kitap yayınlanıyor bu hafta. 'Ulemaymış Serezli ailesi' diyorlar, doğru bu. Metin kitabın ilk halini görmüş, çok hoşuna gitmişti. Belki de TRT bir belgeselini yapacak."
Balmumu Müzesi
"Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir'de Metin'in, Müşfik Kenter'in balmumu heykellerini yaptı. Yeni açıldı. Bir ara gitmemeyi düşündüm. Dayanabilir miyim bilemedim. Ama dayanırım niye dayanamayım. Bir de Metinciğimin heykeli... Birkaç sene önce Metin'le birlikte gitmiştik, hepimizin maskesini almıştı, yapacağına söz vermişti Yılmaz Büyükerşen."
Bir dizi daha var
"Nurgül Yeşilçay'ı hep çok beğenirdim. Çok güzel bir oyuncu, sıcacık bir suratı var. Bebek İşi dizisinde yine kaynanayı oynuyorum. Bu kez şehirli ve snob bir kaynana. 40 bölümlük bir proje ama 15 bölümde falan varım. Ayşenur Şamlıoğlu ve Nurgül Yeşilçay ile oynuyoruz. 20'şer dakikalık bölümler halinde yayımlanacak bir komedi dizisi.